“Türk milleti anadan doğma sportmendir. Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile harman yerlerinde güreşirlerken görürsünüz. Benim en çok sevdiğim spor; serbest güreştir.”
“Seni cihanda ün almış bir Türk pehlivanı olarak tanıdım. Parlak başarılarının sırrını şu sözlerle izah ettiğini de öğrendim: ‘Ben her güreşte arkamda Türk milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürdüm.’ Bu dediğini en az yaptıkların kadar beğendim. Onun için senin bu değerli sözünü Türk sporcularına bir meslek düsturu olarak kaydediyorum. Bununla senden ve sözlerinden ne kadar memnun olduğumu anlarsın. Çoluk-çocuğun için sana, ufak bir armağan gönderiyorum. O bu mektubumla beraberdir. Pehlivan! Ömrünün, tam sağlıkla uzun sürmesini dilerim.”
“Türk, Övün, Çalış, Güven!”
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
“Güreşirken bütün Türk milletini arkamda hisseder ve onun şerefini korumak için her şeyi yapardım. Sanki bütün Türk milletinin kuvvetinin arkamdan dayandığını hissederdim.”
Kurtdereli Mehmet Pehlivan
Kurtdereli Mehmet Pehlivan Kimdir?
Dünya Şampiyonu pehlivanımız olan Kurtdereli Mehmet, 1864 yılında, şimdi Bulgaristan sınırları içinde bulunan ve Türklerin yoğun olarak yaşadığı Deliorman bölgesindeki Tırnova ilinin Selvi kasabasına bağlı Bukriva (Çobanköy) köyünde doğdu. Ailesi, “93 Harbi” diye bilinen 1876–1878 Osmanlı-Rus Harbi sıralarında Türkiye’ye göçerek, Balıkesir’in Kurtdere köyüne yerleşti.
Sultan II. Abdülhamit döneminde, Batıya giden pehlivanlar arasında yer alan Kurtdereli, Fransa, İngiltere ve ABD’de büyük başarılar kazandı ve Dünya Şampiyonu oldu.
Türkiye’ye döndükten sonra kendisi, ülkeye yararlılığından dolayı 5 Aralık 1901’de Sultan II. Abdülhamit tarafından bir; 5 Mart 1910’da da Sultan Mehmet Reşat tarafından iki “Gümüş Sanayi Madalyası” ile ödüllendirildi! Bunun yanı sıra Kurtdereli’ye Sultan Abdülhamit bir de berat verdi.
Son güreşini, yine 1911’de İstanbul’da yapan Kurtdereli, pehlivanlık geleneğine göre kispetini Balıkesirli Hacı Kara Mehmet vasıtasıyla Kâbe’ye yollayarak er meydanlarından çekildi.
Kurtdereli Mehmet, “Son yenilmez Osmanlı pehlivanı” olarak tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır.
İlk kez 1959 yılında yapılan Balıkesir Yağlı Pehlivan Güreşleri, “Dünya şampiyonu” unvanına sahip ünlü Kurtdereli Mehmet Pehlivan’ın anısına, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 100. yılı olan 1981 yılında, “Kurtdereli Yağlı Pehlivan Güreşleri” adıyla şenlik ve yağlı güreş turnuvası olarak başlatıldı.
Bu şenlik ve yağlı güreşler, bugüne kadar değişik aşamalardan geçerek ve sürekli yenilenerek günümüze kadar geldi.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ahmet Akın ile İstanbul’da Fuarda tanıştık. Kendisine, davetle iki yıl güreşlere geldiğimi ve birkaç gazetede köşe yazısı olarak güreşlerinizi yazdığımı ve çok beğenildiğini belirttim. Bu yıl davetiniz olursa geleceğim, dedim. Özel kalem müdürü olduğunu sandığım birisini çağırdı: “Beyefendinin kaydını alınız, güreşlerimize davet edelim!” Dedi. O kişi not aldı.
Benim aramalarım sonucunda bir şekilde davetiye ve program geldi. 21.08.2025 günü İstanbul’dan Balıkesir’de geldik. Satıcı ile birlikte Başkanı ziyaret etmek istedik. Gerçekleşmedi. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı yönlendirildik.
Adının Mutlu Tanrıkulu olduğunu öğrendiğimiz başkanla da görüşmek gerçekleşmedi. Basın Müdürü Murat Akçay ile odasında kısa görüşmemiz oldu. Konaklama yeri ve Basın Yaka kartı isteğimiz sürüncemede kaldı.
Sonrasında Gençlik ve Spor Daire Başkanı Uğur Baysal, Kredi ve Yurtlar Kurumu öğrenci yurdundan yer ayırttığını söyledi. Kendisiyle 3 gün içinde hep iletişimde olduk. İlgilerine teşekkür ederim. Görevli Davut Çakır ile önce Belediyenin Onhan Oteline gittik. Benim için yer bulamadırlar. Arkadaşım Satıcı, beni sattı! Bireyci olmak yerine özverili olmak erdemdir. Demek ki yol arkadaşını iyi seçmek gerekir.
