Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi (TARSİM) Genel Müdürü Bekir Engürülü, ilerleyen dönemlerde en önemli hedeflerinin, penetrasyonu artırıp, tarım sigortalarını yaygınlaştırmak olacağını bildirdi.
TARSİM'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Engürülü, deprem bölgesindeki sigortalı üreticilere yapılan hasar ödemelerine, şiddeti ve frekansı giderek artan risklerin tarıma olumsuz etkilerine ve Konya genelinde uygulamada olan Gelir Koruma Sigortası'nı geliştirmeye yönelik hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Engürülü, TARSİM'in tarımda, risklerden etkilenmeme noktasında çok önemli bir enstrüman olduğunu aktardı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde TARSİM olarak çok hızlı aksiyon aldıklarını belirten Engürülü, şunları kaydetti:
“Deprem sebebiyle özellikle Hayvan Hayat Sigortaları branşında zararlarımız çok oldu. Bitkisel üretimde fazla kayıp yaşamadık. Bu dönemde iş süreçlerimizi mümkün olabildiğince hızlandırmaya gayret ettik. Normal şartlarda bir hasar durumunda, öncelikle eksperin gelip tespitlerini yapmasının ardından hasar dosya işlemlerinin tamamlanmasını takiben üreticilerimize tazminat ödemelerini gerçekleştiriyoruz. Biz bu dönemde doğrudan çiftçinin beyanı, hasara ilişkin fotoğraflar, İl-İlçe Hasar Tespit Komisyonu'nun hazırladığı raporlar gibi, somut olarak bize ne sunulabilecekse kabul ettik. Bu doğrultuda üreticilerimize yaklaşık 30 milyon TL hasar ödemesi gerçekleştirdik. İnşallah önümüzdeki dönemlerde bu gibi afetlerle tekrar karşılaşmayız. Ama tarım risklere çok açık bir alan. Bu nedenle tarım sigortası şart.”
Engürülü, Çiftçi Kayıt Sistemi verilerine göre tarımda sigortalılık oranının yüzde 22 olduğunu vurgulayarak, “İlerleyen dönemlerde en önemli hedefimiz, penetrasyonu arttırıp, tarım sigortalarını yaygınlaştırmak olacak. Primleri düşürerek, üreticimizin sigortayı daha ucuza satın almasını sağlayıp, sigortaya katılımı arttırmak istiyoruz.” bilgisini verdi.
Son dönemlerde, uzun yıllar istatistiklerinin zaman zaman saptığına şahit olduklarını, hiç dolu yağmayan bir bölgede dolu yağabildiğini ya da dolunun şiddetinin artabildiğini ifade eden Engürülü, çiftçinin her türlü riskini teminat altına alarak, endişelerinden kurtulabildiğini belirtti.
Engürülü, “Sonuçta siz ne kadar iyi bir poliçe hazırlarsanız hazırlayın, karşınızdaki hedef kitlenin bunu satın alabilir durumda olması lazım. Çiftçimize bu anlamda dokunmamız gerekiyor. Ben yeni dönemde bunun için çaba sarf edeceğim. Üreticimizin ürünleri, uzun yıllar zarar görmüyorsa, bir sonraki dönemde poliçede bunun için indirimlerimiz söz konusu oluyor. Süt verimine göre hayvanın bedeli değişiyor. Bedeli daha yüksek hayvan daha yüksek tutara sigortalanıyor. Verimi daha düşük hayvan ise daha düşük prim tutarına sigortalanıyor. Katılımı artırıp, Havuzu ne kadar büyütürsek, primler de düşer. Bu da memnuniyete olumlu yönde etki eder.” değerlendirmesini yaptı.
“TARIM SİGORTASINA KATILIMI ARTTIRACAK OLAN HUSUSLARA YOĞUNLAŞACAĞIZ”
Sözleşmeli tarım ürünlerine ve üretim varlıklarına tarım sigortasının zorunlu hale geldiğini bildiren Engürülü, bunun ülkedeki üretimin sürdürülebilirliği açısından son derece önemli bir uygulama olduğunu anlattı.
Engürülü, tarım sigortasının da bu süreçte üründe bir kayıp olması halinde devreye gireceğini ve üreticinin zararını karşılayacağını, bu modelin tarım sigortasına olan katılımı daha da artıracağını vurgulayarak, 'Biz genel olarak, tarım sigortasına katılımı arttıracak olan hususlara yoğunlaşacağız. Üreticimizi tarım sigortası ile ilgili daha fazla bilgilendireceğiz, tarım sigortasının tabana yayılması için çalışacağız. Bir hasar olduğunda, hasarın başında bekleyeceğiz ve takip edeceğiz. Eksperlerin çalışmalarını kontrol edeceğiz. Üreticimizin, vatandaşımızın taleplerini, beklentilerini düzenli olarak takip ederek, karşılayacağız.' bilgisini paylaştı.
En sık biçimde dolu riskiyle karşı karşıya kalındığına işaret eden Engürülü, şu ifadeleri kullandı:
“Geçen yıl, Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi'nde 9 milyar TL'lik prim üretimimiz oldu. Zarar gören sigortalı üreticilerimize 3,5 milyar TL hasar ödemesi gerçekleştirdik. Çorum, Mecitözü ve Amasya kuşağı var. Bu kuşakta dolu yağmayan yıl yok. Tarımda işi hiçbir zaman şansa bırakmamak ve riski üzerinize almamak gerekiyor. Üreticimizin tarım sigortası gibi bir imkanı var. Bu imkanı mutlaka değerlendirmesi gerekiyor. Manisa'da üzüm ürünü don nedeniyle geçtiğimiz ay zarar gördü. Özellikle Saruhanlı ve Salihli ilçelerimiz başta olmak üzere, başka ilçelerde de zararlar meydana geldi. Geniş alanda etkilenme oldu. Ön ekspertizleri tamamladık. Kesin ekspertizleri hasattan önce tamamlayacağız. Muallak hasar boyutunda 800 milyon TL gibi bir hasar ödememiz olacağını öngörüyoruz.”
Giresun'da da don nedenli çok yoğun hasar ihbarı aldıklarını ancak hasarların çok büyük boyutlarda olmadığını, ekspertizlerin tamamlandığını, 180 milyon TL civarında hasar ödeyeceklerini anlatan Engürülü, Malatya'da kayısının riskinin çok yüksek olduğunu, burada da don sebebiyle meydana gelen hasarlardan ötürü ekspertizlerin gerçekleştirildiğini ve ön çalışmalarının bitirildiğini, kesin ekspertizleri hasada yakın bir dönemde gerçekleştireceklerini, yaklaşık 380 milyon TL civarında hasar oluşacağını gördüklerini bildirdi.
Engürülü, Gelir Koruma Sigortası'nı Konya genelinde buğday ürününde uygulamaya aldıklarını, ilerleyen dönemlerde, buğdayın yanı sıra hububata eksenli olarak başka ürünlerle de çeşitlendireceklerini, bu sigorta ürününü çok önemsediklerini belirterek, 'Üreticimizin üretim ve fiyata bağlı risklere karşı zararını karşılayan Gelir Koruma Sigortası'nı geliştirmek ve ülkemizde bu modeli oturtmak için tüm enerjimizi vermek suretiyle çalışacağız.' görüşünü kaydetti. (İSTANBUL, AA)