Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmelerinin kritik bir aşamaya geldiği sırada tansiyon yükseldi ve tartışma kısa sürede fiziki müdahaleye dönüştü. Görüşmelerin son gününde AK Parti ile CHP milletvekilleri arasında başlayan sözlü gerginlik, Genel Kurul salonunda yaşanan arbede ile sonuçlandı.
Olay, bütçe teklifinin maddelerinin görüşüldüğü sırada, vekiller arasında artan sözlü tartışmanın alevlenmesiyle başladı. Salondaki tartışma kısa sürede büyüdü ve bazı milletvekilleri arasında itiş‑kakış yaşandı. Tartışmanın yerini kısa süre içinde yumruklaşma aldı; vekiller arasında karşılıklı sert hareketler ve müdahaleler görüldü. Bir anda Genel Kurul salonunda yaşanan bu beklenmedik gelişme, Meclis’in gündemini ve bütçe sürecini de anlık olarak sekteye uğrattı.

Olayın büyümesi üzerine TBMM Başkanı salon çalışmalarına ara verdi ve güvenlik görevlileri ile diğer vekiller müdahalede bulunarak Genel Kurul salonunu kısa süreliğine boşalttı. Yaşanan arbede, Meclis kulislerinde de yankı buldu ve siyasi kulislerde gündem maddelerinin gölgesinde tartışılmaya başlandı.
Aranın ardından Genel Kurul çalışmaları yeniden başladı. Meclis Başkanı’nın yeniden düzenlediği oturumda milletvekilleri kürsüden söz alarak yaşanan olayla ilgili görüşlerini aktardı. Yaşanan tartışmanın gerekçeleri, siyasi sorumluluklar ve Meclis içi disiplin konuları dile getirildi. Bununla birlikte, bütçe teklifinin oylanmasına geçildi ve 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifi oy çokluğuyla kabul edildi.
Olay sonrası Meclis kulisinde açıklamalarda bulunan milletvekilleri, kavganın nedenlerine ilişkin farklı değerlendirmelerde bulundu. Bazı vekiller, siyasi gerilim ve bütçe maddelerinin toplum üzerindeki etkilerinin bu tür tepkileri tetiklediğini savunurken, diğer vekiller disiplin ve Meclis kurallarına uyulmasının önemine dikkat çekti. Siyasi parti temsilcileri de medyaya yaptıkları açıklamalarda, olayın üzüntü verici olduğunu ve Meclis’in saygınlığının korunması gerektiğini vurguladı.
Yaşananların ardından TBMM Başkanlığı tarafından disiplin mekanizmalarının devreye alınacağı, olayın ayrıntılı şekilde araştırılacağı ve benzer olumsuzlukların önlenmesi için tedbirler geliştirileceği bildirildi. Genel Kurul’daki bu tür gergin anların ardından kamuoyunda da tartışmalar devam ederken, Meclis çalışmalarının normal akışına dönmesi için siyasi aktörler arasında uzlaşma çağrıları yapıldı.
Bu gelişme, Türkiye’nin yasama süreçlerinin yoğun gündemi ve siyasi tartışmaların meclis içi yansımalarının toplumsal ilgiyi çift yönlü olarak artırdığı bir dönemde gerçekleşti. Meclis çatısı altında yaşanan bu fiziksel arbede, demokrasi ve temsiliyet tartışmalarının da bir parçası olarak kamuoyunda geniş yankı buldu.





