Türk halk müziğinin sevilen ismi Hulusi Gökmeşe, Kırşehir’de gerçekleştirdiği röportajda Neşet Ertaş’a duyduğu saygıyı ve türkülere uzanan hikâyesini anlattı.

Kırşehir’e her gelişinde yoğun ilgi gören ve halk müziğine getirdiği duygusal yorumlarla tanınan Hulusi Gökmeşe ile bu kez Ozanlar Diyarı’nda, yani Neşet Ertaş’ın memleketinde bir araya geldik. Kırşehir'in turizmine önemli katkılar sunan ağırladığı sanatçılarla ve konseptlerle Kırşehir'in tanıtılması noktasında büyük hizmet veren Almira Toy Park'da konuşan Ankara doğumlu ama gönlüyle Kırşehirli olan Hulusi Gökmeşe, samimi açıklamalarıyla hem müzik serüvenini anlattı hem de kültürel köklerine duyduğu derin saygıyı ifade etti.

“Ozanlar Diyarına Gelmek Mahcup Ediyor”

Sözlerine “Neşet Ertaş’ın memleketinde bulunmak, bana mahcubiyet ve huzur veriyor” diyerek başlayan Gökmeşe, Kırşehir’in kendisi için özel bir anlam taşıdığını belirtti.
1984 Ankara doğumlu olan sanatçı, aslen Çankırılı. Ancak müziğe olan ilgisi çocuk yaşlarda, İç Anadolu’nun usta ozanlarını dinleyerek başlamış. “6-7 yaşında Neşet Usta’nın, Muharrem Ertaş’ın, Hacı Taşan’ın türküleri kulağıma çalındı. O zamandan beri elimden geldiğince saz sallamaya çalışıyorum,” diyen Gökmeşe, müziğe olan bağının çok erken kurulduğunu anlatıyor.

“Röntgen Teknisyenliğinden Türkü Yolculuğuna”

Akpınar’da “Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek” projesi hayata geçti
Akpınar’da “Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek” projesi hayata geçti
İçeriği Görüntüle

Hulusi Gökmeşe'nin müzik serüveni, çoğu dinleyicisinin bilmediği bir arka plan taşıyor. Asıl mesleği sağlık personelliği. “2008’den beri röntgen teknisyeniyim. Ama 1992’den beri de saz çalıyor, söylüyorum” diyen sanatçı, müziği bırakmadan, hayatla mücadele ederek bugünlere geldiğini ifade ediyor.
Müziğin onun için sadece bir uğraş değil, bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Gökmeşe, şöyle diyor:
“Elim ateşe girdi. Biraz bağırdım. İnsanlar o sesi sevdi. ‘Bir tane daha söyle’ dediler. O sesler türkü oldu. Sonra buralara kadar geldik.”

“Türkülerimin Kaynağı: Gönül Yangını”

Aşkı, acıyı ve insan olmanın derin hallerini türkülerine taşıyan Hulusi Gökmeşe, “Aşk Başka Ne Olsun?” gibi dillere pelesenk olmuş eserlerinin ilhamını, yaşadığı gönül kırıklıklarında bulduğunu söylüyor.
“Benim de yüreğime bazı şeyler dokundu. O dokunuşlar türkü oldu. İnsanlar kendinden bir şey buldu. Herkesin başından bir gönül hikâyesi geçmiş. Benimki biraz sazla, sözle birleşti” diyerek duygularını sade ama içten cümlelerle dile getiriyor.

Röportaj sırasında hayranlarının kendisine duyduğu sevgiden bahsettiğimizde, gözleri parlayan Gökmeşe, “Onlar benim özlemim, hevesim, kökenim. Neşet Ertaş’ı bağırlarından çıkarmışlar. Daha ne diyeyim? Söylenecek söz çok ama en güzeli şu: İyi ki varlar” ifadelerini kullandı.
Kırşehir’in kültürünü sadece bir dinleyici gibi değil, bir aitlik duygusuyla taşıdığını dile getiren sanatçı, bu toprakların kendisine yön verdiğini belirtti.

Muhabir: Dilek Küçükosmanoğlu