2022 yılını da uğurladık ya, ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim, Kırşehir nedense bir türlü kalkınamadı, büyüyemedi.
Seçtiğimiz siyasetçiler de Kırşehir'e değil de hep kendilerine çalıştılar.
İşte Kırşehir'in biri iktidar partisinden, diğeri de ana muhalefet partisinden iki milletvekili var. Kırşehirliler hangisini iyilikle ve güzellikle hatırlıyor bilemiyorum.
Ama şunu söylemek isterim ki ikisini de anaları Kadir Gecesi doğurmuş. Seçimlerde aday olmuşlar seçilivermişler şansa bak!
Daha henüz tanışamadığım bunlar ne zaman Kırşehir’e gelirlerse hep yanında aynı adamlarla şöyle bir gözüküp gidiyor. Hizmet mi? O da neymiş! İnşallah bir daha aday olup seçilirler!
Ben şimdi CHP’li delegelerin oylarıyla aday gösterilmiş, Kırşehirlilerin oylarıyla seçilen, milletvekilliği sırasında Meclis’in altını üstüne getiren, Kırşehirlilerin sorunlarını sürekli gündemde tutan, Kırşehir’in hakkını ve hukukunu arayan, “Kırşehir” diye haykıran kara gözlü, yiğit CHP’li Hüseyin Bayındır’ı nasıl aramam? Kırşehirliler nasıl aramasın?
Bütün bunlar neyse de Doktor Metin İlhan muhalefet partisine mensup milletvekili olarak bırak ülkenin sorunlarını Kırşehir'in hiçbir meselesinde sesini yükselterek yeri göğü inletemedi. Mecliste sesini yükseltemedi. Bazen Kırşehir’in ve ülkenin sorunlarını şöyle bir dile getirip gitti.
Bugün hala Kırşehir gündeminden düşmedi eski CHP'li Bakan hemşerimiz Sahir Kurutluoğlu tarafından Kırşehir'e yaptırılan tarihi Hükümet Konağımızı "depreme dayanıksız" diyerek günlerce tozun dumanın içinde takır takır yıktılar. Kırşehirliler de köşesine çekildi, yazıklar olsun.
Sanki Kırşehir ikinci kere kazalığa düşürülmüş oldu.
Ah Kırşehir’im ah, sahibin yok ki!!
“Yeni Hükümet Konağı yapacağız” dediler. Sonra duyduk ki iktidar partisinin milletvekili “Kırşehir'de ikinci bir Hükümet Konağına ihtiyaç yok, yerine öğrenci yurdu yapılacağı sözünü ben verdim” deyivermiş!
Tepkiler, eleştiriler gittikçe büyüdü. CHP Milletvekili Doktor Metin İlhan, sembolik, göstermelik açıklamaların dışında etliye sütlüye karışmayan duymazdan gelen açıklamalar yaptı. Ne yazık ki Kırşehir'de Kırşehirlileri başına toplayıp Ankara'da Kırşehirlilerin haklarını arayamadı.
Aklıma çocukluk arkadaşım, bizim “Deli” eski Belediye Başkanı Dr. Cahit Gürses, geldi. O olsaydı bütün Kırşehir'i arkasına takar Ankara'yı ayağa kaldırırdı.
Nereden bulalım Cahit Gürses gibi yiğit bir doktor siyasetçiyi?
O Allah’ın bir lütfuydu Kırşehir için. Onun da ömrü kâfi gelmedi.
Ona buradan rahmetler diliyorum.
Doktor Metin İlhan dedim de Kırşehir'de kırk yılda kırk doktor siyasete aday oldular.
Doktorlarımızın canları sağ olsun hepsiyle de görüşürdüm. Hepsi de insanlara tepeden bakan kibir abidesiydiler. Bir tek Doktor Mehmet Ali Altın'ı tenzih ederek söylemek isterim.
Mehmet Ali Altın ise insanlık timsali idi. O bir Kırşehir’di. O inadına dürüst bir insandı. Onun parayla hiç işi olmadı. Milletvekili seçildi, ama Kırşehir’e hizmet etme şansı bulamadan genç yaşta aramızdan ayrıldı, gitti. Ona da rahmetler diliyorum.
Doktor Cahit Gürses'in, Kırşehir'de popülitesinin giderek artmasıyla diğer doktorlar da tek tek aday oldular. Kimisi Belediye Başkanlığına, kimisi Milletvekilliğine...
AK Parti iktidarından önce doktorlarımız hem hastanelerde çalışıyor, hem de özel muayenehaneleri vardı. Hepsi de hem hastanelerde para kazanıyor, hem de muayenesine çağırdıkları hastalardan…
O ne yağmalanan çok kötü yıllardı öyle…
AK Parti bu duruma bir şekilde son vermiş, insanlar az da olsa rahatlamıştı.
Ama son yıllarda maalesef sağlık sektöründe yaşanan bir takım düzenlemeler doktorlar ile hastaları karşı karşıya getirdi, memnuniyetsizlikler arttı. Pek çok doktorun hastalara gereği gibi ilgi göstermemesi nedeniyle her gün nahoş olaylar yaşanıyor ve yaşanmaya da devam ediyor.
Kırşehir'de milletvekilliğine, Belediye Başkanlığına aday olan işte meşhur doktorlarımızdan bazıları…
Dr. Coşkun Mahmutoğlu, Dr. Erdal Ahat, Dr. Mehmet Ali Altın, Dr. Bektaş Yıldırım, Dt. Şeref Aslan, Dt. Cengiz Çelikten, Dt. Hüseyin Dadalı. Dr. Uğur Gönül, Dr. Osman Aslan, Dr. Deniz Akpınar, Dr. Osman Kök, Dr. Yıldırım Türk, Dr. Hilmi Yükselen, Ecz. Murat Bozkurt, Dr. İbrahim Koca, Dr. Tamer Demir, Dr. Ahmet Hakkı…
Amanın kendinde ne cevher görenler varmış Kırşehir’de.
İsimlerini unuttuklarım varsa bağışlayın beni.
Bir de perde arkasında il başkanlarıyla, milletvekilleriyle aralarını sıcak tutarak partilerine yakın gözüküp Başhekimliği, Sağlık Müdürlüğü gibi görevler yapanlar vardı. “Dr. Cahit Gürses, Belediye Başkanı seçilir de ben seçilemez miyim?” diyen kimler siyasete soyunmadılar ki?
Kırşehir'de siyasete soyunan doktorların bir kaçı hariç hiçbiri seçilemediler. Çünkü Kırşehirliler onları çok iyi tanıyorlardı. Aday olan doktorların eli cebine gitmiyor, partililer gibi çalışmıyor, koşturmuyor, harcamıyor hatta partililerden utanıp sıkılmadan, “Bir sigara verir misin?" diyorlardı. Hatta bu doktorların bazıları "bıçak parası" almaktan içeri bile girmişlerdi. Yani bu kadar çok paraya tapıyorlardı.
“Şimdi neredeler mi?” diyorsunuz?
Hepsi de sözde seviyor gözüktükleri Kırşehir’i terk ettiler. Başka şehirlerde öylesine yaşıyorlar. Bu ceza, bu eza onlara yetmez mi?
Menfaat ve çıkar her şeyin üstüne geçerse sonuç böyle olur işte.
Şimdi yaklaşan bir seçim var. Bakalım kaç doktorumuz daha milletvekili adayı olmak için siyasete girecek, kaçı seçilip Meclis’in yolunu tutacak? Hep birlikte göreceğiz.