Sağlıklı ergen ebeveyn ilişkisi için neler yapılabilir? Ergenler ebeveynlerinden ne bekler?

Anne /Baba/ Çocuk Eğitimi ve Aile Danışmanlığı

Sağlıklı ergen ebeveyn ilişkisi

için neler yapılabilir? Ergenler

ebeveynlerinden ne bekler?

Sevgili Ebeveynler çocuklarımız, gençlerimiz bir toplumun geleceğidir. Ebeveynler olarak bu gerçeği içselleştirerek onların özüne, varlığına, bireysel olma yolundaki doğal ve ilk adımlarına saygı duyarak anlamaya başlamalıyız. Bilinen odur ki ergenlik döneminde ebeveynler ve çocuklar arasında çatışmalar artmaktadır. Evet bu çatışmaların yaşanması ergenin gelişimsel özelliklerine bakıldığında normaldir. Çünkü bu dönemde ergen kendi benliğini aramakta, onu ararken kendini yetersiz, değersiz hissedebilmektedir. Ve bu benlik arayışı sürecinde içsel olarak savaş vermektedir. İçinde yaşadığı  yoğun öfke, kaygı, üzüntü, şaşkınlık, hayal kırıklığı gibi duygularını da bir tepki şeklinde doğal olarak dışa vurmaktadır. Anlaşılmalıdır ki bu çok önemli evrede ergen zor bir yaşam geçirmektedir.

Ebeveynler işte tam olarak bu farkındalığa varmalı, çocuğun ,gencin ihtiyacı olan sevilmek, değer görmek, ciddiye alınmak gibi ihtiyaçlarının sadece sözel olarak değil ,davranışlara da yansıtılarak yaşanması için zaman ayırmalılardır. Burada amaç mükemmel ebeveyn olmak değil yeterince iyi ebeveyn olmak, sürece eşlik edebilmek, tanık olabilmektir.

Peki anne-babalar ne yapmalı? Bu süreci nasıl yönetmeliler? Çocuğun/ gencin birey olmak için doğal gelişim özelliği ile bağlantılı olan tepkisel davranışları öncelikle çocukla sağlıklı iletişim kurularak düzenlenebilir. Sağlıklı iletişimden anlaşılan asla nasihat etmek değil aksine çocuğu yargılamadan, eleştirmeden, yorumsuz dinlemektir. Bunları yaparken en önemli faktörlerden birisi de beden dilidir.  Bakışlarınız, yüz ifadeniz de sözlerinizle uyumlu olmalıdır. Çünkü çocuklar, gençler kendilerini empatiyle dinleyen, anlayan yetişkinleri ayırt edebilme duyarlılığına çok yoğun olarak sahiptirler. Gerçek samimiyeti, gerçekliği, içtenliği hissederler. Çünkü artık “ Kendi olarak kendi yaşamında var olmak isteyen” bir ergen vardır.

Bu dönemde bilişsel, fiziksel, duygusal değişimler inanılmaz hızlıdır. Hormonal değişimlerin yanında beyin de hızla gelişmektedir. Tüm bunlar duygusal iniş ve çıkışlara, sıkışmışlık ve yetersizlik hissine yol açar. Yani bir tarafta benliğini bireyselliğini kanıtlamaya çalışıyor diğer taraftan yetersizlik hisleriyle savaşıyor. Ergende tüm bu değişimler yaşanırken, artık arkadaşlık ilişkileri ön plana gelir. Onlarla da çok iletişim halinde olma ihtiyaçları artar.  Bu durum ise gelişimsel olarak yetişkinliğe hazırlık adıyla tanımlanabilir.  Ayrıca beyindeki hızlı değişim nedeniyle planlama, organize olma becerilerinde birden dalgalanmalar, düşmeler yaşanabilir.  Bu durum yeni yapıya uyum sağlamaya çalışan beynin bocalaması olarak tanımlanabilir.

Yine ergenlik döneminde bir sonraki durumu, olabilecekleri öngörme becerileri henüz tam gelişmediği için hatalar yapılabilir, hayal kırıklıkları yaşayabilirler. Hayal kırıklıklarına karşı dirençleri düşük olduğu için depresif duygular içinde olabilirler.

Her çocuk büyük bir potansiyelle dünyaya gelir. Her çocuk biriciktir.  Bu potansiyelin ne olduğu ancak bu yolculukta beraber yürüyerek, varlığını, özünü kabul ederek süreç ve zaman içinde tanınan fırsatlar yoluyla anlaşılabilir.   Başka çocuklarla kıyas yapmak veya çocuğunuzun özünü yok sayıp kendi istediğiniz gibi olması için mücadele etmek çocukta karşı gelme,  öfkelenme, ağlama gibi davranışlar geliştirmesine yol açacaktır.  

Ergenler çok hayal kurar. Bu özellik,  gelişim dönemi özelliklerindendir. Hayal kurmak yetişkin provası yapmanın bir yoludur.  Örneğin gelecekte seçeceği mesleği hayal etmesi, hangi ülkede, şehirde olacağını, nasıl bir işi olacağını düşlemesi ergeni motive eder. Bu nedenle hayallerini gerçekle karşılaştırıp beğenmemek veya yargılamak utanç duygusuna yol açacaktır.

Ergenlere sınır ve kuralların koyulması da önemlidir. Yine çocuklukta olduğu gibi ergenlikte de bu durum ergenin konfor alanını artırır. Sınırları zaman zaman zorlasa da sorumlulukları ile ilgili birlikte belirlediğiniz kurallar ve kararlar davranışlarını düzenleyecektir.  Örneğin teknolojinin kullanımı ile ilgili sınırlarınızın olması zaman yönetimi becerisinin gelişimini destekler.

Ergenlerle ebeveynlerin aile değerleri konusunda sohbet etmesi, sevgiden saygıdan, dürüstlükten,  emekten, hakkaniyetten ne anlaşıldığı bu değerleri korumak ve sürdürmek için örnek davranışlarla pekiştirilmeli, çocuğa örnek ve lider olunmalıdır.  Çünkü temel değerlerin ailede kazandırılması çocuğun karakterini güçlü kılacaktır. Aksi taktirde karakteri zedelenir.

Aile ile geçirilen hoş vakitler birlikte yenilen yemekler, rutinler ebeveyn / çocuk ilişkisinin güvenliğini destekler. Bu nedenle ilişkinizi sağlam tutmanın,  sevginin iletildiğine emin olarak “ acaba bana ne anlatmaya çalışıyor?” hangi mesajı veriyoru sorarak yanında olmaya, anlamaya çalışmaya çok ihtiyaçları vardır. Unutulmamalıdır ki sizler ebeveyn onlar çocuktur. İnatlaşmak ve kavga eşitinizle olur. Ne yapılması gerektiğini söylemekle değil, ancak çoklukla sürece dahil ederek, işbirliği ve paylaşım içinde olarak bu önemli dönemin sağlıklı geçireceliğini vurgulamak isterim.

SEVGİLERİMLE ….