KIRŞEHİRSPOR’A KÖKLÜ ÇÖZÜM VE PETLAS…

Dünyada bankacılık sistemi dışında paranın en çok döndüğü sektörlerin başında kesinlikle futbol gelir.

Stadlar, tesisler, bonservis ücretleri, binlerce futbolcu, çalışan, teknik eleman, canlı yayın gelirleri, reklamlar, yüzlerce çeşit malzeme imalatı, satışı ve sayılamayacak kadar çok yan sektör doğrudan futbolla ilgili ki, yüzlerce trilyon Dolarlık devasa bir Dünya, futbol arenası.

Artık 100-200 milyon Euroların havada uçuştuğu, yasal, yasa dışı bahislerle milyonlarca ailenin yaşamını altüst eden bu sektörde söz sahibi olmak için Dünya devi iş adamları kulüpler alıp satıyor.

Dünyanın ve Avrupa’nın en iyileri arasında almak için bir çok süper lig ekibimiz çaba sarfetse de bu devasa bütçeler arasında aldığımız sonuçlar belli.

Türkiye’de de süper lig ekiplerinin çoğu dahil, her ligde kulüpler artık ayakta kalabilmek için isimlerinin önüne bir şirket veya firma adı eklemek durumunda kaldı. Çünkü en asgari en mütevazı rakamlarla bile 3. Ligde barınmak, yıllık 2-3 milyon Euro, 2. Ligde tutunabilmek 4-5 milyon Euro, 1. Lig ve süper lig için ise astronomik bütçeler gerekiyor.

1969’da iki amatör kulübümüzün birleşmesiyle oluşan Kırşehirspor, aradan geçen 56 yıl içinde kimi zaman önemli başarılara imza atmış, kimi zaman da büyük hayal kırıklıkları yaşamıştır. Son yıllarda da Başkan Çağatay Han Torun’un büyük gayretleriyle ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bu yıl sağ olsun Ejderoğlu Döviz, elini taşın altına koydu ve kulübe sahip çıktı. Tabi ki Çağatay Başkanın ve Ejderoğlu’nun fedakarlıkları her türlü takdirin üzerindedir. Ancak nereye kadar bu fedakarlık, nereye kadar bu çaba ve büyük bütçeli takımlarla mücadele etmek?

...

Kırşehir’de kurulu Türkiye’nin göz bebeği Petlas Lastik fabrikamız var. Her ne kadar özel AKO Gurup bünyesinde faaliyet gösterse de, Petlas, savunma sanayimize ilk uçak lastiği üreten kuruluş olarak bizim için her zaman MİLLÎ olarak kalacaktır.

Bazı hemşerilerimiz son yıllardaki Petlas’taki nerdeyse ışık hızındaki gelişmeleri gözden kaçırmış olabilir. Kısaca hatırlatayım. Şu anda Petlas, Türkiye’deki binek araç lastiği segmentinde piyasasının yüzde 25’ine hakim. Yani satılan 4 binek lastiğinden birisinin markası Petlas. Bu büyük bir başarıdır… Petlas ayrıca 300 farklı desende 3500 farklı ebatta lastik üretiyor. Gerek üretim merkezi, gerekse test sahaları, deneme sürüş pistleri, depolama gibi yapılarıyla 2 milyon metrekare arazi üzerinde faaliyet gösteren Dünyanın en geniş arazisine sahip bir firmadır.

Petlas’tan söz edip de ihracattan bahsetmemek olmaz. Petlas, tam 140 ülkeye ihracat yaparak bu yılın ilk 6 ayında 290 milyon Dolar ihracat rakamına ulaşmış, yıl sonunda 600 milyon Doları geçmesi hedeflenmektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi listesinde lastik sektöründe ihracat şampiyonu olan Petlas, bu yıl piyasaya sürdüğü Prestige Sport Premium lastiklerle ARGE yatırımlarını iki katına çıkarmıştır. Hisseleri Borsa İstanbul’da işlem görmediği için toplam piyasa değerine ve yıllık net kârına ulaşamadım ama geçen yılki toplam cirosunun 22 milyar lira olduğu düşünülürse, piyasa değerinin üst sıralarda olduğunu tahmin etmek güç olmaz. Üzerime vazife değil ama konuyla ilgili olabileceğini düşündüğüm için Petlas’ın yıllık reklam harcamasını da epey araştırdım ama net bir sonuç bulamadım.

