Kırşehir’de koronavirüsün ciddi anlamda yaşanmadığını öğrensek de yine tedbiri elden bırakmayıp; alınan önlemlere uymak zorunda herkes.
Kırşehir’de insanlar dört günlük sokağa çıkma yasağı süresince mecburen evylerine kapandı, tabi bu durumda sokaklar da boşaldı.
Türkiye ve dünya koronavirüsü ile mücadele ederken, diğer yandan Türkiye’nin yeni bir dönüm noktasına doğru ilerlerken, siyasi ve ekonomik sıkıntılar yaşayacağı bariz olarak görülmektedir. İktidar partisinin makamı korumak için önüne gelen her fırsatı lehine çevirme çabaları, muhalefetinde iktidar olma uğruna eski defterleri karıştırarak pek te işe yaramayan iddialarını sürdürürken, halkında açlık sınırının altında bir üstünde yaşam savaşı vermesi her iki tarafı da fazla ilgilendirmiyor.
AKP’den ayrılan asi evlatlar mirastan azledilirken üveyler çarpıcı açıklamalarda bulunarak tekrar şatafatlı koltukların hasretiyle yanıp tutuşuyorlar. Akıllarıyla aralarının uz olmadığını düşünen seçmenler, düşüncelerinin öğrenilmesi için sandık zamanını beklemekten başka çıkarları yok.
Ekonomide yaşanan başarısızlık yabancı ülkelerin müdahalesi olarak gösterilse de pek inandırıcı olmadığı söyleniyor. Yap-işlet-devret politikalarıyla her gün halkın sırtına yüklenen bütçe açığı, bir de yabancı para karşılığında olması, piyasayı biraz daha zor duruma sokuyor.
İktidarın mesnetsiz iddiaları ve her olumsuzluğu muhalefete ciro etme çabası inandırıcı olmuyor. Değişik araştırma şirketlerinin raporları, hükümetin hiç de sevmediği başarısızlıklarını açıklaması değişik baskılarla susturulmaya çalışılması neticeyi değiştirmeyeceğini kabullenemiyor iktidar çevreleri.
Sayın Reisicumhurun bütün Türkiye’yi kucaklaması gerekirken, partisine oy vermeyen şehirlerin belediye çalışmalarını desteklemek yerine engelleme girişimleri pek de hoş karşılanmıyor.
Toplumu birleştirme yerine, ayrıştıracak açıklamalarda bulunulması, seçim yaklaştıkça daha da sertleşeceğe benziyor. Eleştiriye tahammül edemeyen, veya yenilgiye alışık olmadığı için, eleştirenleri hep kendine rakip olarak gördüğü muhalefet partili gibi yorumlayanlar, belki de sayın reisicumhuru yanıltıyorlardır.
Hiç bir örneği bulunmayan ve icraatında çok yanlışlıklara ve hatalara sebep olan başkanlık sisteminin Türkiye’de yürümeyeceği artık belli olmaya başladı.
Resmi dairelerde devletin değil de iktidarın memuru gibi davranan görevlilerin, işlenen yolun yanlışlığını anlama güdüsü törpülenmiş. Nerdeyse köy muhtarlarının da, Ankara’da gelecek talimata göre hareket etmesine zorlanması acaba nasıl yorumla anlatılmaya çalışılacak. Salgın hastalığın atlatılmasından sonra, yeni ekonomik programların uygulamasıyla yaşantımızda belki doksan derece bir değişiklik olacağı sinyalleri vermeye başladı.
Eğitim sisteminde nasıl bir yol izleneceği henüz belli olmazken, sokağa bırakılan milyonlarca öğrenci, ebeveynlerin eline bakacak duruma getirilmesi, acaba rencide edilen onurları ve bozulan psikolojileri nasıl tedavi edilecek?
Neredeyse her köye üniversite açarak eğitime önem verdiğini sanan yetkililer, kalitesiz yetişen elamanların hiç eğitim görmeyen bilgiçlerden daha tehlikeli olduğunu anlayamamak büyük bir hata değil midir?
Son on beş yılda Cumhuriyetin temel taşlarını yıpratan iktidar acaba gelecek zaman içerisinde nasıl bir politika izleyecek? Kendilerinin yarattığı sistem yırtıklarını nasıl bir yamayla kapatmaya başlayacak?
Yalnız gelecek yaşamlarımızda daha fazla zorluklarla yaşamaya çalışacağımız unutulmamalı.