Kırşehir’in ilçe ve köylerinin tarihini, yöresel lezzetlerini, gelenek ve göreneklerini okuyucularımıza aktarıyoruz.
İlçelerimiz, köylerimiz, tarihimiz, gelenek ve göreneklerimizin bugünkü konusu cevizin anavatanı, cevizin başkenti Kaman. Sizlerle Kaman İlçesi’nin tarihçesini, gelenek ve göreneklerini, örf ve adetlerini inceleyeceğiz…
Her yıl adına festivallerin düzenlendiği cevizin başkenti Kaman’ın tarihini, yöresel lezzetlerini, örf ve adetlerini, gelenek ve göreneklerini okuyucularımıza aktarıyoruz.
Kaman ilçesi, Türkiye'de ceviz üretiminin en yoğun olduğu bölgelerden biridir. Bu nedenle, Kaman cevizin önemli bir üretim merkezi olarak kabul edilir ve ülke genelinde tanınmış bir ceviz tedarikçisi konumundadır. Ceviz yetiştiriciliği Kaman ekonomisi için önemli bir gelir kaynağıdır ve ilçenin tanıtımında da sıkça vurgulanmaktadır. Bu yönüyle Kaman, cevizin başkenti olarak anılmaktadır.
İç Anadolu Bölgesi’nin Orta Kızılırmak Bölümü’nde Kırşehir iline bağlı bir ilçe olan Kaman, doğusunda Akpınar ve Kırşehir, batısında Bala, güneyinde Şereflikoçhisar, kuzeyinde ise Keskin ve Akpınar ilçeleri ile çevrilidir. Kırşehir’in kuzeybatısında yer alan ilçe toprakları engebeli ve yüksek platolar halindedir. Kırşehir ile Kaman arasındaki Baranlı Dağı ilçenin doğu ve güneydoğusunda bulunur. Baranlı sıra dağları üzerinde Ali Üllez Dağı, Topakkaya Dağı ve Buzluk Dağı yer almaktadır. En büyük akarsuyu ilçeden geçen Kızılırmak olup, Büyükdere, Kılıçözü ve Kırşehir Çayı ilçe topraklarını sulamaktadır. Kaman’da doğal göl bulunmamakta, yalnızca elektrik üretimi ve sulama amaçlı Hirfanlı Baraj Gölü’nden ve Darıözü sulama göleti gibi küçük ölçekli göletlerden yararlanılmaktadır.
Kırşehir’e 52 km, Ankara'ya 130 km uzaklıktadır. Denizden yüksekliği ortalama 1.075 m olan ilçenin yüzölçümü 1.365 km² olup, toplam nüfusu 64.415’tir. İlçeye karasal iklim hakimdir. Kışları kar yağışlı, soğuk ve sert, yazları ise kurak ve sıcaktır. En fazla yağmur ilkbaharda görülür. Kaman ilçe sınırları içerisinde orman yoktur. İlçenin ekonomisi; dokumacılık, tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler; hububat, baklagiller, yem bitkileri, endüstri bitkileri, sebze ve meyvedir. Özellikle Kaman cevizi dünyaca ünlü olup, ilçe ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvanın yanı sıra tavukçuluk, arıcılık, balıkçılık ve devekuşu yetiştiriciliği yapılmaktadır. Hirfanlı Barajı’nda ve çeşitli göletlerde tatlı su balıkları bol miktarda olup, sazan, mercan, yayın, kadife, levrek, turna gibi türler bulunmaktadır. Kırşehir’in önemli bir ticaret ve halıcılık merkezi olan Kaman’da, tarım araçları üretimi ve metal eşya üretimi yapan atölyeler bulunmaktadır. İlçeye bağlı Ömerhacılı ile Hamit köylerinde renkli mermer taşı madeni işletilmekte, yabancı ülkelere de ihraç edilmektedir. Demirli köyü arazisinde ise onyx ve mermer yatakları bulunmaktadır. Ayrıca ilçe topraklarında demir, çimento hammaddesi ve flüorid yatakları vardır. Kaman’a 8 km uzaklıktaki Çağırkan Kasabası sınırları içindeki Kalehöyük’de 1986 yılından bu yana Kültür Bakanlığı ile Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi adına Japonlar tarafından yapılan kazılarda ele geçen eserlerden, Kaman ve yöresinin MÖ 3000 yılarına giden bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda MÖ 3000 yıllarında Hititler buraya yerleşmişlerdir. Eski Hitit ve Geç Hitit dönemlerinden sonra, yine Eski ve Geç Frig Dönemi’nin yörede yoğunlaştığı arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarından anlaşılmaktadır. MÖ 550’de Anadolu’nun tümüyle birlikte Kırşehir ve yöresi de Pers egemenliğine girmiştir. Kırşehir’de bu döneme ait önemli yerleşim kalıntı ve buluntularına rastlanmamasına rağmen, Kaman Kale Höyük kazısından Pers dönemine ait mühürler bulunmuştur. Antik Çağ'da burada Zama isimli bir yerleşim yeri olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir. MÖ 333 yılında kurulan Kapadokya Krallığı döneminde otorite yetersizliği yüzünden Kırşehir ve yöresi yoğun baskı görmüştür. MS 18’de Roma İmparatoru Tiberius Kapadokya’yı resmen Roma’ya katarak eyalet durumuna getirmiştir. Roma döneminde Kırşehir yöresi putperestliğin yanı sıra Hristiyanlıkta hızla yayılmıştır. Kaman yöresinde Bizans dönemine ait yapı kalıntıları ile Ömerhacılı Kalesinin kalıntıları bulunmaktadır. Bu da yörede bir Bizans yerleşimi olduğuna işaret etmektedir. Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Oğuz boylarından bazı topluluklar Kaman’ın bulunduğu yere yerleşmişlerdir. Nitekim günümüzde Kaman’daki bazı köy isimleri Oğuzlar ile olan yakın ilişkiyi göstermektedir. 12. yüzyılda kısa bir süre Danişmentlilerin eline geçen yöreye yeniden Selçuklular hakim olmuştur. Moğolların Kösedağ Savaşı’ndan (1243) sonra, Anadolu’yu istila ettiği dönemde Kırşehir’den konaklama yeri olarak yararlanılmıştır. Memluk Sultanı Baybars 1277’de Anadolu’ya gelerek Elbistan’da Moğolları yenilgiye uğratmış, Selçuklu ordusunun bir bölümü bu savaş sırasında Memluklulara katılmıştır. Kırşehir ve yöresi 1365'te Eretna Beyliği’nin hakimiyetine girmiştir. Timur’un Ankara Savaşı’nda (1402) Yıldırım Bayezıt’ı yenmesi üzerine Karamanoğulları' na verilen Kırşehir ve yöresi, II. Murad döneminde (1402-1451) kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Kaman, 1913 yılında bucak merkezi iken, 1944 yılında ilçe olmuştur. 1954 yılında Kırşehir’in ilçe haline dönüştürülmesi sonucu, Ankara’ya bağlanmış, Kırşehir’in yeniden il statüsü kazanması ile ilçe olarak tekrar Kırşehir’e bağlanmıştır. İlçeden günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Ömerhacılı Kale Kalıntıları ve Temirli Kilisesi bulunmaktadır. Ayrıca ilçede Hirfanlı Baraj ve Gölü bulunmaktadır. (HABER: FAHRETTİN TOKER)