Bir ilin bu kadar sahipsiz olduğunu Ahi Stadyumu’nda tekrar gözlemledik.
1969 yıllarına gittim bir anda yani çocukluk yıllarıma, O günkü Kırşehirspor nasıl sahaya çıkıyordu!
Tamamıyla Kırşehir’in gençleri ve dışarıdan gelen birkaç vatan sever, Aklımda kalanlardan birkaç isim belirtmek istiyorum
Kalede Killing Mehmet, Uçar, Deli Mehmet, Feyzullah Abdurrahman, Vehbi, Edip Gürcan, Salih, Turan, Tevfik, Akset daha sonraki kuşakta Abdurrahman Cem, Büyük Yaşar, Küçük Yaşar Muzaffer, Ali, İrfan Savaş, Ali, Hakan ve niceleri şu an ismi aklıma gelmeyenler beni affetsin!
Çoğunun para pul almadığını da duyardık!
Hele hele Amigo Cevat ve Galip Kaya tribünlerin renkli simaları ve gerçek memleket aşıkları insanlardı
Her 15 gün bir türlü geçmezdi çünkü Kırşehirspor'un maçı olduğu zaman hayat dururdu.
Berber Cevat davul zurna eşliğinde bir faytona biner özenle dikilmiş Yeşil Beyaz Elbise, şapka ve bayrakla maç saatine kadar Kırşehir’i turlar çocuklar faytonun arkasında koşardı.
Kırşehir o kadar güzeldi ki, Kırşehirspor, la birlikte Tribünler ve kale tamamıyla dolar bir o kadar seyircide dışarıda kalırdı.
Aman Allah’ım neydi o takım!
Sahaya çıkan oyuncularun her birinin elinde beyaz güvercin seremonide havaya atardı.
Kuşlar saha üzerinde birkaç tur attıktan sonra kendi yuvalarına dönerdi.
Foto Aile Arif Çoban takımın taraftarların Kale arkasında attığımız gollerin resmini çeker iş yerine aşar bir çoğunu da dağıtırdı.
Özellikle hakemlerin resmini çeker hediye olarak gönderirdi. Buda memlekete bir hizmetti. Arif abiyede teşekkürler.
Maçlar zor geçerdi ama Ahi stadyumunda yıkılmayan takım yoktu.
Çünkü memleket sevenler inanmışlardır ordusu vardı sahada.
Geçmiş dönem Kulüp başkanları neler çekerdi neler takımın hiçbir ek geliri olmadan yaparlardı bu işi şimdi onları daha iyi anlıyorum.
(Allah hepsinden razı olsun hayatta olmayanlara rahmetler diliyorum)
Dediğim gibi hiçbir ek geliri yoktu takımın ama zar, zor ayakta tutmasını becerirlerdi.
Hatırladığım kadarıyla futbolcular çoğu deplasmanlara bazı taraftarların özel araçlarıyla gider gelirdi.
Kıssadan hisse Pazar günü Kırşehir Elazığ maçındaydım!
Tribünlerin hafif tıkırtısını bir kenara bırakacak olursak cenaze evi gibiydi!
Protokolde bu ili temsil eden seçilmiş ve atanmışlardan kimse yoktu.
Ve anladim ki bu memleket sahipsizdi
Kısacası, Ölmüşüz ağlayanımız yoké
Ve takıma gelecek olursak malum bildiğiniz gibi. Ne kadar para o kadar köfte
Son haftalarda bir çıkış yakaladığı görüşündeydim.
Ama takım asansör gibi çıkışın inişine tekrar geçmiş bile
Yine kendi rakibi olan bir takım karşısında yine bu sezonki geleneklerini bozmayarak perişan oldu ve farklı yenildi
Ne diyelim rota amatöre kadar gidiyor gibi görünüyor.
Ama yine de çıkmadık candan umut kesilmez.
Madem yalnız bir takım Allah yardımcısı olsun.
İnşallah korktuğumuz başımıza gelmez.