Kırşehir bu sene yeteri kadar yağış almadığı için kuraklık yaşanmakta ve özellikle tarım kesimi ciddi anlamda bundan etkilenmektedir.
Elbette kuraklık sadece tarım kesiminde çalışanları değil, aynı zamanda tüm kesimleri de olumsuz yönde etkilemektedir. Kuraklığa bir bölgeye kar ve yağmur yağışının uzun yıllar ortalamasından daha az gerçekleşmesi ile ortaya çıkan ve herhangi bir zamanda, o bölgede meydana gelebilecek olan doğal bir iklim olayı olarak bakmak gerekir.
Kırşehir’in de bölge olarak bu iklim olayından etkilendiği ve geçmiş yıllara göre bu sene daha az yağış aldığı ifade ediliyor.
Yağışın az olması ile birlikte Kırşehir genelinde ciddi anlamda bir kuraklık yaşanmaktadır. Bugün gelinen yer itibariyle fiziksel ve doğal çevre, kent yaşamı, kalkınma ve ekonomi, teknoloji, tarım ve gıda, temiz su ve sağlık olmak üzere hayatımızın her aşamasını etkilemektedir. Yani susuz hayat düşünülemez desek yanlış olmaz.
Kuraklık etkilerinin ilerleyen süreçte ne derecede olacağını şimdiden tahmin etmek son derece güçtür. Kuraklığın, önemli ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri olan doğal bir olay olduğu bilinmelidir.
Kuraklığın etkileri bugün itibarıyla tabi ki tarım alanında daha derin hissedilmektedir. Aslında ülkemizin birçok bölgesinde yaşanan kuraklık tarımı olumsuz yönde etkilemiştir.
Kırşehir’de de yağışın az olması nedeniyle ekim yapılan tarım arazilerinde ağır hasarlar ortaya çıkarmış, ekonomik olarak kayıp büyük ve Kırşehir çiftçisi zararda. Şimdilerde arpa biçiliyor, ancak çıkan hasat masrafını kurtarmıyor. Yine buğday ve diğer ürünler de aynı şekilde zarar üstüne zarar ettirmektedir.
Kuraklığın etkileri şimdilik tarımda görülüyor da, zamanla diğer suya bağımlı alanlara yayılması kaçınılmaz. Tabii toprağa ekilen bitki çıkması, büyümesi ve gelişmesi için suya ihtiyaç duymaktadır, su da olmayınca büyümez gelişmez. İşte bu gün bölgemizde yaşanan da budur. Yağışın az olması bitkinin gelişmesini önledi ve hasadın düşük olmasına neden oldu, yani zarar ettirdi.
Kuraklık nedeniyle Kırşehir il genelinde çiftçilerin alın terinin karşılığını alamadığı ve büyük çapta zarar ettiğini gözlemlerken, kuraklığın üstüne son günlerde görülen dolu ve şiddetli yağışın da verdiği zarar da adeta tuz biber ekti.
Şimdi Kırşehir çiftçisi kara kara düşünüyor. Kuraklık nedeniyle tam olarak gelişip büyüyemeyen ekili alanlara biçerdöverin bile giremeyeceği, dolaşışıyla sap ve saman olarak bile değerlendirilemeyeceği konuşuluyor.
Böyle olunca zaten son yıllardaki kuraklıkla tarlasını ekip ekmemek arasında tereddütte kalıp, borçla ve büyük masraflar ederek ektikleri tarlasından bığrakın para kazanıp, borcunu ödemeyi, ettiği masrafı bile karşılayamayacağı benzeyen Kırşehir çiftçisinin yeni yılda tarlasını ekemeyeceği anlaşılıyor.
Ülkemizin, küresel ısınmanın muhtemel etkileri açısından, risk grubu ülkeler arasında yer aldığı, gelecekte özellikle Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerimizin iklim değişikliğinden daha çok etkileneceğini bilim insanları zamanla dile getirmektedirler.