Geçtğimiz günlerde Türkiye Harp Malulü Gaziler-Şehit ve Dul Yetimleri Derneği Kırşehir Şube Başkanı Bahattin Kaya, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunmuştu.

Aksaray’da yaşanan ve büyük tepki toplayan görüntüler karşısında sessiz kalmayan Türkiye Harp Malulü Gaziler-Şehit ve Dul Yetimleri Derneği Kırşehir Şube Başkanı Bahattin Kaya, Aksaray’da tepki yürüyüşüne ve açıklamalarına katıldı.

Türkiye Harp Malulü Gaziler-Şehit ve Dul Yetimleri Derneği Genel Başkanı Mustafa Işık, Aksaray Karakolu önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Gerçekleşen açıklamaya Kırşehir Şube Başkanı Bahattin Kaya da katıldı.

Türkiye Harp Malulü Gaziler-Şehit ve Dul Yetimleri Derneği; Genel Başkanı Mustafa Işık, Aksaray Karakolu önünde yaptığı açıklamada; “Toprakların vatan olması, bayrağın inmemesi, ezanların susmaması için canlarını ve uzuvlarını feda eden üyelerimize, her geçen gün ilgi ve sahiplenmenin giderek azaldığı yetmezmiş gibi, şehit ailelerimize ve gazilerimize fiili hakaret ve darp olayların artışı bizleri derinden üzmektedir.

Taşıdığımız unvanların farkında olan bizler yaşadığımız ve bize yapılan her elim olayı bu zamana kadar kamuoyuyla paylaşmadık. Bizler için devlet olgusu en yücedir. Devletimizin en ufak zarar almasını istemeyiz.

Ancak geçtiğimiz hafta Pazartesi gecesi Aksaray merkez polis karakolunda kızını darp eden gazimiz şikayet için gittiği karakolda çağırdığı Şube başkanı gazimiz ile birlikte emniyet mensupları ve savcı tarafından ellerine ters kelepçe takılarak terörist gibi, insanlık dışı muamele yapılması Şahsım ve camiamı derinden üzmüştür. ve asla kabul edilebilir bir durum değildir. Bizlerde bugün Türkiye genelinden gelen şehit aileleri ve gaziler olarak yaşanan olayı protesto etmek için toplanmış bulunmaktayız.

Gazilerimizde yaşadığı travma ve uzuv kayıpları onları daha hassas hale getirmesi sonucu, alacaklı olduğunu hissettiği toplumumuzdan daha Mütevazı, onurlandırıcı, sevgi ve saygı ile kucaklanmak, hoşgörü ile karşılanmak istemesi Gazilerimizin en doğal hakkıdır.

Şehitlik ve Gazilik rabbimin makamında bizlere gelen en büyük hediyedir. İşte bizler bu hediyeyi ve bu onuru hayatımız boyunca doyasıya yaşamak istiyoruz.

Şehitlik ve Gazilik Allah katında ve Anayasal haklarla tanınan tartışmasız bir üst kimliktir. Anayasanın 61. Maddesinde Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malul ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar denilmektedir.

Anayasanın savunucusu bir savcı Gazimizi bu şekilde mi koruyacak kendilerine yaraşır gördüğü hayat seviyesi bu mudur?

Yasalarla imtiyazlı grupta bulunan Gazilerimizin “Ben Gaziyim “diyerek kendilerini ifade etmeleri ne zamandan beri suç sayılmaya başlandı?

Kim o dernek Başkanı diyerek girdiğiniz Karakolun salonunda saygı ile ayağa kalkan Gazinin tek kelime etmesine izin vermeden ters kelepçe takılma yetkisi ne zamandan beridir bir savcıya ve polise verildi?

Sağlık raporu aldırmadan, ifadesi alınmadan, nezaret defterine kaydetmeden nasıl nezarette tutabildiniz?

Meclisi bile Gazi meclis olarak anılan güzel vatanımda, Gaziliğin bana sökmez diyerek hakaret etmek, onurunu kırmak ne zamandan beri, sana mübah kılındı Ey Savcı!

Kırşehirli Uzman Çavuş, kalbine yenik düştü Kırşehirli Uzman Çavuş, kalbine yenik düştü

Askerimizin başına çuval geçiren  zihniyet ile Savcının yaptığının ne farkı vardır ?

