Melsek Yüksekokulumuz Görsel-İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü çerçevesinde "Sanatın İzinde 40 Yıl" isimli söyleşi programı düzenledi.
Etkinliğin konuğu, Devlet Tiyatroları’nın önceki genel müdürü ve tiyatro dünyasında uzun yıllara dayanan birikimiyle tanınan tiyatro sanatçısı Mustafa Kurt oldu. Üniversitemiz Kongre ve Kültür Merkezi Neşet Ertaş Salonunda gerçekleşen söyleşiye Görsel-İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü Öğr. Gör. Dr. Esra Yılmaz moderatörlük yaptı.
Söyleşide, Mustafa Kurt sahneye adım attığı ilk yıllardan bugüne kadar olan tiyatro yolculuğunu, deneyimlerini, 40 yıllık birikimini, sanatı ve sanatçıyı anlattı. Tiyatro sanatının insan hayatındaki yerini vurgulayan Kurt, aynı zamanda Türk tiyatrosunun gelişimi ve geleceği üzerine de düşüncelerini paylaştı. Etkinlik boyunca, katılımcılar ilgiyle dinledikleri Mustafa Kurt'un anlattığı anekdotlarla keyifli dakikalar geçirirken, tiyatro sanatının gücünü ve önemini bir kez daha hatırlama fırsatı yakaladılar.
Söyleşi, Mustafa Kurt’a plaket, teşekkür belgesi, çiçek takdimi ve fotoğraf çekimiyle son buldu.
Sanatı Aşk ve Tutku ile Yapmak: 40 Yıldır Hiç Mutsuz Olmadım
Mustafa Kurt, 40 yıllık sanat yolculuğunda bir gün bile mutsuz olmadığını belirterek, işini severek ve aşkla yaptığını dile getirdi. "Sanat, benim hayatım. Bu yolda hiç mutsuz olmadım. Her sahne, her oyun bana bir heyecan verir. Sanatla geçen her an, bana yeni bir şeyler öğretir ve beni daha da ileriye taşır" dedi. Sanatın sadece bir meslek olmadığını, bir yaşam biçimi olduğunu söyleyen Kurt, "Tiyatroya olan sevdam, her zaman daha iyi olmak için bana ilham verdi. İşimi severek yapıyorum ve bu da bana her zaman mutluluk veriyor" ifadelerini kullandı.
Türk Tiyatrosunun Gelişimi: Yerli Yazarlar ve Sanatçıların Önemi
Mustafa Kurt, Türk tiyatrosunun gelişimi üzerine de önemli değerlendirmelerde bulundu. Türk tiyatrosunun, son yıllarda büyük bir ilerleme kaydettiğini, birçok yerli yazarın özgün eserleriyle sahneye çıktığını ve dünya çapında başarılar elde ettiğini ifade etti. "Türk tiyatrosu, geçmişten günümüze çok önemli bir yol kat etti. Yerli yazarlarımızın eserleri, artık sadece Türkiye'de değil, dünya tiyatrosunda da kendine yer buluyor. Bu, Türk sanatının gücünü ve etkisini gösteriyor" diye konuştu. Kurt, özellikle yerli yazarların desteklenmesinin önemine de değinerek, "Yerli yazarların eserlerine sahip çıkmak, onları doğru bir şekilde tanıtmak, Türk tiyatrosunun uluslararası alanda daha çok tanınmasını sağlayacaktır. Bu, sadece tiyatro için değil, genel olarak Türk kültürünün tanıtılması için çok kıymetli" ifadelerini kullandı.
Sanatın ve Sanatçının Toplumdaki Yeri
Söyleşi sırasında, sanatın ve sanatçının toplumdaki rolü üzerine de önemli açıklamalar yapan Kurt, sanatın toplumun aynası olduğunu ve sanatçının da bu aynada önemli bir yeri olduğunu kaydetti. Kurt, sanatçılara sağlanan desteklerin toplumun kültürel gelişimi için hayati önem taşıdığını da vurguladı. "Bir sanatçı, ancak özgürce yaratabileceği bir ortamda tam anlamıyla gelişebilir. Sanatçıların sesini duyurabilmesi, eserlerini yaratabilmesi, toplumun kültürel ve estetik değerlerinin de yükselmesine katkı sağlar" diyerek sanatçının toplumdaki yerinin çok önemli olduğunu söyledi.
