Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Kardeşinin acısına dayanamadı, 3 saat sonra hayatını kaybetti Kardeşinin acısına dayanamadı, 3 saat sonra hayatını kaybetti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağustos ayının yine bir rekoru ifade eden 21,6 milyar dolarlık ihracatla kapatıldığını belirterek, yılın ilk sekiz ayındaki ihracatın 165 milyar doları, yıllık ihracatın da 253,5 milyar doları bulduğunu ifade etti.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türk lirasıyla yapılan ihracat rakamının yılın ilk sekiz ayında 361,6 milyar liraya yükselmesi, cari açığımız bakımından sevindirici bir gelişmedir. Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımızın toplam ihracat içindeki payının yüzde 40'ı geçmesi de bir diğer sevindirici haberdir. Dünya ticaretinden aldığımız pay ise yüzde 1,04. Bu seviyeye kadar çıkmıştır. Tüm bunlara rağmen henüz cari fazla konusunda arzu ettiğimiz seviyeye gelememiş olmamızı bir hayıflanma olarak ifade etmek istiyorum. İnşallah o günleri de yakında göreceğiz."

"YATIRIM, İSTİHDAM, ÜRETİM, İHRACAT VE CARİ FAZLAYLA ÜLKEMİZİ BÜYÜTME HEDEFİMİZE DOĞRU KARARLILIKLA YÜRÜYORUZ"

Deprem felaketi ve küresel ticarette yaşanan küçülmeye rağmen elde edilen büyüme başarısının, istihdam ve üretimin korunmasını sağladığını belirten Erdoğan, bu verilerin açıklanmasıyla pek çok uluslararası kuruluşun Türkiye'nin 2023 büyümesiyle ilgili tahminlerini yukarı yönlü revize etmeye başladığını bildirdi.

Esasen bunun gibi düzeltme çabalarıyla eskiden beri sıkça karşılaştıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Uluslararası kuruluşların bazısı art niyetli olarak, bazısı da potansiyelimizi kavrayamadıkları için her alanda düşük değerlendirme rakamları açıklıyor. Ülkemiz içinden birileri de maalesef bu çarpıklığa, yaydıkları yalan yanlış malzemelerle destek veriyor, teşvik ediyor. Günün sonunda Türkiye'nin üretim ve istihdam gücüne uygun sonuçlar elde etmesiyle ortaya çıkan rakamlar, elbette bu oyunu bozuyor. Buna rağmen ısrarla aynı yanlışı yapmayı sürdüren kuruluşların kendi itibarlarına zarar verdikleri bir gerçektir. Biz kimsenin ne dediğine bakmadan yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla ülkemizi büyütme hedefimize doğru kararlılıkla yürüyoruz. Elbette bu meşakkatli yolda kimi zaman beklenmedik durumlarla karşılaştığımız, hatta küçük de olsa gerilemeler yaşadığımız oluyor. Ama her seferinde hızla TOPARLANIP ESKİSİNDEN DE İYİ NETİCELERLE YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ."

"ENFLASYONU DA DİZE GETİRECEĞİMİZE İNANIYORUZ"

Ekonomide son dönemde yaşanan hadiseleri, dünyayı ve Türkiye'yi doğru okuyarak tespit ve teşhis eden pek az objektif ve vicdanlı iktisatçıya da rastladıklarını kaydeden Erdoğan, "Niyetler ve yaklaşımlar farklı olduğu için ekonomiden diplomasiye hemen tüm alanlarda Türkiye'nin hayrına fikirler ortaya koyan teklifler sunan az sayıda aydın görüyoruz." ifadesini kullandı.

