Yaz ve güz aylarını geride bıraktık. Tam da kışın ortasındayız. Yazın gölge çok hoştu. Sıcaklığın 40 dereceye kadar çıktığı zamanlarda oldu. Bir an kışı unuttuk. Çok terlediğimiz ve yandığımız günler oldu.
Sudan sebeplerle bir türlü kış hazırlığını yapmadık. Gelmez sandık. İşte geldi....!
İnsanları karamsarlığa kaptırmak âdetim değildir. Ancak bazı tedbirlerin alınması da gerekiyordu. Mesala sobalı evde oturuyorsak bacalarımızı temizlettik mi? Soba ve boruların duman kaçıran yerlerini tamir ettirip, tamir olmayacakların yerine yenisi aldık mı?Kombilerimizin yıllık bakımını yaptırdık mı ? Peteklerin genel temizliğini yaptırdık mı?
"Hastalık, sevgisizlik, öksüzlük neler geçirdim ben!
Çıkabilseydi bir "GÜZEL" diyecek güzelleşirdim ben!"
Kış geliyor dedik ya! Tüm hastalıklar karanlık odalarda büyük bir sevinçle bizleri bekliyor. Tifo, Tifüs, Kızamık; Kızıl, Ateşiberiv.s. Bu hastalıklar yazın olduğu gibi kışın daha fazla olduğu herkes tarafından bilinmektedir.
Ne çabuk unuttuk Covid hastalığını? Binlerce insanımız genç, yaşlı bu hastalığa kurban gitmediler mi? Analar, bacılar, babalar ağlamadı mı?
Seneca der ki;
"Hafif acılar konuşulabilir;
Ama derin acılar dilsizdir."
Kimse kimsenin zamanını umutlarını boş yere çalmasın. Ey insan oğlu, buğday ektin de arpa mı biçtin? Çalışmadık, hazırlanmadık. Araçlarımızın kış lastiğini taktırmadık. Donmalarına karşı antifrizlerini koydurmadık. Sadece binip ihtiyacımız kadar kullanmayı bildik! Ya ihtiyaçlar yapılmamışsa ,o zaman seyret tozu dumanı.!
Hani biz öyle hatırlarız. Küçükken babalarımız ve annelerimiz “kış geliyor” diye. Kış yiyeceklerimizin tedarikini yaparlardı. Hararlarla unlar, kilelerle bulgur. Direk direk yapılmış yufka ekmekler, kurutmalıklar kışlık giyecek ve yatacak malzemeleri. Neyi saysam acaba?
Yukarıda yazdıklarım kışa hazırlık olarak temin edilmemişse;
"Yüzüne gülecek kadar dost sandığın kişiler,
Aslında arkandan konuşacak kadar yüzsüzdürler."
Arkamızdan konuşturmamak için, yan gelip yatmayıp, kahve köşelerinde kulis yapmayı bırakıp kış tedarikini yapılmalıydı. Elden gelen öğün olmaz. Ödünç yiyen kesesinden yer.
"Akıllı bir erkek, dünyanın en güzel kadınını sevmez.O dünyasını güzelleştiren kadını sever."
Çünkü erkek sel, kadın göldür. Göl su tutmuyorsa o eve hiç bir zaman bereket gelmez. Yol arkadaşını iyi seçmeli insan; seçemeyenlerin çoğu yol yorgunudur.
Erkek gününü gün eder; meyhane köşelerinde içer gezer evini düşünmezse. Kumar oynayıp neyi var neyi yok her şeyi o masada kaybederse kışa hazırlığı ne ile yapacak?
Kadın evine gelen malzemeleri hiç düşünmeden başkalarına dağıtırsa, o evde ne bereket kalır ne de zor günlere hazırlık yapılır.
"İnsanların yanında; ilaç gibi insanlar olmalı, ağrıları dindiren, yan etkisi olmayan."
İnsanlar geziye de gitmeli. Güzel giyinip topluma karşı hoş görünmeli. Ancak bir gün yaz aylarının çabucak geçip, zor olan kış aylarının geleceğini düşünmeli.
Kış günlerinde soğuktan tir tir titrerken öldün mü, kaldın mı diye soran olmaz. Kışın o kuru soğuk, ayaz ve tipiler de ölende,kalan da siz olursunuz.
"Bahane herkeste bulunur. Ama çare akıl gibidir, az kişiye nasip olur."
Eğer mandıranız varsa, mandıranın kışa hazırlığını yaptınız mı ? Orada da canlılar yaşayacak. En büyük hatamız yüzümüze her güleni dost sanmamızdır.
Dost ne zaman belli olur biliyor musunuz ? O kışta kıyamette hatırını soran, yetiştiremediğin yerde yetişen arkadaşın ve horantan varsa en mutlu kişi sensin.
"Aklınızda olanları hayata geçirecek kadar yüreğiniz yoksa,
Ömrünüz cesaretli insanların dedikodularını yapmakla geçer."
İşte bunun içindir ki; kendi aklınızda bulunan hazırlıkları zamanında yapın. Dedikodulardan uzak olup gerçekleri görün. Çünkü amansız bir kış geliyor önümüzde!
Felaket tellalcısı değilim. Çabuk unutuyoruz donduğumuz ve yolların kapandığı günleri. Arabalarımızın yollarda kaldığını, kıştan elektriklerin kesildiğini ve kombilerin yanmadığını.
Güzel dostlarım...Canım arkadaşlarım...!
Melekler kapı kapı dolaşırken, bin bir melek çalsın kalbinizin kapısını. Rabbim hiç söndürmesin kalbinizdeki ışığı. Kalbinizin sıcaklığı kış günlerini rahat geçirmemize vesile olsun.