Önceki akşam Kırşehir’de KYK Fatma Bacı Kız Yurdu’nda Üniversiteli kızlarımıza” Birliğimizin ve Medeniyetimizin Mayası Ahilik” konusunda konferansımız vardı. Kızlarla buluşunca özellikle Ahiliğin kadına bakışı ve Bâcıyan-ı Rum( Anadolu Kadınlar Teşkilâtı) hakkında da söz etmesek olmazdı.
Ahiliğin temellerini ve medeniyetimiz içindeki yerini anlattıktan sonra sordum ki:
Yurdunuza adını veren Fatma Bacı kimdir?
Dünya’da kurulan ilk kadın teşkilâtının adı nedir? Dinleyiciler içinden birkaç kızımız “ Ahi Evran’ın hanımı ve Bâcıyan- ı Rum” cevabını verdiler, sağ olsunlar.
Evet, bu medeniyetin yuva kuran ve bunu asli görevleri kabul eden Bacıları, -Ahi Evran’ın eşi Fatma Bacı öncülüğünde -ilk kadın teşkilâtını kurmuşlardır. Erkekler nasıl ki, eline, diline, beline bağlı olarak yetiştiriliyorsa; bacılar da aşına, eşine, işine bağlı olarak yetiştiriliyorlardı. Hem de ne zaman? Avrupa’da kadının insan yerine konulmadığı ve Hindistan’da yılandan bile aşağı kabul edildiği bir çağda…
Ahi kadınları diğer taraftan da kendi yaratılış özelliklerine uygun mesleklerde çırak- kalfa -usta anlayışı içerisinde sanat ve meslek erbabı olarak yetiştiriliyorlardı: Kilim ve halı dokumacılığı, işlemecilik, hasta bakıcılığı, eğitimcilik- öğreticilik, ebelik, şifacılık, ahçılık, ince sanat işleri( hat, tezhib, ebru…) vs. öğretilerek topluma faydalı oluyorlardı.Aynı zamanda gerektiğinde erkeğinin yanında savaşacak donanıma sahiptiler ki, Kayseri’yi Moğol ordusuna karşı 15 gün süreyle Ahi kadınları savunmuştu.
Ahi Bacıları için aile, ebedi hayatın girizgâhı idi. Evden beyaz gelinliği ile çıkan bacının ancak koca evinden beyaz kefeni ile cenazesi çıkardı. Boşanma nadirattandı. Türk töresi, gelenek ve göreneklerine uyulurdu.Sevgi, sadakat, sabır, iffet, meveddet, fedakârlık ailenin temelini oluştururdu ve aksi düşünülemezdi. Aşına, eşine ve işine bağlılık esastı. O eşinin hayat arkadaşı ve can yoldaşı idi. Ahilikte, kadın ve erkek birbirinin rakibi değil, tamamlayıcısı idi.
Ancak günümüzde milletimizin temeli ve en önemli kültür taşıyıcısı olan ailemiz büyük saldırı altındadır. Özellikle Tv. dizilerinde ahlâksızlık körüklenmekte ve aile düşmanlığı yapılmaktadır. Daha çok da iktidarı sömüren ve iktidar yanlısı gibi gözüken kanallardaki gündüz programları ailenin temelini dinamitlemektedirler.
Çare, tarihte ilk kadın teşkilâtını kuran, ahlâkı müesseleştirerek toplum hayatında dengeyi sağlayan, aileyi kutsal bir emanet gibi koruyan, sorumluluk ahlâkını baş tacı yapan, insanları yeteneklerine göre eğiten Ahi eğitim sistemini hayata geçirmek ve sağlam nesiller yetiştirmektir.