Türk siyasetinin muhalefet cenahındaki kifayetsiz ama bir o kadar da muhteris iklimin, maalesef bilim insanları, medya mensupları ve bunlardan beslenen kesimleri de zehirlediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Evine, arabasına, malına, hizmetine, ekonomik gerekçelerle izah edilemeyecek fahiş fiyatlar isteyerek enflasyonla mücadelemize zarar verenleri işte bu zehirli iklim yoldan çıkarmaktadır. Yalan yanlış çarpıtma eseri hezeyanların, cehaletin, en önemlisi de sinsi operasyonların kol gezdiği sosyal medyadan etkilenerek bu furyaya katılanların sayısı da az değildir. Hayat pahalılığıyla mücadelemizin önündeki en büyük nakisa işte bu çarpık anlayışın, tıpkı zehirli bir hava gibi her yere yayılmasıdır. Ağustos ayı verileriyle birlikte yıllık enflasyonun yüzde 56'ya yükselmesi hayat pahalılığıyla mücadelemizi daha sıkı yürütmemiz gerektiğine işaret ediyor. Hiç şüphesiz bu uzun, zorlu ve sabır isteyen bir süreçtir. Nice badirelerin üstesinden gelen bir yönetim olarak Allah'ın izniyle enflasyonu da dize getireceğimize tüm kalbimizle inanıyoruz."

"DÜŞÜŞLER GÖRMEZDEN GELİNİYOR"

Erdoğan, hayat pahalılığının gerekçelerine bakıldığında ham madde, nakliyat, enerji, işçilik, kira gibi unsurların öne çıktığına dikkati çekerek, "Döviz kurundaki ve enflasyondaki yükseliş de fiyatları doğrudan etkiliyor. Ancak etiketlerde ve ilanlarda tüm bu faktörlerdeki değişimlerle izah edilemeyecek yüksek oranlarda fiyat artışları yapıldığına şahit oluyoruz." diye konuştu.

Çalışanların ücretlerine yapılan her artışın daha para insanların cebine girmeden katbekat fazlasıyla A'dan Z'ye her ürüne, her hizmete yansıtıldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Petrol fiyatlarındaki her artış etiketlere aktarılırken düşüşler görmezden geliniyor. Üstelik aynı ürün veya hizmetin farklı yerlerdeki fiyatları arasındaki makasın çok açıldığı durumlar da var. Demek ki kurdaki ve enflasyondaki artış oranlarının ötesinde bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız. Bu da karşımızdaki sorunun ekonomik değil, psikolojik olduğuna, hayat pahalılığıyla, enflasyonun farklı gerçekleri gösterdiğine işaret ediyor. Devlet olarak bir yandan hayat pahalılığını körükleyen, psikolojik faktörler ve bu durumu fiyatlara yansıtan mekanizmalarla mücadele ediyor, bir yandan enflasyonu düşürecek programları kararlılıkla uyguluyoruz. Her türlü yalanla ve iftirayla idari kurumlar ve yargı nezdinde mücadelemizi sürdürürken vatandaşlarımızı bu zehirli iklimin yol açtığı zararlardan korumak için gereken adımları da atıyoruz. Son olarak taşınmaz malların ve ikinci el araçların ticaretiyle ilgili bir düzenleme yaptık. İlan sitelerinde sahte hesaplar üzerinden fiyatları şişirenleri ve bilgi kirliliğine yol açanları engellemek amacıyla ilanlarda kimlik doğrulaması mecburiyeti ve para cezası müeyyidesi getirdik."

KAMU GÖREVLİLERİNİ ENFLASYONA EZDİRMEME HASSASİYETİ MUHAFAZA EDİLDİ

Son 21 yıldır taviz vermedikleri prensiplerin başında, çalışanları enflasyona karşı koruma ilkesi bulunduğunu kaydeden Erdoğan, Hakem Kurulu'nun 2024 ve 2025 için memur maaşlarına dair verdiği kararla kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeme hassasiyetinin burada da muhafaza edildiğini belirtti. Erdoğan, maaş artış oranlarının ve ek kazanımların da hayırlı olmasını diledi.

Kabine Toplantısı'nda ayrıca 2023-2024 eğitim öğretim yılıyla ilgili hazırlıkları da gözden geçirdiklerini aktaran Erdoğan, 1 Eylül itibarıyla daha önce ataması yapılan 49 bin öğretmenin görevlerine başladığını belirtti. (ANKARA, AA)

Editör: İlknur öncü