Gerçek veya hayali tehlike hissiyle tetiklenen huzursuzluk verici histir.
Kişinin kendi düşüncelerinin sebep olduğu duygudur.
Lord Chestirfield der ki: "Zayıf bir zihin, önemsiz şeyleri büyüten, ancak harika olanları alamayan mikroskop gibidir."
Daha yürümeye başladığımız andan itibaren büyüklerimiz bizleri korkutmaya başlarlar.
Aman oradan geçme çarpılırsın, o kişiye çatma seni öldürür, hayvanlara yaklaşma tos vurur gibi sözlerle küçüklerin kafalarına kötü fikirler yerleştirir yaşamlarını zora sokarız.
Gittiğimiz yerlerde sürekli bu sözleri düşünürüz. Acaba bir şey olur mu korkusu sürekli içimizi kemirir. Bazen karanlıkta kalmaktan bazen de süratli araç kullanmaktan korkarız.
"İçimizdeki sesinde yalan söylediği olur. Her dediğine inanmayalım."
Korkmak kadar korkmamak ta kötü bir şeydir. Öfkenin öncesi delilik, sonu pişmanlıktır. Kötü yaratılışlı insanların korku senaryoları yazıp anlatmasına inanırsak, yaşamımız boyunca sakıngan, çekingen, korkak birisi olur çıkarız. Nedenini bilemiyorum ama ben hep korkak yaşadım.
Bir korkulması gereken birisi varsa; o da bizi yaratan Allah'tır. Allah'tan korkmayan hiç bir şeyden korkmaz.
Neden korkarız biliyor musunuz?
Kul hakkı yemekten, kendine emanet edilen bir şeyi amacı dışında kullanmaktan, Devletin malına zarar vermekten, anne babamızın edeceğin bedduadan... Çocuklarımızın başarılı olamamasından. Geleceğimiz ve akıbetimizden.
Nerede olursak olalım sabrı elden bırakmayalım. Sabırlı olmak korkaklık değildir. Ben korkmuyorum diye elinde yılan dili bir bıçakla bir kaç kişiyi yarala bakalım sonu nereye varır?
İnsan basit bir hatadan dolayı kodeste yatacağı günlerden korkmalı. Yaptığı yanlış sebebiyle karşısına düşman kazanacağından korkmalı.
"İç yüzünü bilmediğin kimseyle dost olmaya kalkışma,
İnsan ateşe benzer, ne çok uzak ol, ne de çok yakın."
Çalışkan insan, bilgili insan, işini yapıp yarına iş bırakmayan insan korkmaz. Hesapta içe oynamayan bir insan asla korkmaz. Bilgi insana cesaret verir, cehalet ise küstahlık ve korkaklıktır. Cahil insan korkak olur. Çünkü her söylenen söze inanır.
"Eğer içinizde bir özlenen varsa, mevsim ne olursa olsun üşürsünüz.
Özlediğiniz ve sevdiğiniz bir kişinin bir başkasına gideceğini düşünerek korkarsınız.
Herhangi bir müsabakaya çıkarsınız. İçinizde bir korku vardır. Hemen akıbetinizin ne olacağından korkarsınız. Bazen elinizdeki silahın tutukluk yapacağından korkarsınız. Öğrencilik yıllarında derslerden düşük not alacağınızdan korkarsınız. Bazen elinizde bulunan varlığı kaybetmekten korkarsınız.
Vicdanınıza koyabileceğiniz temiz bir eliniz var mı yok mu? Eğer temiz bir eliniz varsa korkmanıza gerek var mı?
Sözün özü: Hırsızlıktan, başkalarının namusuna bakmaktan, iftira atmaktan korkulur. Haklıyı haksız yapmaktan korkulur. Komşulara, arkadaşlara, sevenlerine zarar vermekten korkulur.
"İncittiğiniz insanın ve kırdığınız gönlün bedduasından korkun."
Yüreğinizden sevinçler, yanınızda sevdikleriniz, sevenleriniz, evinizden bereket eksik olmasın. Mutluluğunuz ve sağlığınız sürekli olsun...
Yüreğinizde korku olmasın...