Kaliteli insan Davut Çakır’ın kullandığı araçla kentin epey uzağındaki Yurtlar Kurumu’na geldik. Bir gece kaldım ama hiç mutlu olamadım! Kent merkezinden yurtlara çalışan şahısların otobüslerine binmek, inmek oldukça olumsuzluk gösteriyor. Cimer’in genelgesini tanımadıkları gibi, engellilere karşı da duyarsızlar…
Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu (TGGF) Başkanı Sayın İbrahim Türkiş, her zaman görevinde etkindir. Oldukça da başarılı… Aynı zamanda Yeminli Mali Müşavir–Bağımsız Denetçi… Konaklama konusundaki isteğimi ilettim. Çözümledi ve Otelcilik Uygulama Oteli’nde konaklamamı derhal gerçekleştirdi. Buradan da teşekkür ederim!
Kutdere köyündeki güreş alanından izlenimlerim:
Başpehlivan Ali Gürbüz, güreş alanına çıktığında her yerde olduğu gibi alkış tufanı duyuldu! Beyefendiliği ve güreş tutuştaki davranışı takdir edilmektedir.
Ayrıca Yusuf Can Zeybek, Mustafa Taş, Feyzullah Aktürk, Mehmet Yeşil Yeşil, Fatih Atlı, Recep Kara, Ertuğrul Dağdeviren, İsmail Koç… Güreşleri ilgiyle ve zevk alarak izlenen tanınmış başpehlivanlardır!
Kulübedeki hakemlerin kararları buradaki çoğu karşılaşmalarda tartışılır oldu. İtirazlar çoktu. Hatta hakem kulübesine yürüyenler görüldü. Birkaç kez Sayın İbrahim Türkiş, düzeltmek amaçlı yardımcı oldu. Ali Gürbüz- Orhan Okulu karşılaşmasında Ali yenmişti. Oysa Orhan’ı başarılı saydılar. Orhan’ın yakını hakemler var, deniyor. Orhan, izleyiciler tarafından sevilmiyor ve alkışlanmıyor. Hatta ‘güreşlere çıkarılmaması gerekir’ diyenlerin konuşmalarını duydum! Nedeni; karşısındakinin organlarına zarar verecek şekilde saldırıda bulunması… Birisi de çıkar gözüne zarar verebilir. Kemal Atatürk: “ Ben sporcunun zeki, çalışkan ve ahlaklısını severim.” Demiştir.
Ağalık pazarlığında da uzun yıllardır Kurtdereli Mehmet Pehlivan Yağlı Güreşleri’nin ağalığını kimseye bırakmayan Kemal Aydın, 4 milyon 700 bin TL ödeyerek önümüzdeki yıl yapılacak olan 66. Kurtdereli Mehmet Pehlivan Yağlı Güreşleri Ağası olmaya hak kazandı.
Etkinliğin değerlendirmesi:
Geçmişte Balıkesir güreşlerine iki kez katıldım ve yönetimin organizesi mutlu etti! Bir eğitimci yaklaşımı ile bu yıl memnun kaldım diyemiyorum. Organize zayıftı. Yetkililer ve çalışanlar, henüz görevlerine uyum sağlamış değiller… Yine de kendilerine teşekkür eder, başarılarının artarak sürmesini dilerim!
Tanıma, tanışma ve telefonla konuşma fırsatını bulduğum kişiler:
İbrahim Türkiş, Şahin Opur, Hasime Yıldırım, Uğur Baysal, Murat Akçay, Mustafa Semerci, Davut Çakır, Bedirhan Ercik, Öğrencim Salih Baydar, Çetin Ceylan, Mehmet Çelik, Ağa Seyfettin Selim, Ağa Ufuk Özünlü, Ağa Kemal Aydın, Ağa Ramazan Güven, Murat Özçay, Yusuf Hocaoğlu, Atakan çelik, Zekeriya Uzun… Başkaca hal hatır soranlara ve yardımcı olanlara sağ olasınız! Diyorum.
Şiir, yaşamın her alanında vardır ve etkindir. Şiir olmadan yaşamanın tadı ve anlamı olmaz. Mesam ve TYS üyesi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Halk Şairi olmamın yansıra 18 kitabın yazarı Eğitimci Muhsin DURUCAN’ın ilgili bir dörtlüğüyle köşe yazımızı sonlandıralım…
Kuvayı milliye Balıkesir’de
Aktiflik olmalı yardımseverde
Güzel yapılaşma şimdi çevrede
Gezmeli, görmeli, karar vermeli.