Doğa Koruma Merkezi (DKM) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Uğur Zeydanlı, toprağın ve suyun korunduğu bir sistemde aynı anda tarımsal girdinin azaltılması için çevredeki doğal ekosistemlerin tarımsal üretime sağladığı katkının ekosistem hizmetleri olarak adlandırıldığını kaydetti.

Ekosistem hizmetlerinin daha etkin kullanıldığı, tarımsal üretimin toprak, su ve biyoçeşitliliğe daha az zarar verecek şekilde planlandığı çalışmaların hayata geçirilmesi için çiftçiler ve ilgili bakanlıklarla işbirliği içinde olduklarını bildiren Zeydanlı, toprak biyoçeşitliliğine zarar veren ve karbon salımına yol açan anız yakımını engellemek için "doğrudan ekim" veya "korumalı tarım" adı verilen uygulamaların tercih edilebileceğini anlattı.

Zeydanlı, "Burada da tohumu, anızı yakmadan toprağın üstünden toprağa çakıyorsunuz. Anızı yakmadığınız için de bütün sene boyunca anız orada hem toprağı hem de toprakta suyu korumuş oluyor." dedi.

Kimyasal kullanımına alternatif olan biyolojik mücadele konusunda özellikle kemirgenlerin engellenmesi için tarlaların etrafına kuş yuvaları ve tünekler yerleştirdiklerini böylelikle gündüz kerkenez gece ise baykuşların avlanabileceği vardiyalı bir "zararla mücadele sistemi" ortaya koyduklarını aktaran Zeydanlı, tüm bu çalışmalarla toprak, su ve biyoçeşitliliğin korunduğunu vurguladı.

Bu paylaşım akıllarda soru işareti bıraktı Bu paylaşım akıllarda soru işareti bıraktı

ÇİFTÇİLER ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ÇERÇEVESİNDE DESTEKLENECEK

BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü işbirliğinde toprak, su ve biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik faaliyetlerde bulunan çiftçilerin desteklenmesi amacıyla yeni bir proje başlatılacağı bilgisini veren Zeydanlı, şunları söyledi:

"Gelecek on, yirmi, otuz yıl boyunca tarımımızda çok önemli bir yeri olacağını düşünüyorum. Bunu hayata geçirebilirsek hem toprak hem de su kaynaklarımızın kullanılması açısından çok önemli bir sonuç elde edeceğiz. Tabii bunu insan sağlığı açısından da değerlendirmek lazım çünkü kullandığımız pestisitler, herbisitler, suni gübreler insan sağlığı açısından da oldukça önemli sorunlar yaratıyor. Bunların da uzun vadede aslında önüne geçmek için, projenin önemli bir araç olacağını düşünüyoruz."

Türkiye'de detaylı bir toprak haritası bulunmadığından, bu durumun da toplam toprak varlığı konusunda bilgi eksikliğine neden olduğunu dile getiren Zeydanlı, bu konudaki eksikliklerin bir an önce giderilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. (İSTANBUL, AA)

 

Editör: Fahrettin Toker