Yapılanları izledikten sonra akıllara şu soru gelmektedir. Bu savcı Ergenekon ve Balyoz davalarına bakan savcının zihniyeti  ile aynı düşüncede midir ?

Aksaray Cumhuriyet başsavcılığının açıklaması ile soruşturma başlatıldığı, konu adi bir suç olarak delil toplama faaliyetine indirgendiği görülmüştür.

Şehit aileleri ve gaziler olarak araştırılmasını istediğimiz konular şunlardır ;

Gazimizin kızına darp edenleri ile kolluk kuvvetlerinin ilişkisi nedir ?

Ölümlü olaylarda bile savcı olay mahaline gelmez iken nöbetçi olmadığı halde görevli değilken gece saat 2:30’da savcının karakola gelmesi normal midir?

Herhangi bir vatandaşın karakoldaki yakınının durumunu öğrenmesi için karakola giden yakınlarına ters kelepçe takılıyor mu ?

Gazilerimiz için Polise cebir, hakaret ve işin Yaptırmama suçu iddia edilmektedir, madem böyleyse ters kelepçe takılırken neden direnmemiştir ?

Karakolda ne kadar süre gözaltında tutulmuşlardır ve nezaret defter kaydı var mıdır ?

Karakolda bulunan savcı adliye de ifade alacak savcılara bunları tutukla demiş midir?

Gazilerimiz şikayetçi olmak isteyince, adliye de ifade alan savcı şikayetçi olursanız sizleri tutuklarım demiş midir ?

Gazilerimiz nasıl bir suç işlemiş ki telefonlarına el konulmuş, yurtdışı çıkma yasağı ile denetimli serbestlik verilmiştir

Devletin karakolunda ve adalet dağıtılan bir konumda gazilerimize yapılan saldırı hepimizin incitmiş yüreğimizi yaralamıştır.Sorumlular hakkında geciktirmeden yasal işlemin yapılmasını istiyoruz.

Aksi halde Gazilerimizin gönlünde devlete olan güveni zedeleyecek,terörle mücadele eden kahramanlarımızın motivasyonu nu düşürecektir.

Bizim kader arkadaşımız ve aramızda bulunan Şehit Savcı eşimiz var. Bizlerle her gün birlikte yaşayan Gazi polisimiz var. Bizlere bu muameleyi yapanlar unutmasınlar! Şu an aramızda bir şehit yakını ya da bir gazi olarak sizlerde olabilirdiniz? Bize bunu mu layık gördünüz? Karakolda güvence altında olan bir vatandaşa dahi yapılmasını uygun bulmadığımız bir muamelenin organlarını kaybetmiş, ayakta zor duran bir gaziye yapılmasını asla kabul edemeyiz. Şimdi devlet büyüklerimize seslenmek istiyorum.

Sayın Adalet Bakanım böyle bir tavrı ve hareketi hiçbir şehit ailesi ve Gazi hak etmemiştir. Devletimizin savcısının bunu yapmasına izin vermeyin.

Sayın İçişleri Bakanım potansiyel şehit ve gazi olan bir emniyet mensubunun tavrı asla kabul edilemez.

Sayın Milli Savunma Bakanım görevde iken gözünü kırpmadan ölüme giden gazilerimiz ailenin dışına çıkarılmasın, sahipsiz kalmasın!

Şehitler nurlu, Gaziler onurludur.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanım sorumlu olduğunuz Şehit ailelerinin ve gazilerin nuruna ve onuruna bir saldırı olmuştur.

Sayın Cumhurbaşkanım sesimizi duyun!

Kardeşlerinize yanlış yapılıyor! Lütfen görün!

Bizlere bu muameleyi yapanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz.

Şimdi tüm şehit ailelerimiz ve Gazilerimiz bulundukları bölgede Aksaray da yaşanan malum olay ile ilgili suç duyurusunda bulunacaktır.

Son olarak şunu da belirtmek isterim bizlere nasıl bir tavır sergilenirse sergilensin, ne yaparlarsa yapsınlar, isterlerse ters kelepçe taksınlar!

O eller, bu yürekler Vatanına, bayrağına, inancına her zaman sahip çıkacak!

Bu gaziler ne yapmış olabilir ki ters kelepçe takmışlar vicdanlarına bırakıyorum” ifadelerini kullandı. (HABER: FAHRETTİN TOKER)

Editör: Çiğdem Sönmez