Millî savunma ordumuz ve millî eğitim ordumuz başımızın tacıdır

Bir ulusun var olması ve ulusun yaşamını sürdürebilmesi, askerlerimizin ve öğretmenlerimizin elindedir. Bu iki orduyu korumak ve yaşatmak en birinci görevimizdir. Eğer bir ülke, emperyalist bir ülkenin boyunduruğu altına girecekse, girdirilecekse, önce öğretmen ordusunu etkisiz ve yetkisiz yapmak, sonra da ordusunu ülkesini savunamayacak duruma sokmaktan geçer. Bu durum ülkenin yıkılmasına ve yok edilmesine giden yoldur.

2022 yılının son çeyreğinde, öğretmen ordumuz üzerinde oyun oynanmaktadır. Öğretmenler kariyer basamaklarına ayrılmak istenmektedir. Kariyer uygulaması, öğretmenlerimizi bölüyor. Öğretmenlerimiz etkisiz ve yetkisiz kılınmak isteniyor. Ülkemizin geleceğini karartacak bu uygulamayı dayatıyorlar. Başta Eğitim Sen ve bu sendikaya destek olan diğer öğretmen sendikaları bu kariyer uygulamasının durdurulmasını istiyorlar.

Yönetimlerimizin dikkatini çekmek için, tüm Türkiye’mizde bir günlük iş bırakma eylemi ile seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar. Öğretmenlerin bir günlük iş bırakma eylemleri, kendi adlarına kişisel çıkarlarına yönelik bir eylem değildir. Ülkemizin geleceğinin kariyer uygulamasıyla karartılmasına karşı çıkmak için alanlardadırlar.

Ülkemizi Kurtuluş Savaşı ile kurtaran, tüm dünya ülkelerinde özellikle komşu ülkelerimizde, yönetim şekli krallık, sultanlık, diktatörlük, şahlık, padişahlık gibi yönetimlerle yönetilirken, Türkiye’mizin yönetimini cumhuriyet yönetimi ile taçlandıran ULU ÖNDERİMİZ SEVGİLİ MUSTAFA KEMAL’İMİZ sonsuz sevgi ve saygılarımızla selamlıyoruz.

Atatürk’ümüz kurtuluş savaşımız sırasında Başkumandan sıfatı verilmiş bir kahramandır. Aynı dönemde BAŞÖĞRETMEN sıfatı da verilmiş bir kahramanımızdır. Atatürk’ümüzün Başkumandan ve Başöğretmen sıfatlarını bir başkalarına etiketleyemeyiz. Atatürk’ü anlayan ve Atatürk’ü bilenlerin bu kariyer uygulamasında vazgeçmeleri doğru olur.

Ayrıca öğretmenlik mesleğini vekil öğretmen, stajyer öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen diye sınıflara ayıramazsınız. Eğer ayırırsanız, bir ülkenin aydınlık yolda ilerlemesini yok edersiniz. Öncelikle öğretmenlerimiz çağdaş ilkeler doğrultusunda yetiştirmek asli görevlerimizdendir. Öğretmen olarak görevlendirdiğimiz öğretmenlerimizi de ATATÜRK’ÜMÜZÜN gösterdiği yolda görevlerini yapmalarına olanak sağlamalıyız. İş güvencesi vermeliyiz. Öğretmenler arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara izin vermemeliyiz.

Eğitim öğretimi, 4+4+4 mantığı ile uyuttunuz. Şimdi de kariyer uygulamasıyla öğrenci velilerini, okul yöneticilerini ve öğrencilerimiz zor duruma sokacaksınız. Elbette veli okula çocuğunu kayıt ettirirken, okulda çocuğunu başöğretmen olan bir öğretmen tarafından okutulması isteyecektir. Oysa her okulda yeteri kadar başöğretmen olmayacaktır. Eşitsizlik burada kendini gösterecektir. Oysa Cumhuriyet yönetimleri, Hak, hukuk ister. Özgürlük ve bağımsızlık ister. En çok da eşitlik ister. Öğretmenlere kazandırdığınız kariyer basamakları, el öpmeci kadrolardan başka kimseyi memnun etmez.

Kariyer uygulaması öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırır. Eşit işe eşit ücret ilkesini ayaklar altına alır. Öğretmenler arasında da ayrımcılık yaratacak bir uygulamadır. Oysa en kutsal görevlerimizden biri, öğretmenlerimizin temel haklarını korumaktır. Öğretmenlerimize ekonomik haklarına önem vermektir. Öğretmenlerimize iş güvencesi sağlanmaktır. Temel ihtiyaçlarını karşılamaktır. Öğretmenler insanca yaşamak isterler. Sağlıklı yaşamak isterler. Güvenli bir ortamda çalışmak isterler.

2 Kasım 2022 günü Eğitim Sen’li ve destek veren öğretmen sendikalı öğretmenlerimiz bir günlük iş bırakama eylemleriyle seslerini duyurmak istemişlerdir. Yönetimler bu sese kulak vermelidir.