Kırşehir Belediyespor bu sezon evinde oynadığı maçlardan birini daha kaybetti. Birini daha diyorum çünkü bu sezon evindeki üçüncü maçındanda üstelik zayıf takımlara karşı boynu bükük ayrıldı.
Daha maçın başında yeşil-beyazlı ekibimizden Mehmet Eksik, Akhisar’dan Bertuğ’u bence ceza sahası içinde düşürdü, hakem penaltı noktasını göstermesi gerekirken, pozisyonu ceza sahasının hemen dışında bir yerde serbest vuruşla değerlendi ve konuk ekipten Yusuf Cihat Çelik’te nefis bir vuruşla meşin yuvarlağı ağalara göndermesi ile Kırşehir Belediyespor’umuz maça adeta 1-0 yenik başladı.
Golden sonra rakip kaleye yüklenen hatta bir-iki net pozisyonu da değerlendiremeyen Kırşehir Belediyesporumuzun kalecisi ve kaptanı Bekir Demircan’ın rakibin ani bir atağını ceza sahası dışında engellemek isterken, topun eline çarpması sonucu kırmızı kart gördü ve takımımız maçın kalan bölümünü 10 kişi ile oynamak zorunda kaldı.
Elbette futbolda böyle sonuçlar alınabiliyor. Nitekim de Kırşehir Belediyesporumuz bu sezon evinde daha önce de iki maçını kaybetti. Zonguldak Kömürspor’a da, 1922 Konyaspor’a da mağlup oldu.
Acaba takımımız rakibe göre mi konsantre oluyor? Mağlup olduğumuz takımlar hep aşağıda, hatta küme düşme hattında bulunanlar olunca insanın aklına bu soru geliyor. Çünkü takımımız grubumuzda şampiyonluk için kat ve kat bütçeyle kurulan Amedspor’u da, Tarsus İdmanyurduspor’u da mağlup etmişti.
Teknik Direktörümüz Hakkı Hocaoğlu daha önce alınan yenilgilerden neden ders çıkarıp takımını ona göre hazırlamadı diye şahsen benim kafamda bir soru işareti bıraktı.
Konu hocamızdan açılmışken ben anlamıyorum. Başka takımların hocaları sürekli sahadaki futbolcularını uyarıyor, taktik veriyor, bizim hocamız maçın başından sonuna kadar sürekli yan hakemle, dördüncü hakemle didişiyor.
Dikkat ediyorum her pozisyona, her karara itiraz eden teknik direktörümüz Hakkı Hocaoğlu hakemlere ayırdığı itiraz sürelerini ben inanıyorum ki takımına ayırsa, futbolcularına taktik ve uyarılarla geçirse takımımızın daha başarılı sonuçlar alacağına inanıyorum.
Bu nedenle teknik direktörümüzün artık hakemlerle her pozisyonu tartışmaktan vazgeçip, takımıyla ilgilenmesini öneriyoruz.
Hatta maçın bitiş düdüğü ile birlikte mağlubiyet üzüntüsü yaşayan taraftarlarımız bile bu maçın faturasını Teknik Direktörü kesti; kimi istifasını istedi, kimisi de hakemle değil, takımıyla uğramasını önerdi.
Tekrar maça dönersek, rakip 1-0’lık skorun üzerine yattı ve 10 kişi kalan takımımızı kendi sahasında kabul etti. 9-10 kişi ile defans yapan bir Akhisar belki Kırşehir’den üç puan aldı, ama bu oyunla galibiyeti de hak etmediğini hatırlatmakta fayda görüyorum.
Yeşil-.beyazlı ekibimiz 10 kişi kalmasına rağmen rakip kalede adeta tek kale oynadı, ama net gol pozisyonları da yakalamasına rağmen cömertçe harcayıp kaybetti.
Artık bu maç geride kaldı. Biz kaybediyoruz, rakiplerimiz de kaybediyor. Daha henüz zirveden kopmuş değiliz. Umarız önümüzdeki maçlarda bu yenilgileri telafi ederiz.