Gündem

Türkiye'nin okullaşmayı artırma politikası TIMSS 2023 başarısına yansıdı

SETA'da yayımlanan yazıda, Türkiye'nin Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) 2023 başarısında en temel eğitim faktörünün, Türkiye'nin yükseköğretimdeki kapasiteyi ve okullaşmayı artırma politikası olduğu bildirildi.

SETA'da yayımlanan yazıda, Türkiye'nin Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) 2023 başarısında en temel eğitim faktörünün, Türkiye'nin yükseköğretimdeki kapasiteyi ve okullaşmayı artırma politikası olduğu bildirildi.

Uluslararası Eğitim Başarılarını Değerlendirme Kuruluşunca 4'üncü ve 8'inci sınıf düzeyindeki öğrencilerin matematik ve fen alanlarındaki başarılarının değerlendirildiği TIMSS 2023 sonuçları, 4 Aralık'ta dünyayla eş zamanlı duyurulmuştu.

Türkiye'nin TIMSS 2023'te tüm döngülerde, hem puanlarda hem de sıralamalarda gösterdiği başarı ulusal ve uluslararası düzeyde dikkat çekmiş, ayrıca her iki kademedeki matematik ve fen bilimleri alanlarında öğrencilerin üst ve ileri yeterlik düzeylerinde artış sağlanmıştı.

SETA Perspektif de Türkiye'nin TIMSS 2023'te başarılı olmasının temel sebeplerini "TIMSS 2023 Sonuçlarında Türkiye'nin Yükselişinin Arka Planı" başlıklı yazıda ele aldı.

Yazıda, Türkiye'nin son 20 yılda eğitim sistemini modernize etmek, küresel ölçekte rekabetçi bir hale getirmek amacıyla okul binalarının fiziksel koşullarının iyileştirilmesinden teknolojinin eğitim süreçlerine entegrasyonuna kadar birçok alanda reformları hayata geçirildiğine dikkati çekildi.

Eğitimde dijitalleşme, öğretim yöntemlerinin çeşitlendirilmesi, müfredat yenilikleri gibi unsurların öğrencilere daha dinamik ve etkileşimli bir öğrenme ortamı sunmak için geliştirildiği aktarılan yazıda, "Milli Eğitim Bakanlığı, 2017 liseye geçiş sınavlarında beceri temelli sorulara odaklanmaya başlamıştır. Bu değişim zaman içinde eğitim sisteminin tüm düzeylerine yansıyarak, öğrencilerimizin analitik düşünme, problem çözme, eleştirel düşünme ve uygulamalı beceriler gibi önemli yetkinliklerinin gelişmesine katkı sağlamış olabilir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Türkiye'nin okullaşmayı artırma politikasına dikkat çekildi

SETA Perspektif'te yer alan yazıda, TIMSS araştırmalarının öğrencilerin akademik başarılarını bireysel, sınıf ve okul temelli faktörlerle ilişkilendirerek kapsamlı bir şekilde incelediği belirtildi.

Bu kapsamda, öğrenci başarısında evdeki kitap sayısı, ebeveynlerden herhangi birinin yüksek eğitim seviyesi, evdeki çalışma desteği sayısı, internet erişimi veya ayrı bir odaya sahip olma gibi unsurların da başarı üzerinde önemli etkisinin bulunduğuna işaret edilen yazıda, Türkiye'nin son yıllarda öğrencilerin evdeki kitap sayılarını artırmak ve eğitim kaynaklarına erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla her sınıf düzeyinde ücretsiz ders kitabı ve yardımcı kaynak dağıtımına büyük önem verdiği kaydedildi.

Yazıda, şu ifadeler kullanıldı:

"TIMSS başarısının arkasındaki en temel eğitim faktörlerinden biri ise Türkiye'nin yükseköğretimdeki kapasiteyi ve okullaşmayı artırma politikasıdır. Deprem bölgesinin örneklem dışı bırakılmasının ulusal başarıda belirli bir artışa katkı yapmış olabileceği düşüncesi ilk bakışta mantıklı görünebilir ancak TIMSS 2019 uygulamasından elde edilen sonuçların bölgelere göre kapsamlı bir şekilde incelenmesi bu görüşü sorgulatmaktadır.