Sanatçının Karşılaştığı En Büyük Zorluk: Desteksizlik
Sanatçıların karşılaştıkları zorlukların sorulduğu Kurt, karşılaşılan en büyük zorluğun desteklenmemek olduğunu vurguladı. "Bir sanatçının en büyük engeli, yeterince destek görmemesidir. Sanat, sadece bireysel bir ifade biçimi değil, aynı zamanda toplumun gelişimine yön veren bir araçtır. Bu yüzden sanatçının her zaman desteklenmesi gerekir" diyen Kurt, sanatçılara verilen desteğin önemine dikkat çekerek, onların yaratıcılıklarını özgürce ifade edebilmeleri için gerekli imkanların sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Ayrıca, genç sanatçılara olan desteğini sıkça dile getiren Kurt, "Genç sanatçılarımız her zaman benim için çok kıymetli. Onların her adımını destekliyor ve gelişimlerine katkı sağlamak için elimden geleni yapıyorum. Bu yüzden, her fırsatta onlarla bir araya gelip deneyimlerimi paylaşıyorum" şeklinde konuşarak, genç sanatçılara olan desteğini ve onları geleceğe hazırlama tutkusunu ifade etti.
Festivallerin Önemi: Türk Tiyatrosunu Uluslararası Arenada Tanıtmak
Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivalinin kurucusu olan Kurt, tiyatro festivallerinin sanat dünyasında kritik bir rol oynadığını belirtti ve özellikle Devlet Tiyatroları tarafından düzenlenen festivallerin önemini vurguladı. "Festivaller, sanatçıların işlerini daha geniş kitlelere ulaştırmalarına, farklı kültürlerle etkileşim kurmalarına ve yeni fikirler edinmelerine olanak sağlar. Devlet Tiyatrolarının düzenlediği festivaller, Türk tiyatrosunun uluslararası alanda tanınmasına büyük katkı sunuyor. Bu festivaller, hem yerli sanatçılarımızı hem de dünya çapındaki sanatçıları bir araya getirerek kültürel bir zenginlik yaratıyor" dedi. Kurt, Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali'nin şimdiye kadar 156 ülkeyle buluşan bir festival olduğunun ve bu organizasyonun Türk tiyatrosunu uluslararası alanda tanıtmak için büyük bir platform oluşturup, evrensel boyutta kültürel etkileşim sağladığının da altını çizdi.
Bunun yanı sıra Kurt, “Adana, Bursa, İstanbul, Ankara Antalya, Van, Diyarbakır, Trabzon, Konya Tiyatro Festivalleri, sadece yerli sanatçılara değil, aynı zamanda uluslararası sanatçılara da ev sahipliği yaparak, kültürel çeşitliliği ve etkileşimi artırmıştır. Bu festivaller, sanatçılarımıza büyük bir destek sunuyor ve Türk tiyatrosunun hem yerel hem de uluslararası alanda daha fazla tanınmasına olanak sağlıyor" dedi.
Mustafa Kurt’un Tiyatro Yolculuğu: 40 Yıllık Deneyim
Mustafa Kurt, 1984 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Yüksek Bölümü'ne başlayarak tiyatro yolculuğuna adım attı. 1988'de mezun olduktan sonra, aynı yıl Adana Devlet Tiyatrosu’na stajyer sanatçı olarak atanmış ve burada 1989-1994 yılları arasında sahnede yer aldı. Bu süreç ona hem oyunculuk hem de tiyatro yönetimi konusunda önemli deneyimler kazandırdı. 1994-2004 yılları arasında Adana Devlet Tiyatrosu’nun Müdürü ve Sanat Yönetmeni olarak görev yapan Kurt, sahne arkası ve sahnedeki deneyimlerini birleştirerek tiyatroya önemli katkılarda bulundu. Aynı dönemde Çukurova Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak da görev almış ve genç sanatçılara sahne dersleri vererek onların gelişimine katkı sağlayan Mustafa Kurt’un tiyatro dünyasındaki bir diğer önemli adımı, Devlet Tiyatroları - Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali'nin kuruculuğudur. Bu festival, Türk tiyatrosunun uluslararası alanda daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağladı. 2007-2008 yılları arasında Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nde baş rejisör olarak görev yapan Kurt, 2013-2014 yıllarında Genel Sanat Yönetmeni olarak da görev almış, Türk tiyatrosunun geleceğine yön verdi. 2018-2023 yılları arasında Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak görev yapan Kurt, halen oyunculuk ve rejisörlük görevlerine devam etmektedir.