Yeni sezona, yönetimin mütevazı bir kadro kurarak girdiği Kırşehirspor, ne yazık ki 9 hafta sonunda hala beklenilen performansı gösteremediği ortada…
Oynadığı 9 maçtan sadece 1 galibiyet tadabilen yeşil-beyazlı ekibimiz 5 beraberlik alarak grubun en fazla beraberlik takımı alan üç takımdan birisi oldu.
Her maçta “iyi futbol oynuyor, sonuca ulaşamıyoruz, yeni bir takımız, inşallah bu hafta kazanıp çıkışa geçeceğiz!” diyerek kendimizi avuttuk durduk ne yazık ki!
Ama olmuyor ne yazık ki!
Gol bölgesinde son vuruşu yapamıyoruz, orta sahada ağırlığımızı koyamıyoruz, defansta zafımız var!
E böyle olunca da rakip takımın hocaları bunu tespit ediyor ve ikinci yarıda Kırşehirspor’u çözüyor ve her maçta puan kaybediyoruz.
İşte geçen hafta güzel top oynadığımız ancak gol bulamadığımız Balıkesirspor maçından sonra “mutlak kazanırız, hatta fark atarız!” dilerek çıktığımız lig sonuncusu Pazarspor karşısında 1 puanı son dakikada kurtardık!
Oysa maça çok iyi, 30. Saniyesinde attığımız golü ofsayt gerekçesiyle iptal etmemiş olsa 1-0 önde başlayacaktık. Ama olmadı.
Rakibimiz grubunun sonuncusu ve sadece 1 puanı olan bir takım. Ama sahada kazanmak için oynayan, pozisyona giren rakip Pazarspor’du…
Bir duran topta Savaş Yorulmaz’la golü bulduk. Ama farkı arttırmamız gerekirken, oyundaki üstünlüğümüzü rakibe verdik.
Rakip Pazarspor’un hocası Kırşehirspor’u çözmüş olacak ki ikinci yarıya iki oyuncu değişikliği başladığı oyun üstünlüğünü ele geçirdi.
Peki rakip bunu yaparken bizim teknik direktörümüz ne yaptı? Rakibi okumak yerine orta sahada dikine oynayan, hızlı, koşan, top dağıtan Hakan Erçelik’i oyundan çıkardı! Orta saha hakimiyetini ele geçiren Pazarspor önce beraberliği, ardından yakalayarak iki gol buldu. Hatta bir topu da direkten döndü.
Kırşehirspor’da 2-3 futbolcumuzun dışında sahada bal yapmaz arı gibi dolaşan, şuursuzca mücadele eden, “top benden çıksın da kime giderse gitsin!” diyen, bir oyuncu topluluğundan galibiyet beklemek bence hayal olurdu!
Bu maçta yeşil-beyazlı ekibimizin Teknik Direktörü Gökhan Beklemiş’in yanlış kadro seçimi, maçı okuyamaması ve yanlış oyuncu tercihleri damgasını vurdu bence. Geçen maçlardaki performansları ile dikkan çeken oyuncuları yedekte tutması ve maçın son bölümüne kadar da değişikliğe gidip, oyuna beklenen müdahale etmemesine hiçbir şey anlam veremedim.
Pres yapan, baskı yapan, doğru ve zamanında ceza alanına orta kesen futbolcusu olmayan Kırşehirspor bence tesadüfen ve son dakikada duran bir toptan bulduğu golle beraberliği kurtardı ve 1 puanı hanesine yazdırdı.
Kulüp Başkanı Çağatay Han Torun, teknik heyet ve futbolcularla bir araya gelerek varsa bir sorun ve sıkıntı çözmeli, yoksa formasının hakkını vermeyen, görevini yapmayanlara gereken cezayı vermeli. Yol yakından aksayan yönlere ve sıkıntılara neşter vurmalı, yarın çok geç olmadan…
Bu arada bizim Kırşehirspor taraftarları da bir acayip ki sormayın!
Maçın başında takımın başkanına “En büyük Başkan bizim başkan” diye tempo tutanlar, 2-1 yenik duruma gelince teknik neşteri ve yönetimi istifaya davet ettiler. Beraberliği son dakikada bulunca takımı yanlarına çağırdılar!
Dedim ya çok acayip bir taraftar kitlemiz var!..
Umarız Kırşehirsporumuz artık içeride ve dışarıda en az puan kayıpları yaşar ve hızla tehlikeli bölgeden uzaklaşır. Yoksa sonumuz küme düşmek olur!..