DEFAŞ Madenciliğin “Kırşehir İli, Boztepe ve Merkez İlçeleri, Çimeli ve Körpınar Köyleri” için vermiş olduğu ÇED Raporu İnceleme Değerlendirme Komisyonu’nda görüşüldü.
Ankara’da Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında 20 Aralık 2024 tarihinde toplantı gerçekleşti. İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısına CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Kırşehir Kent Konseyi Başkanı Müfit Göçen, Kırşehir'i Koruma Platformu Başkanı Musafa Düger, Özbağ-Kızılca ve Körpınar Köyleri muhtarları, TEMA Vakfı yöneticileri, TMMOB yöneticileri, Doğa Derneği temsilcileri ve teknik ekip ile birlikte katıldı. Toplantıda, altın madenlerinin ilimize vereceği tahribat ve sonuçlarına ilişkin tüm Kırşehir halkının beklentisini dile getirerek bu işten bir an önce vazgeçilmesi gerektiğinin altının çizildiğini söyleyen Başkan Ekicioğlu, "Altın madenciliği bir ekokırım sistemidir. Bölgemizde ne endemik bitkilerin, ne Seyfe Gölü Kuş Cenneti'nin, ne tarımın, ve hayvancılığın, ne de Kırşehir'in su havzasının gözetilmediğini gördük. Biz torunlarımızın geleceğini savunmak için buradaydık. ÇED raporunu sonlandırmazlarsa yasal haklarımızı kullanacağız" dedi.
Ekicioğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
"Kırşehir'deki altın madeni aramasıyla ilgili İDK toplantısına katıldık. ÇED rapor sonuçlarının iptal edilmesini talep ettik. Çünkü ÇED raporları kopyala-yapıştır sistemiyle hiçbir çevresel etkileri düşünülmeden maden aramaya yol açacak bir rapor hazırlamışlar. Biz de toplantıda Kırşehir'i talana karşı savunduk. Komisyon raporunu yazacak. Bütün eksiklikleri söyledik. Kırşehir Belediyesi kamu kurumu olmasına rağmen bu sürecin içerisine dahil edilmedi. Sivas'a giden hızlı tren, Kırıkkale hattından geçen trenden bile Kırşehir Belediyesi'nden görüş alınırken bile, burada komisyona dahil edilmedik. Çünkü Kırşehir Belediyesi'nin görüşü belliydi. Kırşehir'in su havzası üzerinde maden aramak istiyorlardı. Kırşehir merkezi 150 bin nüfuslu, ilçeleriyle birlikte 250 bin nüfuslu bir il. Bu ilin su havzasını tehdit eden bir maden aramasına karşı çıkacağımız için bizi dahil etmediler. Biz tabii ki ülkemizin zenginleşmesinden yanayız ama altın madenciliği bir ekokırım sistemidir. Bölgemizde ne endemik bitkilerin, ne Seyfe Gölü Kuş Cennetinin, ne tarımın, ne hayvancılığın, ne de Kırşehir'in su havzasını gözetmediklerini gördük. Biz kentimizin, torunlarımızın geleceğini savunmak için buradaydık. ÇED raporunu sonlandırmazlarsa yasal haklarımızı kullanacağız."
İlhan: “Kırşehir'in kaderinin ne kadar zor şartların ellerinde olduğunu gördük”
CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan ise toplantı sonrası yapmış olduğu açıklamada:
"Az önce Bakanlıkta toplantı yapıldı. Maalesef şunu gördük: gerçeklerden uzak, insanlara bilgi vermeyen, Kırşehir'in kaderinin ne kadar zor şartların ellerinde olduğunu gördük. Maden arama yerlerine bakıyoruz. Maden yerleri; Boztepe'yi, Çimeli'yi, Seyfe Gölü'nü, Mucur'u ilgilendiriyor. Yani yaklaşık 200 bin insanımızın hayatının geçtiği yeri ilgilendiriyor. Oranın bir tek geçim kaynağı var. O da; tarım ve hayvancılık. Maden şirketi bize bir sunum yaptı. Sunumda sadece teknik konular anlatıldı. Halbuki, madenin çıkartıldığı alanda her türlü sıkıntı yaşanabilir. Bütün Kırşehir'in suyu var orada. Altın madeni aranırken siyanür de kullanılacak, kimyasal maddeler de karışabilecek. Kırşehir'in hayatı o maden şirketinin vicdanına kalacak. Yakın zamanda İliç faciası yaşandı. Dokuz canımızı kaybettik. Daha yeni bunu yaşamışken, aynısının Kırşehir'de yaşanmasını istemiyoruz. Kırşehir'in altın sömürgeciliğine kurban gitmesini istemiyoruz. Bir altın madeni şirketi orada para kazanacak diye 250 bin Kırşehirlinin hayatını tehlikeye attırmayacağız. Bütün demokratik haklarımızı kullanacağız."