Kırşehir FK iki aşamalı kamp döneminin ardından lig haftasına girdi.
Umarım iyi bir hazırlık dönemi geçirmişler, lige hazır hale gelmişlerdir. Taaa ellerin memleketinden sosyal medya aracılığı ile takımımızı olabildiğince takip etmeye çalışıyorum.
Bu hazırlık döneminde 5 adet hazırlık maçı yapıldı. Beşi de beraberlikle sonuçlanan bu hazırlık maçlarında sadece iki gol atabildik. Buradan şu yorum çıkarılabilir; gol yollarında sıkıntı çekmekteyiz. Bu sadece şu anki görüntü. Hazırlık maçları çok değişkendir. Her türlü sonuç çıkabilir. Bu demek değildir ki takım bu. Hayır! Lig maçlarının havası başkadır. O nedenle ligi bekleyip kararımızı öyle vermeliyiz.
Benim buradan oynanan maçlarla ilgili yorum yapmam afaki olur. Sadece skorlar bakınca gol sıkıntısı var gibi görünüyor ama maçlardaki gol pozisyonlarına girme oranımız nedir bilemem. Umarım lig maçlarında gol kısırlığı gibi görünen bu durumu çözeriz ve iyi sonuçlar almaya başlarız. Şimdiden takımımıza başarılar dilerim.
***
Geçen hafta içinde yine sosyal medyadan başkan Çağatay Han Torun’un basın toplantısını izledim. Açıklamalarına tamamen katılıyorum.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Başkanın dediği gibi bu takımı gerçekten sevenler maddi ve manevi destekleri ile yönetime katkı sunmalıdırlar. Yoksa en ufak bir pürüzde takım yönetimini yerden yere vurmak taraftarlık değildir. Takım sevgisi kendini kötü günde göstermektir. Önemli olan bugünlerde destek olabilmektir. Olumlu eleştirilerinde faydalı olacağına inanmalıyız.
Ben Çağatay Han Torun başkanlığındaki yönetim kuruluna ve Sinan Özdoğan liderliğindeki teknik heyet ve sporculara sonsuz başarılar diliyorum.
Hafta sonundaki Ankara Demirspor lig maçından iyi haberler bekliyorum.
Birazda Ekonomi
Ben ekonomist değilim ama bazı şeylere aklımın erdiğinden de eminim.
Piyasaları takip edince ekonomik yönden içler acısı durumda olduğumuz gün gibi ortada. Vatandaş da her şeyin farkında. Altı ay önce aldığımız bütün mallar 3-5 misli artarken, senin gelirin yarım misli artmışsa olayı vahameti ortadadır. Kimseyi kandıramazsınız!
Bütün bunlar olabilir. Her şey, her zaman dört dörtlük olmaz. Bu zor günleri atlatabilmek için mantıklı ekonominin gerçek kuralları çerçevesinde somut çözüm yolları ile insanları ikna edebilirsiniz. Ama hiçbir somut önlem açıklamadan “Umuyoruz, bekliyoruz, inşallah” gibi hamasi söylemlerle ekonomi düzelmez. Artık vatandaş bunları yemiyor. Sevgili bakan, bize deyin ki “Şu şu önlemleri aldık ve bu akılcı çözümlerle sorunu çözeceğiz.”
Ekonomi talimatla, “İnşallah, maşallah” ile “Umut ediyoruz” ile düzelmiyor.
İşte tarım kredi kooperatifleri. Çoğu ürün çok düşük fiyatla satılacak, vatandaş rahatlayacak, diğer firmalarda fiyat indirecekler. Ve vatandaş ucuz mala kavuşacak. Yapmayın gözünüzü seveyim. Ben söylemiyorum alış-veriş yapanlar söylüyorlar hiçbir şeyin değişmediğini. Kooperatiflerin sayısını arttıracaklarmış. Açık olanlarda somut bir gelişme yok ki. Sayısını arttırsan ne olur.
Diyelim ki kısa vadede sorun çözüldü. Ama bu nereye kadar. Üretmeden olmaaaaz! Gerisi lafı güzaf.
***
Ocak ayından bu yana, Merkez Bankası politika faizlerini sabit tuttu. Şaşırtıcı bir durumdu. Ama sonunda dayanamadı ve Merkez Banaksı politika faizlerini %14’ten %13’e düşürdü. Benim anlamadığım bütün dünya faiz yükseltirken, bir tek biz faiz düşürüyoruz. Biraz garip değil mi? Bir de bu faiz indirimi diğer bankalarda var mı? Yok! Onlarda faiz oranları %30-40’ları buluyor. Burada kâr eden kim? Özel bankalar. Ucuza Merkez Bankası’ndan kredi al, vatandaşa iki üç misli kredi ver.
Ooooh ne güzel, gel keyfim gel!