Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, çeşitli ziyaretler kapsamında Kırşehir'e geldi. Başkan Dinç, bağımlılıkla mücadelenin bireysel değil toplumsal bir mesele olduğunu vurguladı.

Dinç, bağımlılıkların önlenebilir ölümler arasında en tehlikelilerinin başında geldiğini söyledi.
Yeşilay Kırşehir Şubesi’nde açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Dinç, hem dünyada hem de Türkiye’de bağımlılık sorunlarının giderek arttığını belirtti.

Zincirleme kaza! 7 araç birbirine girdi, yaralılar var
Zincirleme kaza! 7 araç birbirine girdi, yaralılar var
İçeriği Görüntüle

Davranışsal bağımlılıkların yanı sıra özellikle uyuşturucu ve madde bağımlılığının ciddi boyutlara ulaştığını ifade eden Dinç, bu sorunun toplumun huzurunu ve güvenliğini tehdit ettiğini dile getirdi.
Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, yaptığı açıklamada şunları ifade etti;

“Bağımlılıkla alakalı bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir problemimiz var. Hem davranışsal bağımlılıklar, oyun bağımlılığı gibi bağımlılıklar hem de kimyasal bağımlılıklar… En çok sıkıntı çektiğimiz konu ise biliyorsunuz uyuşturucu, yani madde bağımlılıkları meselesi. Bu konu artık çok ciddi bir mesele haline geldi. Hatta bugün Amerika’da Fentanil, toplumu derinden sarsan maddelerden biri olarak kitle imha silahı ilan edildi. Hiroşima bombası gibi yıkıcı, zararlı ve toplum için büyük bir tehdit olarak tanımlandı. Bu çok önemli bir adım. Bağımlılıklara da bu şekilde bakmak gerekiyor.
Bağımlılıklar, önlenebilir ölümlerin en tehlikelilerinin başında geliyor. Çok sayıda insanımıza mal oluyor, çok sayıda kaynağımıza mal oluyor ve çok büyük toplumsal problemleri beraberinde getiriyor. Bu nedenle bağımlılıklara hasta gibi bakmak gerekiyor. Son dönemde bazı şehirlerimizde hepimizi üzen görüntüler ortaya çıktı. Bu mesele sadece belli şehirlerin değil, bütün memleketin meselesidir. Bağımlılık, birlikte yaşama kültürümüzü, güvenli bir şekilde yaşayabilmemizi, toplumun huzurunu ve sükûnunu doğrudan etkileyen en temel sorunlardan biridir.
Bağımlılık bir kişinin, üç kişinin, beş kişinin problemi değildir. Bağımlılık bütün toplumun problemidir. Dolayısıyla bu mücadelede sadece bağımlı bireyleri ya da çocuğunu bağımlılığa kaptırmış anne-babaları yalnız bırakmamak gerekir. Sadece kurumlar bu işi yapsın, sadece yetkililer çözüm üretsin demek de doğru değildir. Bu mücadeleye bütün toplum olarak sahip çıkmamız gerekiyor.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti olarak biz bağımlı kardeşlerimizi kaderlerine terk etmiyoruz. Bu problemi anne-babalarıyla birlikte yalnız başlarına çözmelerini beklemiyoruz. Türkiye’nin 105 noktasında ücretsiz olarak psikoterapi ve sosyal hizmet desteği veren Yeşilay Danışmanlık Merkezlerimiz var. 115’i arayarak tamamen ücretsiz ve gizlilik esasına dayalı hizmet alınabiliyor. Bunun yanında Bursa, Kayseri ve Diyarbakır’da ayaktan tedaviye cevap vermeyen danışanlarımız için yatılı rehabilitasyon merkezlerimiz bulunuyor. Bu hizmetlerin tamamı ücretsizdir.
Bugüne kadar 85 binin üzerinde insanımıza Yeşilay Danışmanlık Merkezlerimiz aracılığıyla hem psikoterapi hem de sosyal hizmet desteği sağladık. Bunun ötesinde atölye çalışmaları ve meslek kurslarıyla danışanlarımızın yeniden topluma kazandırılması için çalışmalar yürüttük. Bu anlamda Yeşilay, insanımıza çok büyük bir hizmet sunuyor. Sağlık Bakanlığımızın da bu konuda önemli çalışmaları var. Ancak mevcut sistemle bu problemle yeterince etkili bir şekilde mücadele edemiyoruz.
Burada eksik olan en önemli parça zorunlu tedavi meselesidir. Zorunlu tedaviyle ilgili kanunumuz var. Bir kişi bağımlılığı nedeniyle kendisi ya da başkaları için tehdit haline geldiğinde, mahkeme kararıyla tedavi, eğitim ve ıslah amacıyla zorunlu tedaviye alınabilir. Kanuni altyapı mevcut. Ancak bunun uygulanacağı, çerçevesi çizilmiş, programı ve süresi net olarak belirlenmiş elverişli yapılar yeterince yok. Bu nedenle özellikle bazı vakalarda tedaviyi sadece gönüllülüğe bırakmak hem aileler hem de toplum için son derece yanlış sonuçlar doğurabilir.”

Muhabir: Nurten Ceylan