Proje yürütücüsü Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gamze İnan, "Gençlerin akademik yaklaşımları ve yönelimleri hakkında fikir sahibi olmalarını hedefliyoruz." dedi.
Farklı alanlarda çalışan bir grup akademisyen tarafından geliştirilen "Dijitalde ve STEM'de Engelleri Kaldırmak (D-STEK)" projesiyle lise düzeyindeki kız öğrenciler, kariyer yolculuklarını bilim, teknoloji, mühendislik, matematik (STEM) ile dijital teknoloji alanlarında planlamaya teşvik edilecek.
Kız öğrencilerin STEM alanlarında daha fazla yer alması ve bu alanlara katılımda oluşan cinsiyet açığının kapanmasına katkıda bulunmak amacıyla "Dijitalde ve STEM'de Engelleri Kaldırmak (D-STEK)" projesi hayata geçirildi.
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gamze İnan'ın yürütücü, Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü öğretim üyeleri Doç. Dr. Muhammet Arıcan ve Dr. Öğretim Üyesi Oğuz Köklü ile İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Muhammet Şahal'ın da araştırmacı olarak yer aldığı proje, TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı'na alınmaya hak kazandı.
Projeyle liseye devam eden kız öğrencilerin STEM alanlarına ilgisinin okulda düzenlenecek atölye, çalıştay ve çeşitli buluşmalar yoluyla güçlendirilmesi hedefleniyor.
Akademisyenler, 29 ay sürecek projede, seçilen okulda yoğun vakit geçirerek kız öğrencilerin STEM alanlarına ve özellikle dijital alanlara yönelik bakış açılarını yakından gözlemleme fırsatı bulacak.
Kız öğrenciler ile öğretmen ve ailelerini kapsayan projeyle ulusal çapta kullanılabilecek "okul temelli bir müdahale modeli" de geliştirilecek.
"Gençlerin akademik yaklaşımları ve yönelimleri hakkında fikir sahibi olmalarını hedefliyoruz"
Proje yürütücüsü Doç. Dr. Gamze İnan, AA muhabirine, sosyal bilimler alanlarında kadınların daha fazla temsil edildiğini ama fen bilimleri ve matematik, özellikle mühendislik ve bilişim gibi alanlara kız öğrencilerin biraz daha az yönelim gösterdiğini söyledi.
Kız öğrencilerin bu alanlarda da eşit temsilinin olanaklarını arttırmak için yola çıktıklarını dile getiren İnan, ekip arkadaşlarının STEM ve bilişim alanlarıyla ilgili yetkinliğinin birleşmesiyle sosyal psikolojik olarak kız öğrencilerin varoluşu ve bu alanlarda kendilerini ifade edebilmesi açısından ortak bir noktada buluştuklarını söyledi.
İnan, lise çağında belirlenen alan seçimiyle kariyer yöneliminin netleşmesinde desteğe duyulabilecek ihtiyacın da kendilerini harekete geçirdiğini ifade etti.
Projenin geniş bir hedef kitleye sahip olduğunu, özelde kız öğrencileri ama aynı zamanda onların etkileşimde olduğu iki grubu çalışma grubu olarak, mekan olarak da okulu seçtiklerini aktaran İnan, şöyle konuştu:
"Gençlerin öncelikli olarak kendilerini akademik olarak tanımaları, akademik yaklaşımları ve yönelimleri hakkında bir fikir sahibi olmalarını hedefliyoruz. Bu tutum ve yaklaşımların aynı zamanda öğretmenler tarafından nasıl sunulduğu, ailelerin de özellikle STEM ve dijital teknoloji alanlarına yönelik yaklaşımı nasıl, bunu anladıktan sonra okulların ihtiyacı temelinde kızların bu alanlara daha fazla yönelebilmesi için hem olumlu yönde tutumun geliştirilmesine katkı sağlayan çalışmalar hem de bu eğitim kapsamında bazı atölyeler aracılığıyla dijital becerilerin beceri düzeyinde kazandırılmasına yönelik ikili bir planlama içerisindeyiz."
Doç. Dr. İnan, belirlenecek okullarda önce durum tespiti yapmayı, hedef kitlenin kendi rollerinin farkına varmalarını ve orada duyulan ihtiyaca yönelik özelleştirilmiş bir model sunmayı hedeflediklerini bildirdi.
"Kariyer seçimlerini daha özgürce yapabilmelerinin yolunu açacağımızı umuyoruz"
Kız öğrencilerin bu alanlara yönelik seçimlerini daha çok bilgiyle özgürce yapabilmelerini amaçladıklarını belirten İnan, şunları kaydetti:
"Yani bütün kız öğrencilerin sadece bu alanlara yönelmesini hedeflemiyoruz. Ama olanaklarının önündeki -projemizin adı da oradan geliyor aslında, 'Dijitalde ve STEM'de Engelleri Kaldırmak'- engel olarak algıladığımız akademik olumsuz inançları tanımaları ve fark etmeleri ya da 'tamamen bu alanlara yönelme konusunda istekliyim ve bu alanlarda da başarılıyım, çok fazla kariyer seçeneğim var' demeleri gibi çeşitli farkındalık düzeylerine ulaşmalarını hedefliyoruz. Belli alanlarda kadınların pozisyonu, konumuyla ilgili ön yargıları olabilir. Bu ön yargılar belli alanların öğrenilmesinde aileler ya da öğretmenler tarafından fark edilmeden taşınan mesajlarla geçiyor olabilir. Amacımız bunlara dair bir farkındalığı bütün gruplarda kazandırmak. Özellikle çok da bilinmeyen, uzaktan yaklaşılan, dijital teknoloji alanı temelinde tanınırlıklarını ve becerilerini daha da arttırmak istiyoruz. Seçim yine onların seçimi olacak. Uzun vadede onların kariyer seçimlerini daha özgürce yapabilmelerinin yolunu açacağımızı umuyoruz."
Bu alanlarla ilgili becerilerin kazandırılmasına yönelik atölyelerin yapılması planlanıyor
Projenin TÜBİTAK tarafından desteklediğini de aktaran İnan, başarı farkı olmadan, öğrencilerin tercih eğilimlerini de değerlendirerek seçecekleri en az iki okulda projeyi yürüteceklerini anlattı.
Doç. Dr. İnan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Okulların seçiminden sonra da 9'uncu ve 11'inci sınıf düzeyinde olmak üzere bu okullardaki öğrencilerden öncelikle onları tanıma ve hangi aşamadalar, nasıllar, bu alanlara yönelik değerlendirmeleri nasıl, aynı zamanda öğretmenlerin ve velilerin yaklaşımları nasıl dediğimiz bir temel veri toplanmasının ardından bu okulun özelleşmiş ihtiyacına göre bu alanlar için bir seminer programı ve aynı zamanda becerilerin kazandırılmasına yönelik atölyelerin gerçekleştirilmesini planlıyoruz. Sonrasında ise olacak olan aslında buradaki hem ders düzeyindeki başarılarının takibi hem de tutumların ve yaklaşımlarındaki değişimin anlaşılması."