"Yine tazelendi yürekte yarem"
Onlar ki;
Küçük yaşlardan itibaren büyük sorumluluklar yüklenen, bozkır çocuklarıydılar.
Anadolu ruhunu hep yürekten yaşayanlardı...
Bu toprakların harcından özlerini yoğuranlardı.
Nesli tükenmek üzere olan yiğitlerin ERİYDİLER.
Yol vermez dağların, görevinin ağırlığını yüksünmeyen, aşılmaz sarp geçitlerin yolcularıydılar...
Bizlere daha güzel bir dünyanın bir hayal olmadığını her davranışıyla gösteren ve hayata karşı umudumuz olan, insanoğlunun en temel içgüdülerinden biri sayılan egoizm ile başa çıkmanın yolunu bulmuş PİRİ idiler.
Maddiyata ya da kişisel çıkarlara önem vermeyen, iyi niyetli, vicdan sahibi ve kendi içinde hesap yapmayan, hiç tanımadığı birileri için bile üzüle bilen vicdanı pas tutmamış, gerekirse aç yatmayı göze alıp başkasına zarar vermeyi düşünmeyen müstesna bireydiler.
Bir kere dost dediği birine başkaları gibi arkasından kuyu kazmayı düşünmeyen, çoğunluğun kendine benzemediği, kısa ama dopdolu hayatını hep başkalarının mutluluğu için yaşamış, başkalarının mutluluğu için kendi aile hayatını bile ikinci plana atmış, canından çok sevdiği çocuklarını bile ihmal etmeyi göze almış nev-i şahsına münhasır Reistiler.
Mahallenin en bıçkın delikanlılarından biriydiler. Haksızlığa hiç gelemeyen ve bunun için mücadele etmekten çekinmeyen, delikanlının kitabını yazanlardı.
Bulutlar gibi toplandılar, kuşlar gibi dağıldılar...
Ayçiçeği misali, hep güneşe çevirdiler yüzlerini .
Ruhunuz aydın, gözünüz aydın diyenleri olmadı...
Kahrını küslüğe götürmeyenlerdi.
Ozan, olanı,biteni söylemişti çoktan;..!?
"Kendinize iyi bakın, bir daha hiçbir ana doğurmaz sizi."
Anlamadık !?