ÜNLÜLER NEDEN UYURTURUCU KULLANIYOR? NEDEN AHLAKSIZ YAŞAMI SEÇİYORLAR?

Başarı, şöhret ve maddi güçle birlikte gelen hızlı tüketim, hep daha fazlasını elde etme arzusu ve haz odaklı yaşam, kişiye doğal dopamin (nöronların vücutta birbiri ile iletişim kurmasına sağlayan kas veya bez hücrelerini uyaran endojen asit kimyasallar) salınımını sürekli olarak üst seviyelere çıkarıyor ve bu durumun kişilerde uyuşturucu madde alışkanlığı yapıyor. Meşhur insanlar rol model olarak kabul edildiklerinden, onların davranışlarını ve yaptıklarını insanlar taklit etmekte ve korkunç rezaletler, yüzler kızartıcı fuhuş sahneleri ortaya çıkmakta, ahlaksızlık meydanı boş bulduğundan cirit atmaktadır. Spiker… Tv programcısı… Yöneticisi… uyuşturucu, içki kullanıyor, toplu seks yapıyor. Tv programlarını sunan spikerler açık saçık giyinerek genç kızları etkiliyorlar. Büyük bir takımın başkanı hem uyuşturucu kullanıyor ve hem de o’nun teminini kolaylaştırıyor, bir kadın spiker ile yaşadığı ahlaksızlığı, hakkında yapılan soruşturma sırasında anlatıyor.

Üstat Necip Fazıl KISAKÜREK; “İnsanda yok ise edep, neylesin medrese mektep, okusa alim olsa, yine merkep yine merkep” Diyerek bu ahlaksız yaşamı seçen insanları yeriyor. Ekranlar çıplak kadınlarla dolu. Bu spikerlerin seçiminde ölçü, bilgi, etkileyici hitabet değil, seksi giyim, 90-60-90 ölçülü vücut.

Ey kadın hakları diye bağırıp çağıran, mangalda kül bırakmayan, sokaklara dökülen kadın kuruluşları neredesiniz? Sesiniz çıkmıyor. Bakınız spiker kadınlar tacize uğramışlar, alınıp satılmışlar, neden onların haklarını korumuyorsunuz? Neden sessizsiniz? William Shakesper: “Nice adaletsiz bir dünya… kimi günahlarıyla yükseliyor… kimi iyilikleriyle kayboluyor.” Demiş, ne de güzel demiş. CHP’nin sayın genel başkanı, TBMM Grup Başkanvekili iken, 2020 yılında müteveffa Kamer GENÇ’in mezarı başında kadeh tokuşturuyor. Mezarlıkta içki içilmesi kınanacak bir davranıştır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) ise; “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle buğzetsin, bu imanın en zayıf derecesidir.” Buyuruyor. Yazımı bir Kızılderili atasözü ile bitirmek istiyorum, Kızılderililerin ataları bu atasözünde; “Yanlışı gören ve önlemek için elini uzatmayan, yanlışlık yapan kadar suçludur.” Demişlerdir. Herkese sağlıklı günler diliyorum.