Mutlu skor!..

Kırşehir Belediyespor ligin son maçını deplasmanda Kırklarelispor ile oynadı ve müthiş bir skorla rakibini 4-0 yenerek ligi çok güzel bir galibiyetle bitirdi.
İnişli-çıkışlı ligin sonrasında yapılması gerekenler, gelecek yılın planları olması idi. Yapıldı mı bilmiyorum. Yapılmamışsa seneye işimiz ya çok zor olacak, ya da çok para dökeceğiz. Başka bir şık yok!..
Ben geleceğe dönük bir plan yapıldığını düşünmüyorum. Umarım ben yanılıyorum. 
Takımı son haftalardaki maçlara hazırlayan Sinan’ın performansı eksik kadroya rağmen çok çok iyiydi. Bunu daha önce de belirttim.
Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Anlayan anladı. 
Sezon bitmiş, hiçbir işiniz kalmamış, U-14 maçları oynanıyor. Daha önceki U-16, U-18 maçlarında olduğu gibi yönetimden bir Allah’ın kulu çocuklarımızı bir saniye olsun izleyip onları onure edemediler. Yazık!
Yönetim Kurulu göreve devam edecek mi, ya da seçim yapılacak yeni bir yönetim kurulu mu iş başına gelecek. Hepsi soru işaretleri!..
Herhangi bir kulis var mı bilemiyorum. Olsa kulağımıza gelirdi diye düşünüyorum. Bence bu konuda da geç kalınmamalı. Konu hemen şekillenmeli ki, herkes alacağını alsın; satacağını satsın. 
Hoca konusu çözümlenmeli, futbolcu alım-satımı biran önce yapılmalı.  
Bunlar daha önce planlandı mı bilemiyorum. 
Altyapı konusuna da gerçek önem verilmeli!!!
Artık bu konuları Kanada’dan takip edeceğim. Umarım ilimiz için en hayırlısı olur!...
Vah sağlık!
Tüm Türkiye olduğu gibi ilimiz Kırşehir’de de sağlıkta çağ atladık! 
Bu konuda benim tüm düşüncelerime Can Ataklı tercüman olmuş. Onu okuduğumda benim bu konuda neler düşündüğümü, neler yazacağımı birebir aynen yazmış. İzniyle ondan alıntılar yapmak istiyorum. 
Sağlıkta yapılan devrim sadece 5 yıldızlı otel lüksünde, kentlerin hayli dışında, hasta garantili dev binaların inşa edilmesi… İçeriği bomboş. Yani dışarıdan baktık “yeşil türbe”, içine girdik “estağfurullah tövbe”. 
Randevu almak ayrı bir çile. Günler sonrasına randevu alabiliyorsunuz. 
Bir de öncelikli hastalar var. 
Kim mi? 
Iraklı, Suriyeli, Afganlı falan… 
Sıranız gelince de içeri giriyorsunuz doktorlar soruyor “Şikâyetiniz nedir?” söylüyorsunuz. “Şu şu tahlilleri yaptırıp gelin” hepsi aynı. Muayene etmek falan kalmamış.
Tahlil sonucuna bakıyorlar “Şu ilaçları alın, 15 gün sonra bir daha gelin.”
Bu 15 günler de kolay kolay bitmiyor. Kendim de yaşadım, bir ay önce gittiğim doktor aynı şeyleri istedi yaptım. Bir ilaç verdi,  “Kullanıp 15 gün sonra gelin” dedi. 15 gün sonra gittiğimde yeniden tahliller istendi. Sonuçlara bakan doktor bana “İlaç kullanıyor musunuz?” diye sordu. Komedi gibi… “Sizin yazdığınız ilacı kullanıyorum” dedim. Cevap “Öyle mi!” oldu “ona devam edelim!” dedi. 
Poliklinikteki hasta izdihamı ayrı bir çile. İnsanları özele sevk etmeye çalışıyorlar gibi geliyor bana. 
İyi de hangi vatandaş hangi parayla özel hastaneye gidebilecek?
Duyduklarımıza göre özel hastaneler tam bir para makinası. 
Girişi Can Ataklı ile yaptım gerisi vatandaşlardan duyduklarımız, kendi yaşadıklarımız. Çağ atladığımız sağlığa şapka çıkarıyorum!!!