Türkiye 31 Mart seçimlerini geride bıraktı. Kazananlar, kaybedenler oldu.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Seçim tartışmalarını geride bırakarak ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanmamız şarttır. Dönem, kızgın demiri soğutma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir” dedi.
Gerçekten doğru ve yerinde söylemdir bu.
Şu sözleri de kayda değerdi:
“Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye’de 31 Mart seçimleri demokrasi şöleni havasıyla gerçekleştirilmiştir. Elbette bir takım tartışmalar, görüş farklılıkları olmuştur. Ama bu durum demokrasimizin bir kez daha başarıyla işlediği gerçeğinin teslimine engel değildir. Seçim döneminde yaşanan tartışmalar, artık sona ermiş, herkes günlük hayatına yönelmiş, evine, işine, gücüne yoğunlaşmıştır.”
Ve ne yazık ki aynı günlerde, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu şehit cenazesine gittiği için linç girişimine uğradı.
Oysa aziz şehitlerimiz, şanlı bayrağımızın dalgalandığı bu kutsal topraklarda yaşayan herkesin ortak değeri. Çünkü hemen her ailenin Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da, Milli Mücadele'nin tüm cephelerinde cennet vatan uğruna savaşırken, ya da hain terör örgütleriyle mücadele ederken verdiği şehitleri var…
Bu törenlere herkes katılabilmeli. Ama ne yazık ki bir takım sözler, kışkırtmalarla hareket edenler şehitlerimizin cenaze törenlerine gölge düşürüyor.
Artık Cumhurbaşkanımızın deyimiyle gün birlik ve beraberliğimizi pekiştirme dönemi. Umarız bundan sonra bu tür saldırılarla ülkemize ve milletimize zarar verilmez.
Evet, bir seçim yarışı daha geride kaldı. Kırşehir’de kazanan CHP-İYİ Parti ittifakının adayı Selahattin Ekicioğlu kazandı.
Artık Sayın Ekicioğlu’na destek zamanı, Kırşehir için birlikte çalışma zamanı.
Değerli okurlarım malumunuz geçen hafta bu köşemde AK Parti Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli’nin seçimlerin ardından Kaman’da söylediği sözleri dile getirmiş ve bunun hoş bir davranış olmayacağını vurgulamıştım.
Osmanlı'yı 600 sene ayakta tutan Şeyh Edebali’nin sözlerini hatırlatıp, Sayın Kendirli’nin ve iktidar mensuplarının bu nasihattan ders alıp, Kırşehir için birlik ve beraberlik içinde çalışanların yanında olmalarını önermiştim. Çünkü sayın Kendirli’nin bu sözleri benim gibi Kırşehir’i seven herkesi üzmüş, hatta Kendirli’ye de yakıştıramamıştı.
AK Parti Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli, parti il merkezinde düzenlenen bir toplantının ardından benim yanıma gelerek, yazımı dikkatle okuduğunu ve hak verdiğini ifade etti.
Kendisinin Kaman’daki konuşmanın Kırşehir merkezde seçimi kaybetmenin psikolojisi ile yapıldığını, ancak haklı olarak yanlış anlaşılmalara neden olduğunu ifade eden Milletvekili Mustafa Kendirli, Kırşehir’e yapılacak hizmet ve yatırımlarda asla partizanlık gütmeyeceğini, kendisine talep ve istekte bulunacak bütün belediye başkanlarına yardımcı olacağına söz verdi.
Kendisine yakışan bu erdemli davranışından dolayı Sayın Kendirli’yi kutluyorum. Doğrusu buydu, hatasından dönmüş oldu.
Milletvekili Kendirli bakın bu konuda şahsıma yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Ben Kırşehir’de doğdum, Kırşehir’de büyüdüm ve bu güzel memleketime bulunduğum her görevde elimden gelen katkıyı yapmaya çalışıyorum. Gerek il başkanlığı dönemimde, gerekse Milletvekilliği görevimde kapımı çalan, telefonla arayan, ya da bizzat gelen hiçbir hemşehrimi geri çevirmedim. Varsa istek ve sorunlarına yardımcı olmak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Çünkü Kırşehir ve hemşehrilerim benim için büyük değerdir. 10 yıl süreyle Kırşehir’e büyük yatırım ve hizmetler gerçekleştiren Yaşar Bahçeci’nin 31 Mart seçimlerinde yeniden kazanmasını ve bu hizmet ve yatırımların devamını beklerken, kaybetmek bizleri üzdü. Kaman’da yaptığım bir konuşmada sözlerim yanlış anlaşıldı. Bütün hemşehrilerimin benim bu sözlerimin o gün seçimi kaybetmenin psikolojisi içinde söylenmiş olacağına inanmalarını istiyorum. Ben hiçbir zaman Kırşehir’in seçilmiş bir milletvekili olarak partizanlık yapmadım, yapmayacağım. Kırşehir ve hemşehrilerim benim için her şeyden önemlidir. Seçim bir yarıştı, yapıldı ve bitti. Artık bu saatten sonra seçilen belediye başkanlarının hepimizin başının üstünde yeri vardır. Kırşehir Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu’na görevinde başarılar diliyorum. Benden Kırşehir’le ilgili bir talebi ve isteği olursa seve seve destek olur ve elimden gelen her şeyi yaparım. İşte bugün Tarım ve Ormanlığımızla imza aşamasına getirdiğimiz Kent Ormanlığımız var. Buranın biran önce imzalanarak kullanımının Kırşehir Belediyesi’ne geçmesi ve halkımızın buradan yararlanması konusu var. İnşallah Belediye Başkanımız bu konuda bizimle işbirliği içinde olur ve bu güzel yatırımdan bütün hemşehrilerim yararlanır ve yazın burada hep birlikte güzel vakit getirir, eşi ve çocuklarıyla mangal keyfi yaparlar.”
