Kırşehir’e 40 dakika mesafedeki Üçayak Kilisesi, 10. yüzyıldan günümüze ulaşan Bizans dönemi yapısıyla dikkat çekiyor.
Kırşehir’in kırsalında yer alan ve adeta zamana meydan okuyan Üçayak Kilisesi, geçmişten günümüze ulaşan ender yapılardan biri. 10. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen bu yapı, Bizans dönemine ait endüstriyel kilise mimarisinin Anadolu’daki nadir örnekleri arasında yer alıyor.
Kırşehir şehir merkezine yaklaşık 40 dakikalık mesafede bulunan Üçayak Kilisesi, hem tarih tutkunlarını hem de fotoğraf meraklılarını kendine çekiyor. Zamanla büyük ölçüde yıkılsa da ayakta kalan kısımlarıyla hâlâ büyüleyici bir atmosfer sunuyor.
“Üçayak” İsmi Nereden Geliyor?
Yapının orijinal Bizans dönemi ismi günümüze ulaşamamış olsa da halk arasında “Üçayak Kilisesi” olarak anılıyor. Bunun nedeni, kilisenin mimarisinde saklı. Yapı, önde üç, arkada üç olmak üzere toplam altı büyük kolon üzerine inşa edilmiş. Bu kolonlar, uzaktan bakıldığında önde ve arkada üçer ayak gibi göründüğü için halk arasında bu isimle tanınmış.
Sade ama etkileyici taş işçiliğiyle dikkat çeken yapı, Kırşehir’in bin yılı aşan tarihine sessizce tanıklık ediyor.
Tarih, Mimari ve Doğayla Buluşma Noktası
Bugün büyük bölümü harabeye dönmüş olsa da Üçayak Kilisesi hâlâ mistik bir atmosfer sunuyor. Özellikle gün doğumu ve gün batımında ortaya çıkan silüet, fotoğraf sanatçıları için eşsiz kareler vadediyor. Aynı zamanda mimariyle ilgilenenler için de Bizans dönemine ait tekniklerin izini sürme fırsatı sunuyor.
Kilise çevresinde herhangi bir yapılaşma bulunmaması, bölgeye gelen ziyaretçilere tarih ve doğayla baş başa kalabilecekleri huzurlu bir ortam sağlıyor.
Üçayak Kilisesi Nasıl Gidilir?
Üçayak Kilisesi, Kırşehir şehir merkezinden özel araçla yaklaşık 40 dakikada ulaşılabilecek konumda bulunuyor. Yolculuk esnasında İç Anadolu’nun tipik bozkır manzaraları eşlik ediyor. Bölgeye toplu taşıma ile ulaşım sınırlı olduğundan, bireysel veya turlarla ziyaret edilmesi öneriliyor.
Tarihî ve kültürel değerleri keşfetmek isteyen gezginler için Üçayak Kilisesi, Kırşehir’in gizli hazinelerinden biri olarak mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor.




