Kırşehir’de geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşlar, bankalarda kredi kuyruğuna girerek günlük ihtiyaçlarını faizli borçla karşılamaya çalışıyor. Sabah saatlerinde bankaların önünde başlayan kuyruklar banka mesai bitimine kadar devam ediyor.
Faizli Krediyle Yaşam Mücadelesi
Ekonomik daralmanın etkilerini her geçen gün daha fazla hisseden Kırşehir’de vatandaşlar, ay sonunu getirebilmek için çareyi bankalardan kredi çekmekte buluyor. Gıda, kira, fatura gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamayan birçok kişi, artan faiz oranlarına rağmen kredi kuyruğuna giriyor. Kırşehir’de bankaların önündeki kuyruklar bazen metrelerce uzayabiliyor.
Kentte neredeyse her banka şubesinin önünde oluşan kalabalıklar, geçim mücadelesinin geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Uzmanlara göre, bu tablo sadece bireysel borçluluğun değil, ekonomik güvensizliğin de göstergesi.
Bankalarda Gün Boyu Kredi Kuyruğu
Kırşehir’deki banka şubelerinde kredi başvurusu yapmak isteyen vatandaşlar, sabahın erken saatlerinden itibaren sıra alıyor. Özellikle düşük gelir grubundaki bireyler, kredi kartı limitleri tükendiğinde ya da taksitler birikmeye başladığında kredi çekerek bir sonraki ayı kurtarmaya çalışıyor.
Bankacılar, kredi taleplerinin son aylarda belirgin şekilde arttığını, özellikle düşük tutarlı ve kısa vadeli bireysel kredilerin öne çıktığını belirtiyor. Bu krediler, çoğu zaman sadece birkaç günlük geçimlik bir nefes alanı sunuyor.
Geçim Kredisi: Yeni Normal
Kırşehir’de giderek yaygınlaşan bu durum, krediyle yaşamanın sıradanlaştığını gösteriyor. Vatandaşların birçoğu maaş veya emekli aylığı alır almaz borç ödemeye yöneliyor. Ardından bir sonraki kredi için tekrar başvuru süreci başlıyor. Bu da adeta borç sarmalını kronik hale getiriyor.
Bir vatandaş durumu şöyle özetliyor: “Geçinemiyoruz. Her ay bankadan çekiyoruz, öbür ay yine faiziyle ödüyoruz. Ama başka çaremiz yok.” Bu ifadeler, krediyle geçinmenin artık geçici değil kalıcı bir yöntem haline geldiğini gösteriyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Borç Sarmalı Derinleşiyor
Ekonomi uzmanlarına göre, Kırşehir’de artan bireysel kredi kullanımı sadece kısa vadeli bir çözüm sunuyor. Orta ve uzun vadede ise bu krediler, daha büyük mali baskılara neden olabilir. Özellikle gelir artışı olmadan alınan krediler, ilerleyen aylarda ödenemez hale gelebilir.
Ayrıca faiz oranlarının yüksek seyretmesi, vatandaşların aldıkları krediden çok daha fazlasını geri ödemek zorunda kalmasına yol açıyor. Bu durum, yalnızca bireysel bütçeleri değil, yerel ekonomiyi de kırılgan hale getiriyor.