Evet bütün Kırşehirlilerin isteği ve beklentisi böyleydi, böyle olmalıydı.
Ben de sayın Kendirli’ye şunları söyledim:
“Sayın vekilim siz Kırşehir’de oturuyor, burada yaşıyorsunuz. Kırşehir’de seçimi kaybettik diye Kırşehir’e ve Kırşehirlilere küsmeye hakkınız yok. Yarın görev süreniz bitince yine burada yaşayacaksınız. Belediye’nin yapacağı her hizmetten siz de yararlanacaksınız. Eğer siz de başkaları gibi göreviniz bittiğinde bu ili terk edeceksiniz, o zaman bir şey diyemem. Ama yok Kırşehir’de hizmetlerinizle anılacak, başınız dik, alnınız açık gezecekseniz Kırşehir’e hizmet etmek zorundasınız ve hizmet yapmak isteyenlerin yanında olmak zorundasınız. Seçimi kaybettik diye kimseye küsmeye kırılmaya hakkınız yok, olmamalı.”
Sayın Kendirli de benim bu sözlerimi katıldığını ifade etti.
Dileğim Sayın Milletvekili Kendirli, halkın oylarıyla seçilen Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’yla birlikte tüm belediye başkanlarına destek verip, el ele, gönül gönüle, birlik ve beraberlik içinde çalışır, yaptığı hizmet ve verdiği katkılarla Kırşehirlilerin gönlünde taht kurar…
***
Emine Teyzem’in Kırşehirspor aşkı!
Benim bu sütunumda zaman zaman konu ettiğim, arkadaşlarım Servet ve Hüseyin Beydoğan’ın biricik anneleri Emine Teyzem’le ilgili son aylarda yazı yazamadım. Çünkü gündeme gelecek bir icraatı yoktu.
Okurlarım bilir Emine Teyzem çok medyatik. Onun başına gelenleri yıllardır yazarım, o da benim bu yazılarıma güler geçer.
Emine Teyzemin güzel turşu kurduğunu, erişte ve mantı kestiğini, bol etli bulgur pilavıyla konuklarını ağırladığını biliyorum. Gerçi bize bir defasında söz verdi, bol etli bulgur pilavı ikram edeceğini söyledi. Parası Emine teyzemden çıkmasına rağmen, oğulları işin cimriliğine kaçıp tavuktan yapsa da eline sağlık, yedik, içtik, geçmişlerinin ağzında bulunsun.
İşte Emine Teyzem gönlü zengin bir kişi. Onun Kırşehir’i çok sevdiğini onlarca arkadaşının olduğunu biliyordum, ama Kırşehirspor sevgisini bilmiyordum.
Yine Emine Teyzem yapacağını yaptı ve oğlu Servet’e 200 lira vererek “şampiyon Kırşehirspor’a başarılar” dileyen bir pankart yaptırarak çarşıya astırdı.
Var mı bu memlekette Emine teyzem gibi spor aşkı ile Kırşehirspor’a destek veren?
Aslında o evinin balkonuna asılmasını istemiş, ama oğulları çarşıya astırarak herkese örnek olmasını sağlamış.
Emine Teyzem, Pazar günü Ahi Stadı’nda şampiyonluk maçına da gelip onikinci adam olarak vazifesini yapacakmış.
İyi ki varsın Emine Teyze…
Sendeki Kırşehir ve Kırşehirspor aşkıyla herkes gurur duyuyor. İnşallah Pazar günü Ahi Stadı’nda hep birlikte şampiyon olup 2. Lig’e çıkarız. Tabi 2. Lig’te te maddi desteğini bekleriz…
***
Cuk
İnsan yenilince değil, pes edince tükenir...