Şemsi Yastıman'ı 29 yıl önce  kaybetmiştik

 

Kırşehirlilik ruhunu ve Kırşehirlilik sevgisini onurunu yaşatan değerlerimizden olan ve 10 Temmuz 1994 tarihinde aramızdan ayrılan değerli saz ve söz ustası hemşehrimiz Şemsi Yastıman’ı 29 yıl önce kaybetmiştik.

Yaşamının büyük bölümünü İstanbul Beşiktaş’ta geçiren, ancak hiçbir zaman Kırşehir’i ve hemşehrilerini unutmayan Şemsi Yastıman, Kırşehir’in tanınmasında sazıyla, sözüyle kendine özgü bir yer edinmişti.

Uzun yıllar memleketin uzak topraklarda kalan Kırşehir aşığı Şemsi Yastıman’ın naaşı gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”in kurucusu ve başyazarı Şevket Güner’in önerisi ve kişisel çabası ve Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nun yaptığı girişimler sonucu Lapseki Kaymakamlığı, Adatepe Köyü Muhtarlığı ve çok değerli aile fertlerinin oluru ile 9 Temmuz 2021 Cuma günü İmaret Mezarlığı’ndaki Şeyh Süleyman Türbesi yanında defnedilerek “Memleket Hasreti” dindirilmişti.

10 Temmuz 1994 tarihinde aramızdan ayrılan büyük saz ve söz ustası hemşehrimiz Şemsi Yastıman’ı vefatının 29. yılında onu rahmetle, saygı ve şükranla anıyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.  * SALİH GÜNER

 

 

Kırşehir’den İstanbul’a uzanan etkinlik! Kırşehir’den İstanbul’a uzanan etkinlik!

MEMLEKET HASRETİ

 

Ölmez, sağ olursam bu yaz inşallah

Sılayı bir daha görmek istiyom

Kırşehir'e varsam ya ağşam, zabah

Topraklara yüzüm sürmek istiyom

Harmana denk gelse, düvene binsem

Şöyle dabaz olup, kaşınsa ensem

Acık bağ bellesem, acık dinlensem

Çayıra bir pala sermek istiyom.

Kaman'ı, Mucur'u, Çiçekdağı'nı

Kındam, Dinekbağı, hem Özbağ'ını

Köylü, kentli, hastasını, sağını

Görüp bir muhabbet kurmak istiyom.

Bağ bozumu üzüm haftına batsak

Bekmez kazanına hayvalar atsak

Boranıynan damla şiresi datsak

Arı soksa, çamır sürmek istiyom.

Hacı Bektaş, Ahi Evran Sultanı

Aşık Paşa, Kaya Şeyhi cananı

İmarette neslim Şeyh Süleyman'ı

Aşk ile bağrıma sarmak istiyom.

Üç arkadaş şöyle bir bahça bulsak

Çalpıdan hatlayıp, bir üzüm yolsak

Sağbısı dutsa da, bir rezil olsak

O tatlı günlere ermek istiyom.

Ahievran, çarşı içi, hökümet

Kümbetaltı, Kayabaşı, İmaret.

Akrabayı, eşi dostu ziyaret

Uğrayıp, hal-hatır sormak istiyom.

Seğirdip, dolaşsak hep tarla dapan

Keklik dutmak için kursaydık kapan

Daş döğüşü olsa, vızlasa sapan

Kafamı, gözümü yarmak istiyom.

Ne büyüktür zevki yurdu görmenin

Kaç senenin hasretine ermenin

Dört bir yanda methedilen termenin

Şifalı suyuna girmek istiyom.

Bilmem ki olur mu gine becerim?

Çayırda oynasak zıkka, acerim

Terleyip, karakıp, bir su içerim

Dalağım kabarıp, böğrmek istiyom.

Halam sağ olsa da, sesim duysaydı

Cebime devramel, iğde koysaydı

(Şunda yi) diyerek alma soysaydı

Cevizi de dişle kırmak istiyom.

Enteremi giysem, sümüğüm aksa

Koluma silerim, yağlığım yoksa

(Başangı) dır diye mahalle bıksa

Kesekle camları kırmak istiyom.

Bir de gitsem tezem beni görseydi

İçi çokelikli dürüm dürseydi

Hele azıcık da sızgıt verseydi

O an pirzolayı yermek istiyom.

Cesurluğum dutsa, şöyle kasılsam

Yaylıların arkasına asılsam

Kımçıyı yiyince yere yassılsam

Yollarda ağlayıp durmak istiyom.

Dayımgilden acık köğtür aldırsam

Emmimgilden armıt kak'ı buldursam

Ceblerime şak leblebi doldursam

Töhmeleyip, uşgur kırmak istiyom.

Ceviz kaval etsem, sakam da toksa

Çızgılı oynarım, eneğim çoksa

Koluma söylerken bir döğüş çıksa

Sumsuk yimek, hem de cırnak istiyom

Sögürmelik bir et çıksa satırdan

Höşmerim, çullama gitmez hatırdan

Kuşlukleyin hedik gelse tandırdan

Çölmeğin içine girmek istiyom.

Tok, çik, opban, mirre bir aşşık atsam

Sakanın dımığna kurşun akıtsam

Üç yüz enek ütüp, cebe bakıtsam

(Ne şişiyon la) dedirmek istiyom.

Bir hağbe kemeyi yüklesem sırta

Çıksam bir alamaç yapacak sırta

Beş gö suvan, üç kaynamış yımırta

Bazlama içine sarmak istiyom.

Görür m-ola bu fakirin gözleri

Delice Çay'ını, berrak özleri

Kıssıkkaya serinledir bizleri..

Neyleyim denizi, ırmak istiyom.

Bunları her daim arzular özüm

Memleket mahsulü vücuda lüzum

Tokaloğlu kaysı, dıranı üzüm

Tek, yimeyim, şöyle dermek istiyom.

Kim sorarsa yazdın bunları niye?

Gelecek nesile kalsın hediye

Kırşehir'de doğdum, Türkmen'im diye

Her yerde göğsümü germek istiyom.

Bir düğün olsa da bir kayın gitsek

Dokuz butlu tavuk lafını etsek

Dam pilavu, gelse yisek tüketsek

Davullu zurnalı dernek istiyom.

Ey Şemsi Yastıman, ümitli kulsun

Kısmet ise gayen yerini bulsun

Hemşeriler buna vasıta olsun

Kırşehir'e selam vermek istiyom.

Editör: Çiğdem Sönmez