Ekonomi

Kırşehir’de sağlık çalışanları iş bıraktı!

Kırşehir’de sağlık çalışanları 2 günlüğüne iş bıraktı.

Sağlık çalışanları, Kırşehir’de şiddetin önlenmesi, özlük haklarının verilmesi amacıyla bugün itibariyle iki gün iş bıraktı. İş bırakma eyleminde poliklinik hizmeti gibi elektif hizmetler verilmeyecek ancak acil hastaların, diyaliz hastalarının, gebelerin, kanser hastalarının, yoğun bakım hastalarının bakımı ve acil ameliyatlar aksamayacak.

2 GÜNLÜĞÜNE İŞ BIRAKTILAR

Genel Sağlık-İş Sendikası, gün geçtikçe tırmanan ekonomik kriz, sağlıkta şiddet, sağlık emekçilerinin personel eksikliği nedeniyle artan iş yükü dolayısıyla 19 sendika ve 2 aile hekimliği federasyonunun birleşerek oluşturduğu Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) bünyesinde 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin başlayacağı 1 ve 2 Ağustos tarihlerinde iş bıraktıklarını duyurdu.

ACİL SERVİS VE AMELİYATLAR AKSAMAYACAK

Genel Sağlık-İş Sendikası Kırşehir Şube Başkanı Nuh Karakaya, bugün başladıkları iş bırakma eyleminde poliklinik hizmeti gibi elektif hizmetlerin verilmeyeceğini ancak acil hastaların, diyaliz hastalarının, gebelerin, kanser hastalarının, yoğun bakım hastalarının bakımının ve acil ameliyatların aksamayacağını belirtti.

TALEPLERİNİ SIRALADILAR

Tüm yurttaşları da eylem süresince yanlarında olmaya çağıran Genel Sağlık-İş Sendikası Kırşehir Şube Başkanı Nuh Karakaya, yaptığı açıklamada toplu sözleşme taleplerini şöyle sıraladı:

"Enflasyon farkı tüm ücretlere aylık yansıtılmalı, kamu emekçilerinin alım gücü korunmalıdır. Sağlıkta dönüşüm programına son verilmeli, sağlık hizmetinin eşit, ücretsiz, ulaşılabilir ve nitelikli bir kamu hizmeti olarak yürütülmesi için gerekli politikalar oluşturulmalıdır. Tüm sağlık ve sosyal hizmet kolu kamu çalışanlarının ücretinin en düşüğü yoksulluk sınırı üzerinde olmak üzere kademeli artış sağlanmalıdır. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yapılan tüm ödemeler (taban, teşvik, ek ödeme vs.) emekliliğe yansıtılarak tek kalemde ödenmelidir. Enflasyon farkı tüm ücretlere aylık yansıtılmalı, kamu emekçilerinin alım gücü korunmalıdır. Gelir vergisi dilim oranları yüzde 15'te sabitlenmelidir. Sözleşmeli modellere son verilerek kadrolu, güvenceli çalışma modeli esas alınmalıdır. Fiili hizmet süresi zammı (yıpranma payı hakkı) yıl başına 90 gün olarak tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını ve geçmiş yılları da kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.

Sağlık hizmeti verilen kurum ve kuruluşlarda sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik; güvenlik görevlisi, panik düğmesi vb. tedbirler ivedilikle hayata geçirilmelidir. Beyaz kod veren sağlık çalışanı istemesi durumunda olayın olduğu gün idari izinli sayılmalıdır. 5510 ve 5434 Sayılı Kanunlara göre emekli olanlar ile çalışanlar arasındaki emekli aylığı ve özlük haklardaki farklılıklar giderilmelidir. Tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanları giyim yardımından faydalanmalıdır. Giyim yardımında günün koşullarına uygun gerçekçi bir artış yapılmalıdır. Aile yardımı ve çocuk yardımları günün koşullarına ve çalışılan bölge eşitsizliklerine göre iyileştirilmelidir. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları her yıl düzenlenmeli. Mülakat sistemi kaldırılarak adalet ve liyakate uygun atama yapılmalıdır.” (HABER: FAHRETTİN TOKER)