Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 2008-2018 arasında dünya genelinde 118,5 milyon ünite kan bağışı yapıldı.
Birleşmiş Milletler (BM), ABO kan grubu sistemini bulan Nobel ödüllü bilim insanı Karl Landsteiner’ın doğum günü olan 14 Haziran’ı, 2005 itibariyle "Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü" ilan etti.
2023 yılı için "Dünya Gönüllü Kan Bağışı Günü"ne ev sahipliği yapacak ülke Cezayir olarak belirlendi. Söz konusu bağışlar, 1000 kişilik bir örnek grup baz alındığında yüzde 31,5’i yüksek gelirli, yüzde 16,4’ü yüksek-orta gelirli, yüzde 6,6’sı düşük-orta gelirli ve yüzde 5’i ise düşük gelirli ülkelerden geldi.
Küresel çaptaki kan bağışlarında 2008-2018 döneminde ortalama 10,7 milyon ünite artış gözlemlendi.
Söz konusu dönemde en fazla kan bağışı artışı yüzde 127 ile Güneydoğu Asya'da, yüzde 81 ile Amerika ve Afrika kıtalarında görüldüğü bildirildi.
Dünya genelinde yapılan kan bağışlarının yüzde 33'ünü kadınlar, yüzde 67'sini erkekler sağladı.
Orta ve yüksek gelirli ülkelere oranla düşük gelirli ülkelerde kan bağışları daha fazla genç insanlar tarafından yapılıyor.
"KAN VER, PLAZMA VER, HAYATI PAYLAŞ, SIKLIKLA PAYLAŞ"
BM, "14 Haziran Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü"nün bu yılki temasını “kan ver, plazma ver, hayatı paylaş, sıklıkla paylaş” olarak belirledi.
Kan veren gönüllü bağışçıları artırmak ve güvenli kan ihtiyacına toplumda farkındalık oluşturmayı hedefleyen BM, bu yılki temayla hayatı boyunca kan bağışına ihtiyaç duyan hastalara yardım edilmesini ve her insanın plazma bağışı yaparak kan ihtiyacında önemli rol oynamasına odaklandı.
DSÖ, bu yılki ana hedefini "güvenli ve sürdürülebilir kan tedarik zinciri oluşturmak" olarak açıkladı.
Güvenli ve gönüllü kan bağışını evrensel çerçevede mümkün olduğunca genişletmeyi amaçlayan DSÖ, devletlerin ve organizasyonların gerek bölgesel gerek uluslararası sahalarda kan bağışı programlarının ilerleyişini verimli hale getirmeyi amaçlıyor.
TÜRKİYE'DE KAN BAĞIŞI
Türk Kızılay’ın verilerine göre, 2022'nin ilk yarısında Türkiye'de 1,3 milyon ünitenin üzerinde kan bağışı toplandı.
Türkiye'de gönüllü kan bağışında bulunan vatandaşların yüzde 87,03'ünü erkekler, yüzde 12,97’sini ise kadınlar oluşturdu.
İlk kez kan bağışında bulunan vatandaşların sayısı 370 bini aşarken, düzenli bağışçı sayısı ise 800 binin üzerine çıktı.
KİMLER KAN VEREBİLİR?
Kızılay'ın verilerine göre, 18-65 yaş aralığında 50 kilogramın üzerindeki her sağlıklı birey kan bağışçısı adayı olabilir.
Düzenli kan bağışçıları, 70 yaşına kadar kan bağış merkezi doktorunun onayı olmak şartıyla yılda en fazla 1 kez olmak üzere kan bağışlayabiliyor.
YAPAY KAN TEKNOLOJİSİ GERÇEK KANA OLAN İHTİYACI AZALTABİLİR
Glasgow Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Dr. Hazem Alagha, dünyada halihazırda birden fazla yapay kan ürününün gelişim aşamasında olduğunu ve bazı yapay kan türlerinin klinik deneylerde kullanılmaya başladığını söyledi.
Alagha, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu yapay kan ürünlerinden en ümit verici olanının hemoglobin bazlı oksijen taşıyıcıları (HBOC) olduğunu belirtti.
Sentetik hemoglobinden elde edilen HBOC’lerin güvenli ve verimli bir şekilde hayvan araştırmalarında kullanıldığını aktaran Alagha, mevcut durumda HBOC’lerin klinik deneylerde teste tabi tutulduğunu kaydetti.
Alagha, kırmızı kan hücre oluşumunda etkili olan kök hücre bazlı kan ürünlerinin ise hastalık veya kaza sonrası kan kaybını gidermekte etkili olduğunu ifade etti.
Yapay kan teknolojisinin umut vadeden bir gelişme olduğunu dile getiren Alagha, eğer çalışmalar başarıyla sonuçlanırsa milyonlarca insanın hayat kalitesini arttırabileceğini bildirdi.
KAN VERMEK SAĞLIĞA FAYDALI
Alagha, "Circulation" dergisinde yayımlanan bir çalışmaya işaret ederek, kan bağışlamanın kandaki demir seviyelerini düşürdüğünü ve insanlarda kalp damar hastalıklarını yüzde 30’a kadar azaltma potansiyeli taşıdığını söyledi.
"Cancer Epidemiology, Biomarkers & Prevention" dergisinde yayınlanan çalışmadan da bahseden Alagha, çalışmada kan bağışının eski ve zarar görmüş kan hücrelerini temizlediği için düzenli aralıklarla kan veren insanların lösemi ve lenf kanseri gibi hastalıklara yakalanma olasılığının daha düşük olduğunun gözlemlendiğini aktardı.
Yenilenen kan hücrelerinin bağışıklık sistemin güçlenmesini de sağladığı biliniyor. Ayrıca yapılan araştırmalarda kan bağışında bulunmanın kandaki azalan demiri yenilediği için demir eksikliği olan insanlarda da olumlu etkiler gösterdiği saptandı. (ANKARA, AA)