Bile bile ölüme koşanların günü!..

Mücadelecilerin günü!..

Birlikteliğin günü!...

Dayanışma içinde olanların günü!..

Ekmeğini taştan çıkaranların günü!..

4 Aralık Dünya Madenciler günü, dünyanın en zor ve en anlamlı mesleğini yapan madencilerin günü olarak kabul edilmektedir. Onlar ki en zor günlerde bütün varlıkları ile destek vermektedir. Onlar depremlerin isimsiz kahramanlarıdır. Madenciler yerin metrelerce altında mücadele verirken birliktelik ve dayanışma örneği sergilemektedir. Kazandıkları paranın her kuruşunun emek, her kuruşunun ter ve her kuruşunun helal olduğu en zorlu mesleklerden biri olan madencilik, Soma’da , Zonguldak’ta, Yatağan’da, Ermenek’de, Karadon’da, Elbistan’da, Kozlu’da, Kemalpaşa’da, Dursunbey’de, Gediz’de, Dünya’nın birçok yerinde yapılmaktadır?

“KIRŞEHİR'DE FELAKETİN TAŞLARI DÖŞENİYOR” “KIRŞEHİR'DE FELAKETİN TAŞLARI DÖŞENİYOR”

Madeeennn

Dünya Madenciler Günü neden 4 Aralık olarak kabul edildi?

Dünya genelinde 4 Aralık Madenciler Günü olarak kutlanmaktadır. 4 Aralık tarihinin Dünya Madenciler Günü olarak kabul edilmesinin nedeni ise Santa Barbara isimli bir kadınla ilişkilendirilmektedir. Santa Barbara, Roma İmparatorluğu’nda zorbalığıyla tanınan üst düzey bürokratlardan birinin kızıdır. Barbara babasının zulmünden kaçar. Roma İmparatorluğu zamanında Nicomedia bugünkü adıyla İzmit kentine kaçar. Ve İzmit yakınlarında bir madene sığınır. Madenciler oraya sığınan Barbara’yı saklar. Ancak babasının zulmünden uzun süre koruyamazlar ve babası kızını öldürür. Madenciler Barbara’yı unutmazlar ve onun ruhunun kendilerini koruduğuna inandıklarından dolayı madencilerin koruyucu azizesi olarak kabul ederler. Santa Barbara’nın öldüğü 4 Aralık günü ise Dünya Madenciler Günü olarak anılmaya başlar. Ayrıca bu hikâyenin Anadolu topraklarında yaşanması da önemlidir.

Yerin metrelerce altında özveriyle çalışan madencilerin emeklerini onurlandırmak amacıyla kabul edilmiştir. Yer altındaki zorlu şartlara rağmen dünyanın enerji, metal ve mineral ihtiyacını karşılamak için çalışan madenciler, ekonomik kalkınmada önemli bir rol oynuyor.

Yeraltında güneşe hasret yaşayanların gününde dikkat çekilmesi gereken bir diğer konuda yaşanan maden facialarıdır. 1941 yılından günümüze kadar 3 binden fazla insan maden faciaları sonucunda hayatını kaybetmiştir. Madenlerde en çok görülen kaza sebepleri ise grizu patlaması, göçük ve yangınlardır. Türkiye’de maden kazalarının en çok görüldüğü şehir ise Zonguldak’tır. En büyük maden faciası da hafızamıza kazınan Soma Maden Faciasıdır. 13 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleşen faciada 301 madenci can vermiştir.

Soma

Türkiye, maden kazaları sonucu yaşanan ölümlerde dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Dünyanın en büyük kömür üreticilerinden bir tanesi olan Çin'de, 2008 yılında 100 milyon ton başına düşen ölüm sayısı 127 olurken, Türkiye'de bu sayı 722 olarak kaydedilmiştir. Bu durum ise Türkiye için bazı şeylerin sorgulanması gerektiğini gösteriyor.

En son ise 13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan’ın İliç İlçesinde Çöpler altın madeninde siyanür liç işleminden sonra depolanan toprak yığınının saat 14.28'de heyelana dönüşmesi sonucu oluşan facia meydana gelmişti. Yaşanan facia sonucu 9 madenci siyanürlü toprak yığının altında kalmış ve ulaşılması günler almıştı. İsimleri: Ramazan Çimen, Hüseyin Kara, Mehmet Kazar, Adnan Keklik, Fahrettin Keklik, Kenan Öz, Abdurrahman Şahin, Uğur Yıldız ve Şaban Yılmaz. 5 Nisan 2024 tarihinde ilk madencinin bedenine ulaşılırken 8 Haziran 2024 tarihinde 116 günün ardından son madenciye ulaşılmıştı.

Madenlerin Özelleştirilmesi

Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı’nın özelleştirilmesine karar verilmişti. Madenin özelleştirilmesine karşı çıkan madenciler ise önce kendilerini önce madene kapatmış daha sonra santral önünde beklemeye başlamışlardı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, maden ocağının özelleştirilmesine ilişkin ihaleye son teklif verme süresini 4 Aralık’tan 4 Mart’a uzattığını duyurmuştu. Ankara’ya yürüyüş planlayan madenciler Santralde nöbete devam ediyor.

Muhabir: Gurbet ERUL