Dönelim tekrar Kırşehirspor’a. Hiç hayal aleminde yaşamaya gerek yok. Gönül ister ki süper ligde olalım veya 1. Ligde mücadele edelim. Fakat Kırşehir’in ekonomik yapısı, sanayisi, devlet yatırımları göz önünde bulundurulduğunda bu çok zor. Bölgesel amatör lig bizim için zûldür, kabustur. 3. Lig de bize dar geliyor. Şu anda olmamız gereken yer 2. ligde hatırı sayılır, herkese kafa tutan bir takım oluşturabilmek. Geçmişte tüm imkansızlıklara rağmen bunu başardık. Şu anda süper ligde bulunan Konyaspor, Rizespor, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Gençlerbirliği gibi takımlarla kıran kırana mücadelelerimiz oldu. Yine geçmişte bir zamanlar süper ligde fırtınalar estiren, Bursa, Eskişehir, Adana, Malatya, Karşıyaka, Hatay, Giresun, Ordu, Zonguldak, Sakarya, Altay gibi takımlara karşı elde ettiğimiz ciddi başarılar var.

Yanlış hatırlamıyorsam Kırşehirspor’un şu anda 25 milyon lira borcu var. Bu rakam, bir kent takımı için hiç de fazla değil. Hatta iktidar milletvekili istesin, Maliye Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Futbol Federasyonu, Spor Toto ile yapacağı birkaç telefon görüşmesiyle birkaç saat içinde çözebilir. Sorun bu değil, mesele bundan sonra ne olacağı. 3. Ligde şampiyon olmak ve 2. Ligde barınabilecek bir takım oluşturmak için yıllık maliyetleri asgari olarak yukarıda yazdım. Bu bütçe, toplanacak bin liralık, 5 bin liralık bağışlarla, iddaa gelirleriyle, bilet satışlarıyla karşılanacak bir rakam değil.

O zaman köklü bir çözüm için ne yapmak gerekiyor? Naçizane önerim şu:

Sayın Valimiz Murat Sefa Demiryürek, Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu, Milletvekillerimiz Necmettin Erkan ve Metin İlhan, Esnaf Odaları Başkanı Bahamettin Öztürk, Ticaret Odası Başkanı Mustafa Yılmaz, Ticaret Borsası Başkanı Neşet Yavuz, Kent Konseyi Başkanı Müfit Göçen, AEÜ Rektörü Mustafa Kasım Karahocagil, Petrol-İş Genel Başkanı Süleyman Akyüz olmak üzere 10 kişilik bir heyet Valilik toplantı salonunda toplanıp, PETLAS’ın yönetim kurulu başkanı ve genel müdürünü de toplantıya davet edip, Kırşehirspor’un adının yıllar önce de olduğu gibi Petlas Kırşehirspor olarak değiştirilmesi ve Petlas’ın yıllık reklam giderlerinin yüzde birine dahi mal olmayacak maddi destekle takıma sahip çıkmaları önerisini getirmeliler… Bilmediğimiz çok önemli bir gerekçeleri yoksa kabul edebilirler. Etmezlerse de toplantıyı düzenleyen 10 değerli şahsiyet, kurumsal kimlikleri ile birlikte özgül ağırlıklarını hissettirerek yeni bir refleks, duruş ve pozisyonla köklü çözüm için tavır sergileyebilirler.

Petlas’ın böyle bir teklife hayır diyeceğine ihtimal vermek istemiyorum. Çünkü; bir fabrikanın, bacasından yükselen her dumanın yayıldığı atmosferi soluyan her insana borcu vardır. Üretim yapan, üzerinde bulunduğu topraklardan, havadan, sudan yararlanan her kuruluşun , bulunduğu coğrafyaya sorumluluğu vardır. Türkiye’nin göz bebeği, Petlas’ın bu sorumluluktan uzak kalabileceğini düşünemiyorum ve Kırşehirspor’un layık olduğu yerlere gelip, şanlı tarihine yaraşır biçimde büyük başarılara imza atacağına inancımı belirtmek istiyorum.

Hadi hayırlısı.