Ne acı ki Kırşehir’in ekmeğinden mi suyundan mı anlayamadım gitti.
Öyle ya da böyle bir yıl da böyle geldi, geçti…
Büyük ekonomik kriz ve sıkıntıyla geçen 2022 yılında Kırşehir ne yazık ki hiçbir ciddi yatırım ve hizmet alamadı.
Süleyman Efendi nasırından ne çekmişse, Kırşehir de politikacısından çekti ne yazık ki…
Kırşehir’in toprağından nedense çanak-çömlek olmuyor. Olsa bile tutmuyor, çabuk kırılıyor.
Kırşehir’de siyaset yapanlar, ya da siyasetten bir şey umut edinenler hep “küçük olsun, benim olsun” hesabı içinde olunca kendileri gibi Kırşehir’in de küçülmesine vesile olup gittiler ne acı ki!..
Kırşehir siyasi tarihine şöyle bir baktığınızda bugüne kadar seçip Meclis’e gönderdiklerimizden Kırşehir’e hizmet eden üç-beş milletvekilinden başka kimseyi göremezsiniz.
Çoğu da ikinci kez seçilme şansını kaybedince başka partilere kapağı attılar. Sonunda silindiler, unutulup gittiler!..
Onlar milletvekili olarak geleceğini garanti altına alırken, Kırşehir ve Kırşehirliler hep kaybetti ne yazık ki…
Hatırlıyorum 1990’lı yıllarda SHP’ye Kırşehir üç milletvekili vermişti. O yıllarda DYP ile koalisyon ortaklığı vardı. SHP’nin 50’ye yakın milletvekilinden üçü de Kırşehirliydi. Sabri Yavuz, Hilmi Yükselen ve Coşkun Gökalp. Bu koalisyon hükümetinde SHP’den bütün iller bakanlık koltuklarına otururken, sadece Kırşehir’in üç milletvekiline o koltuk nasip olmamıştı.
Neden?
Çünkü hiçbiri diğerinin bakan olmasını kabul etmediği için.
Ne olurdu sanki bu üç milletvekilinden birisi bakan olsaydı da, Kırşehir biraz hizmet ve yatırım alsaydı.
Ama dedim ya olmuyor Kırşehir’den…
Birbirimizi büyütmüyor, birbirimizi çekemiyoruz, küçülüp gidiyoruz.
Şimdi onlar, onlardan öncekiler ve sonrakiler Kırşehir seçmeninin sayesinde devletten binlerce lira maaş alıyorlar, gelecekleri garanti altında yaşıyorlar.
Ama Kırşehir’e nokta kadar bir hizmet ve katkısı olmadıklarını bildikleri için olsa gerek Kırşehir’e de gelemiyorlar ne yazık ki…
Kırşehir tarihe mal olmuş, demokrasi mücadelesi vermiş, namuslu, şerefli bir Osman Bölükbaşı gibi, yine kendi yöresinden, yine kendisinin yetiştirdiği rahmetli bir Memduh Erdemir gibi, yine Memduh Erdemir’in talebesi rahmetli bir Kâzım Çağlayan gibi, Prof. Dr. Ramazan Mirzaoğlu ve bir Mikail Arslan gibi milletvekillerini Kırşehir bugün daha çok arıyor. Bugün bunlar TBMM’de olsaydı Kırşehir’in çehresi kim bilir nasıl olurdu?
Bugün bakıyoruz AK Parti iktidarından bir milletvekilimiz var. 4 yıllık görev süresi içinde Kırşehir’de gözle görülür, elle tutular, “şu da benim eserim” diyebileceği bir hizmeti olmadı ne yazık ki!..
Geçmiş yıllara Kırşehir’e kazandırdığı hizmetler var Mikâil Arslan ve Hacı Turan’ın… Yollar, barajlar, okullar, yurtlar… İl ve ilçe merkezlerinde önemli hizmetlerinin olduğunu herkes biliyor.
İşte bugün Ankara Milletvekili olmasına rağmen Mucur ilçemize hangi hizmet ve yatırım geliyorsa Hacı Turan’ın sayesinde oluyor. Mucur’a Hükümet Konağı, Yeni Devlet Hastanesi, Millet Bahçesi, kanalizasyon, şu ve diğer altyapı yatırımları yapılıyorsa Belediye Başkanı Atılgan Yılmaz’ın Milletvekili Hacı Turan’la birlikte hareket etmesinin sonucu olduğunu herkes çok iyi biliyor.
Kırşehir’de ise son 4 yılda bir şey yok. Bundan önceki yıllarda ise hangi hizmet ve yatırım varsa onun altında da mutlaka Mikâil Arslan’ın imzasının olduğu ortada…
AK Parti iktidarında çevremizdeki bütün iller şöyle veya böyle faydalandı.
Kırşehir’de ise Mikail Arslan’ın sayesinde ekonomi açısından olmasa bile kamu yatırımları açısından az çok hizmet aldı. Bu dönem Kırşehir ne yazık ki beklediği yatırım ve hizmetleri alamadığı için nüfusunu sürekli düşüyor.
Ama şurası da bir gerçek ki Kırşehir’de iş potansiyeli olmadığı için genç beyinlerimiz, yani okuyanımız, yazanımız Kırşehir’den ayrılıyor, bir daha Kırşehir’e dönmüyor.
2022 yılını Kırşehir için kayıp bir yıl olarak geride bırakırken, “2023 yılından de ciddi anlamda bir şeyler beklemiyoruz” desek yanılır mıyız acaba? Çünkü 2023 yılı seçim yılı. Bu süreçte Kırşehirimizin tuttuğunu koparan bir milletvekilimiz olmadığı için umutlanamıyoruz.
İnşallah 2023 yılı Kırşehirimiz için sorunlarımızın çözümlendiği, yıllardır alamadığı yatırım ve hizmetlerin alındığı altın bir yıl olur.
***
Biraz da gülelim!
Elmas gerdanlık!
Eve geç kalan adam karısına nerede olduğunu açıklıyor, ama karısını heyecana uğratıyor.
Kadın sinir içinde cep telefonundan kocasını aramış:
“Saat kaç oldu, hangi cehennemdesin?"
Kocası:
"Aşkım o hiç unutamadığın harika elmas gerdanlığın bulunduğu kuyumcu var ya… Hani o zaman param yoktu alamamıştım ve 'Sevgilim bir gün mutlaka bunu sana alacağım, göreceksin' demiştim. Hatırladın mı?"
Bu sözü duyan kadın birden yumuşamış, heyecandan titreyen sesi ile "Eee. Evet bir tanem hatırlamaz olur muyum?" demiş. Adam da; "Evet aşkım, işte o kuyumcunun hemen yanındaki kahvede arkadaşlarla oyundayım!”
***
Sevdiğim bir söz
“Kalbi kırmaya tek bir söz yeter; ama kırılan kalbi tamir etmeye ne bir özür, ne de bir ömür yeter.” Charles Bukowski