KIRŞEHİR'İM BENİM MEMLEKETİM - II
Hep bilirdi elgün
"Vay gadeervaay" deyip
Gaderine dertlenen
Şarapçı Çete'yi
Sokak, sokak gezse de
Memmedini bulamayan
Deli Döneyi.
Titizlenip çırpınırdı
Hararetli Yaşar'ı
Alia güm ile Niyazi İkiyi
Unutmadım, zararsızdı Bili'yi
Bir de,
Her hesabı gıymalı pide olan
Boyacı Güner'i.
Kitap, defter, galem, silgici
Vardı bir Baytoklar
Bir de Reşat Sülükçü
Veli aganın fırınından
Sabah yenir pidesi,
Cakcakların fırında pişerdi
Öğlen yemece tavası ya da güveci
Davşanıngahvesiydi
Okulu gıran talebenin köşesi.
Şehrin bazarındaenvayisi
Gavun, garpuz sebze ile meyvesi
Kocebey ile Güzler köyüydü
Alayının menşeyi
Nevşehir'den garaan deresi
Gındam ile Özbağ'da yetişir
İnce gabuk üzümün yerlisi.
Üzümü çiğnersin havutta
Gaynayan gazanda bekmez olur
Dizersen gındap ipe
Kilerin tavanında hevenk olur.
Gurusu girer cebe, gırıkleblebiynen
Çoluk çocuğa yimelik çerez olur.
Selçuklu'ya dayanır yerleşkesi
Cacabey Medresesi
Lale Camisi, Melik Gazi,
Kümbetbaba tarihtir türbesi.
Akil adamları vekildi
Tokmakçıoğlu, Kılıçoğlu, Çopuroğlu
Baro Başkanıydı Sait Azmi Gönül
Hacıbeyazoğlu
Benim babamın aďı buydu.
Saymalı Tevfik Görkey ile Akıp Aksaç'ı
Dapu müdürümüz de NakıpAksaç'tı.
Unutulur mu heç,
Ökseden gelen suyu
Gana gana içmesi
Ekizarası, Selgah, Dinekbağı
Bentli ırmakta çimmesi
Soludum havasını, içtim suyunu
Dilim döndüğünce size anlattım
İşte eski Kırşehir buyudu.
Akili, delisi velisiyle,
Eskisi ve yenisiyle
Kırşehir'im
Bu benim memleketim.