Gündem

Türkçenin Hafızası Kırşehir’de Güçleniyor

Uluslararası Anadolu'da Türk Yazı Dilinin Öncüleri ve Aşık Paşa Sempozyumu gerçekleştirildi.

Anadolu'da Türk Yazı Dilinin Öncüleri ve Aşık Paşa Sempozyumu Kültür ve Turizm Bakanlığı destekleriyle, Kırşehir Valiliği öncülüğünde, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi ev sahipliğinde, Türk Dil Kurumu ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu işbirliğinde gerçekleştirildi. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi düzenlenen açılış programıyla başlayan sempozyuma Kırşehir Valisi Murat Sefa Demiryürek, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Coşkun Yılmaz, Kırşehir Vali Yardımcısı İsmail Çetinkaya, Kırşehir İl Jandarma Komutanı J. Alb. Ahmet Yıldırım, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Mustafa Kasım Karahocagil, ilgili kurum müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

“Kırşehir Türkçenin Mayalandığı Topraklardır”

Açılışta konuşan Kırşehir Valisi Murat Sefa Demiryürek, Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’da başlayan kültür ve medeniyet inşasında Kırşehir’in müstesna bir yere sahip olduğunu vurguladı. Vali Demiryürek, Âşık Paşa’nın “Türk diline kimse bakmaz idi” sözünü hatırlatarak, Türkçenin bugün milletin hafızası, kimliği ve geleceği olduğunu ifade etti.

Vali Demiryürek, Kırşehir’in Türk yazı dilinin filizlendiği ve kalıcı eserlerle güçlendiği eşsiz bir kültür muhiti olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Anadolu kapılarının Türk-İslâm medeniyetine açıldığı 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra bu topraklarda başlayan kültür ve medeniyet inşasında Kırşehir’in müstesna bir yeri vardır. Bu kadim şehir, asırlar boyunca sadece bir yerleşim yeri değil; ilmin, irfanın, hikmetin ve güçlü bir medeniyet tasavvurunun merkezlerinden biri olmuştur. Kırşehir, Türkçenin henüz Arapça ve Farsça gibi köklü diller karşısında temayüz etmediği bir dönemde; Türk yazı dilinin filizlendiği, geliştiği ve kalıcı eserlerle güçlendiği eşsiz bir kültür muhiti olmuştur. Bu topraklar; Âşık Paşa, Cacabey, Şeyh Edebali, Süleyman Türkmani gibi Türk diline, düşüncesine ve insanlık anlayışına yön veren büyük şahsiyetlere yurtluk etmiştir. Yaklaşık yedi asır önce Âşık Paşa’nın “Türk diline kimse bakmaz idi” diyerek dile getirdiği hakikatin bugün nasıl bir medeniyet köküne dönüştüğünü görmek bizler için gurur vericidir. O gün “ses” olan Türkçe, bugün milletimizin hafızası, kimliği ve geleceğidir. Bu bilinçle, Kırşehir’de mayalanan bu dil ve kültür ruhunun gelecek nesillere aktarılması, millî varlığımız açısından hayati bir öneme sahiptir. Bu duygu ve düşüncelerle; Kırşehir Ahi Evran Üniversitemizin, Türk Dil Kurumumuzun himayelerinde böylesine kıymetli bir sempozyuma ev sahipliği yapması takdire şayandır. Bilimsel çalışmaların, akademik yayınların ve müzakere ortamlarının; Türkçenin gelişimine, Anadolu’nun kültür tarihine ve medeniyet tasavvurumuza değerli katkılar sunacağına yürekten inanıyorum. Bugün burada yapılacak çalışmalar, sadece bir akademik etkinlik olmanın ötesinde, milletimizin ortak hafızasını güçlendiren, kültürümüzü yeniden okuyan ve dilimizi geleceğe taşıyan bir anlam taşımaktadır. Bu nedenle sempozyumun, Kırşehir’in kültürel mirasına ve Türkçenin dünya dilleri arasındaki saygın yerine önemli katkı sağlayacaktır.”

Kırşehir’in Kültürel Mirasına Katkı

TDK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Harun Şahin ve Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil’in de konuşmalarının ardından oturuma geçildi. Başkanlığını Prof. Dr. Nadir İlhan’ın yaptığı açılış oturumunda Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Güler Gülsevin “Eski Anadolu Türkçesi Metinlerinde Türkmence Unsurlar”, Manisa Celal Bayar Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe İlker “Garîb-nâme’de Âşık Paşa’nın Kullandığı ‘Tesbih İdin-‘ Birleşik Fiili Üzerine” ve Fırat Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Buran “Tevârih-i Âl-i Selçuk’ta Verilen Bilgilere Göre Oğuz Türkçesinin Yazıda Kullanılması ve Yazı Dili Olma Meselesi” konularında sunumlarını gerçekleştirdiler.