Kırşehir’de bunu sakın yapmayın!.. Daireden olmaya kadar gidiyor
Kırşehir’de yıllardır kapımızın önüne koyduğumuz ayakkabılarımızı aslında kapımızın önüne koymamamız gerektiğini biliyor muydunuz?
Kırşehir’de Çiğdem Gazetesi yazarı Mehmet Ali Alan, kapı önüne ayakkabı koymanın Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre suç olduğunu ve mahkemeye taşınabileceğini yazdı.
Türkiye’de yıllardır süregelen bir alışkanlık, hukuki açıdan büyük tartışma konusu oldu. Evlerde ya da apartmanlarda kapı önüne ayakkabı koymak, çoğu kişi tarafından doğal bir gelenek olarak görülse de, aslında Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre yasak. Kırşehir Çiğdem Gazetesi köşe yazarı Mehmet Ali Alan, köşesinde bu konuyu gündeme taşıyarak, kapı önüne ayakkabı ya da ayakkabılık koymanın hukuki yaptırımlara kadar gidebileceğini hatırlattı. Alan’a göre, yapılan bu eylem komşuların rahatsızlığına sebep oluyorsa dava açılabiliyor ve hatta daha ileri boyutta kişinin oturduğu daireyi kaybetmesine kadar varabiliyor.
Kat Mülkiyeti Kanunu ne diyor?
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesi, kat maliklerinin ortak alanları kullanırken birbirini rahatsız etmemesi gerektiğini açıkça belirtiyor. Buna göre; apartman koridoruna ayakkabı, terlik, çizme ya da ayakkabılık koymak yasak. Yönetim planında ayrıca hüküm bulunmasa dahi, bu davranış hukuka aykırı kabul ediliyor.
Alan’ın köşe yazısında vurguladığı gibi, bu kural sadece ev sahiplerini değil, kiracıları da kapsıyor. Kanunda açıkça, bağımsız bölümlerden faydalanan herkesin aynı yükümlülüklere tabi olduğu belirtiliyor.
Sulh Hukuk Mahkemesi müdahale edebilir
Apartmanlarda kapı önüne ayakkabı koyulması, şikâyet üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi’ne taşınabiliyor. Mahkeme, “müdahalenin önlenmesi” kararı vererek, ilgili kişiye ayakkabı koymayı durdurma yükümlülüğü getiriyor. Eğer komşu bu karara rağmen ayakkabı koymaya devam ederse, devreye Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 25. maddesi giriyor.
Dairenizden olma riski var
Kanunun 25. maddesine göre, apartmandaki arsa payı çoğunluğu kararıyla dava açılması halinde, mahkeme kişinin dairesinin el değiştirmesine hükmedebiliyor. Yani, ayakkabı yüzünden başlayan bir tartışma, evin tapusunun başkasına geçmesiyle sonuçlanabiliyor.
Alan’ın yazısında da belirttiği gibi, dava açan çoğunluk, mahkemenin belirlediği bedeli ödeyerek daireyi satın alabiliyor. Bu durum, basit gibi görünen bir alışkanlığın ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini ortaya koyuyor.
Alışkanlık mı, ihlal mi?
Kapı önüne ayakkabı koymak, Türk kültüründe hijyen ve düzen açısından yer etmiş bir alışkanlık olsa da, apartman yaşamında ortak alan kullanımı söz konusu olduğunda farklı bir boyut kazanıyor. Hukuki düzenlemeler, bireylerin ortak yaşam alanlarında birbirini rahatsız etmemesini esas alıyor. Bu nedenle, apartmanlarda uyum içinde yaşamak için bu kurallara dikkat etmek gerekiyor.