TIMSS 2019 sonuçları incelendiğinde, deprem bölgesindeki 9 ilden 4'ünün TIMSS 2019 ortalamasının üzerindeki bölgede, 5 ilin ise ortalamanın altındaki bölgelerde yer aldıkları gözlemlenmektedir. Bu durum deprem bölgesindeki illerin eğitim başarısının genelde ortalama seviyelerde olduğunu ve dolayısıyla bölgenin örneklem dışı bırakılmasının Türkiye'nin genel TIMSS başarısı üzerinde belirgin bir iyileşme sağlamış olamayabileceğini göstermektedir."

"Türkiye'nin TIMSS performansı 12 yıldır devam eden lineer artışı yansıtmaktadır"

Türkiye'nin 24 yıllık süreçte TIMSS uygulamalarına katılım gösterdiği, buradan elde ettiği verilerle eğitim sistemini iyileştirmeye yönelik kapsamlı stratejiler geliştirdiği aktarılan yazıda, bu süreçte öğretim yöntemlerinden altyapı yatırımlarına kadar geniş bir yelpazede değişiklikler yapıldığı, eğitim kalitesini artırmaya yönelik adımlar atıldığı anımsatıldı.

Yazıda, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Bu adımlar nihayetinde TIMSS 2011 uygulamasında kendini göstermeye başlamış, TIMSS 2015 ve TIMSS 2019 uygulamalarında elde edilen başarılarla daha belirgin hale gelmiş ve sonunda TIMSS 2023 uygulamasında en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Türkiye'nin 4 ve 8'inci sınıf düzeylerindeki matematik ve fen bilimleri performansları, TIMSS 2011 döngüsünden itibaren sürekli artış göstermiştir. Dolayısıyla Türkiye'nin TIMSS performansı anlık bir yükselişten ziyade son 12 yıldır devam eden lineer bir artışı yansıtmaktadır."

"Bireyselleştirilmiş öğretim yaklaşımları oluşturulmalı"

Yazıda, Türkiye'nin özellikle 2011'den bu yana gözlemlenen yükseliş trendinin eğitimdeki planlı ve istikrarlı politikaların sonucu olduğu belirtildi.

Bu yükselişin devamı için mevcut politika ve uygulamaların sürdürülmesi, bazı alanlarda geliştirilmesi gerektiği vurgulanan yazıda, şu önerilere yer verildi:

"Üst düzey yeterliklere ulaşan öğrenci oranlarının artırılması ve düşük başarı gösteren öğrencilerin desteklenmesi için bireyselleştirilmiş öğretim yaklaşımları ve özel destek mekanizmaları oluşturulmalıdır. Bu uygulamalar her öğrencinin potansiyelini en üst düzeye çıkararak eğitim sisteminin genel kalitesini artıracaktır. Altyapı, müfredat ve dijitalleşme alanlarındaki reformların sürdürülmesi eğitim sisteminin başarısının sürdürülebilirliği için kritik role sahiptir. Dijital eğitim materyallerinin çeşitlendirilmesi ve erişimin artırılması öğrenme süreçlerini daha etkileşimli ve verimli hale getirebilir.

Mesleki gelişim programlarının uluslararası standartlara uyumlu hale getirilmesi, beceri temelli öğretim yöntemlerinin yaygınlaştırılması eğitimin kalitesini pekiştirecektir. Ücretsiz ders kitabı ve yardımcı kaynak dağıtımı gibi politikaların devam ettirilmesi tüm öğrencilerin eşit eğitim imkanlarına erişimini sağlayarak başarıyı daha da artıracaktır. Yükseköğretimdeki genişleme, ebeveynlerin çocuklarına verdiği akademik desteği güçlendirerek öğrenci başarılarına olumlu katkı sağladığından yükseköğrenimli nüfusu artırma politikası devam ettirilmelidir."