SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR İÇİN CEZA İNDİRİMİ YENİDEN DÜZENLENMELİDİR.

Suça sürüklenen çocuklar için uygulanacak ceza miktarı, başlangıçta onları topluma kazandırmak, daha iyi bir geleceğe yönlendirmek için, daha az cezalar verilmesi düşünülmüş ve T.C.K. (Türk Ceza Kanunun) 31. Maddesine bu yönde hüküm konulmuştur.

Bilindiği üzere, çocuk, zihinsel, fiziksel ve ruhsal yönden tam olgunluğa erişmemiş, toplumdaki rol ve görevlerini henüz öğrenmekte olan, bakıma ve eğitime gereksinimi olan canlı bir varlıktır. Birleşmiş Milletler, çocuk haklarına dair sözleşme’de, çocuk hakları; “…Toplumun temel birimi olan ve tüm üyelerinin ve özellikle çocukların gelişmeleri ve esenlikleri için doğal ortamı oluşturan ailenin toplum içinde kendisinden beklenen sorumlulukları tam olarak yerine getirebilmesi için gerekli koruma ve yardımı görmesinin zorunluluğuna inanmış olarak, Çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış havasının içindeki bir aile ortamında yetişmesinin gerekliliğini kabul ederek, Çocuğun toplumda bireysel bir yaşantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının ve Birleşmiş Milletler Andlaşmasında ilân edilen ülküler ve özellikle barış, değerbilirlik, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesinin gerekliliğini göz önünde bulundurarak…” Denilmiştir. Bu sözleşmeden hareketle çocukların işlediği suçlardan dolayı cezadan indirime gidilmiştir.

T.C.K. 31.Maddesinde; Fiilin işlendiği sırada 12 yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluğu yoktur. Bu çocuklar hakkında ceza kovuşturması yapılamaz ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır. T.C.K.’nun 36. Maddesinin atfı nedeniyle Çocuk Koruma Kanunun 5. Maddesinde bu tedbirler dillendirilmiştir. Buna göre; “Koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir.” Denilmiştir. Fiilin işlendiği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da, 15 yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluğu yoktur. Bu kişilerin algılama yetenekleri varsa o taktirde bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği taktirde 12 yıldan 15 yıla, müebbet hapis cezasını gerektirdiği taktirde 9 yıldan 11 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların yarısı indirilir. Ve bu halde her bir fiil için verilecek hapis cezası 7 yıldan fazla olamaz.

T.C.K. 31. Maddesi 3. Fıkrasında; Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz. Denilmiştir.

Cezaların azlığı nedeni ile son zamanlarda büyükşehirlerin sokak ve caddelerinde, 18 yaşından küçük çocukların ellerinde otomatik silahlarla terör estirdikleri, bu otomatik silahlarla, işyerlerini, evleri taradıkları, insanlı acımasızca öldürdükleri olağanlaşmıştır. En son İzmir/Balçova’da Salih İŞGÖREN Polis Karakolu’na Eren BİGÜL isminde 16 yaşında ki bir hain, babasına ait pompalı silahla saldırdı ve 2 polisimizi şehit etti, 1’i sivil 2’si polis 3 kişiyi de yaraladı. Bu teröristin IŞİD mensubu olduğu ve IŞİD’cilerin İsrail lehine bu çocuğu kullandıkları tespit edilmiştir. Teröristler ve çeteler Türkiye’de at oynatmakta, küçük çocukları kandırarak kullanmaktadırlar. Aileler çocuklarıyla yeterince ilgilenmediklerinden, çeteler sosyal medya da avladıkları çocukları, şık giydirip, güzel arabalar kullanmalarını sağlamakta, bunları sosyal medyada kullanarak çocukların gıpta etmelerini ve bu yolla kendilerine katılmalarını gerçekleştirmektedirler. Polislerimizi şehit eden ve yaralayan Eren BİGÜN babasına ve annesine; “Siz kafirsiniz” Dediği ve onlarla konuşmaktan kaçındığı, ana/babanın beyanlarından anlaşılmıştır.

Çocuklarımızı suç işlemekten nasıl koruyacağız?

a-) Suça sürüklenen çocukların ölüm, boşanma ve terk edilme gibi nedenlerle parçalanmış ailelerden geldiği görülmektedir. Bu çocuklara devlet sahip çıkmalı, onları eğitmeli, meslek sahibi yapmalıdır.

b-) Çocuğun suça sürüklenmesine karşı şüphesiz en önemli toplumsal kurum ailedir. Bu yüzden, ebeveyinlere, çocuk gelişimi ve ergenlik psikolojisi gibi konularda eğitim verilmeli ve bu konuda yaygın, nitelikli ve ulaşılabilir danışmanlık hizmetleri sağlanmalıdır.

c-) Çocuklara verilen cezaların caydırıcı olması sağlanmalıdır.

d-) Çocuklar sosyal medyadan uzak tutulmalıdır.

e-) Sosya ekonomik ortamın düzeltilmesi gerekir

f-) Otorite kuracağım diye onların itilmeleri/kakılmaları çok yanlıştır. Onlara ana şefkati ile yaklaşmak gereklidir.

g-) Aile bireyleri dürüst olmalı, suç işlemekten kaçınmalıdır. Çocuklar uyuşturucu maddeleri kullanmaktan beri kılınmalıdır.

Çocuklarımız geleceğimizdir, onların çetelerin elinde yok olmalarını engellemek için fedakarlık yapmalıyız. Herkese iyi günler diliyorum.