Kırşehir Sağlık Müdürü Dr. Ertan Değirmencioğlu 15 Kasım “Dünya KOAH Günü” nedeniyle basın açıklaması yaptı.

Değirmencioğlu, yapmış olduğu basın açıklamasında, hastalığın önemine dikkat çekerek şu bilgileri verdi:

Çocuklarımızı kış hastalıklarından korumak için ne yapmalıyız? Çocuklarımızı kış hastalıklarından korumak için ne yapmalıyız?

“KOAH( Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) konusunda farkındalığı arttırmak ve hastaların daha kaliteli bir yaşam sürmeleri için aydınlatılması amacı ile her yıl Kasım Ayının 3. Çarşambası KOAH Günü olarak belirlenmiştir.

“KOAH’lı hastalarımızın günlük yaşamlarında aktif kalabilmelerinin mümkün olabileceğini vurgulamak, egzersizin ve hareketin önemine değinmek amacı ile bu yılki tema sağlıklı nefes, sağlıklı yaşam, slogan “Her Adımda Sağlıklı Nefese”dir. (HABER MERKEZİ)

Kronik (müzmin) Obstrüktif (tıkayıcı) Akciğer Hastalığının kısaltılmış ismi olan KOAH, zararlı toz, gaz ve parçacıkların solunması sonucu hava yollarında ve akciğerlerde gelişen mikrobik olmayan iltihabın neden olduğu, hava yollarının daralması ve tıkanması ile sonuçlanan genellikle ilerleyici özellikte bir hastalıktır.

BU HASTALIK NE SIKLIKTA GÖRÜLÜR? 

“KOAH, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmemektedir. Toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Oysa 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir.

KOAH tehlikeli bir hastalık mıdır?

“Günümüzde tüm dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH, tüm ölümlerin de  yüzde 5.5’ inden sorumludur.  Türkiye’de solunum sistemi hastalıkları en sık görülen 3. Ölüm nedenidir ve bu ölümlerin yüzde 61.5’i KOAH nedeniyledir.

KOAH NEDEN OLUR, KİMLERDE GÖRÜLÜR? 

“KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü sigara dumanıdır. Sigara içenler, içmeyenlere göre, daha fazla solunumsal şikayetlere, daha fazla solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm oranlarına sahiptirler. Diğer tip tütün kullanımı (pipo,  puro, nargile vb.) ve çevresel tütün dumanı da KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. KOAH gelişiminde genetik risk faktörlerinin rolü henüz çok iyi aydınlatılamamıştır. Son yıllarda önemi giderek vurgulanmaya başlayan fiziksel aktivitede azalma, hareketsizlik de artık bir risk faktörü sayılmaktadır.

KOAH’LI BİR HASTANIN ŞİKAYETLERİ NELERDİR? 

“KOAH’da en sık görülen yakınmalar nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmadır. Sigara içen kişiler öksürük ve balgamı kanıksarlar ve bu nedenle doktora başvurmazlar. Nefes darlığı nedeniyle fizik aktivitede azalma ortaya çıkar. Eforda nefes darlığı çeken kişi, yol yürümek istemez, günlük işlerini azaltır, markete gitmeye çekinir ve zamanla evden çıkmamayı tercih eder hale gelir. Bu şekilde giderek artan fiziksel aktivite azalması, hastanın yaşam kalitesini bozarak hastalığın ilerlemesine neden olur, sakatlık ve ölüme yol açar.     

KOAH TANISI NASIL KONUR? 

“KOAH'ın tanısı, basit bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konulabilmektedir. KOAH’ın erken tanısı, hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azaltacaktır. Bu nedenle, 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan ve/veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük,  balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp ”nefes ölçüm testini” yaptırması gerekir.    

KOAH’IN TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜDÜR?

KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.  KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır.  Sigara bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır.

“Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır.

“Yeterli bir fiziksel aktivite için ağır egzersizlere gerek yoktur, haftanın çoğu günleri yapılan orta yoğunluktaki fiziksel aktivite yeterlidir.  Herkesin yapabileceği bir aktivite olan yürüyüş, düzenli fiziksel aktivitenin sağladığı hemen tüm yararları sağlayabilmektedir.” (HABER MERKEZİ)

Editör: İlknur öncü