Kırşehir kuraklık ile karşı karşıya… Kırşehir susuzlukla karşı karşıya… Yaz döneminin kurak geçmesinden dolayı hem tarımsal üretimde hem de içime ve kullanma suyu ihtiyacında tehlike sinyalleri verilirken altın madeni arama çalışmaları kapsamında yılda 1,5 milyon tona yakın su kullanılacağı düşünülüyor.
Kırşehir maden arama kıskacı altında. Kırşehir’de Boztepe, Çimeli, Körpınar, Karacaören, Dağ Çiftliği (köpekli dağı), Cemele Terziali (Bozçal) , Akçakent Meşe ormanları, Özbağ, Kızılcaköy, Karahıdır, Çuğun gibi noktalarda altın madeni arama çalışmaları yapılıyor. 60 bin dönüme yakın bir alan üzerinde faaliyete geçirilmek istenen altın madeni ocakları bu alanda Türkiye’nin en büyüğü olacak. Koç Holding’e bağlı Demir Export A.Ş. ile AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun sahibi olduğu Fernas İnşaat A.Ş‘nin ortaklığındaki Defaş Madencilik ve Sanayi Anonim Şirketi (DEFAŞ A.Ş.), ortaklığında yürütülen altın madeni projesi, hızla hayata geçirilmeye çalışırken, TÜMAD ve Koza Altın da bölgede altın arıyor.
Altın madenciliği, dünyada en çok yıkım getiren faaliyetler arasında yer almaktadır. Altın madenciliği, arama için yapılan sondajlardan maden işletmesinin kapatılması sonrasındaki sürece kadar her aşamada doğaya ve insan yaşamına ağır yıkımlar vermektedir. Altın madenciliği su varlıklarını kirletir ve tüketir. Altın madenciliği havayı kirletir. Altın madenciliği havayı kirletir. Altın madenciliği maden alanının çevresinde yaşayan insanlarda erken ölüme sebep olan hastalıklara yol açar. Maden alanın çevresinde yaşayan insanların geçim ekonomisini sakatlar. Hatta bu insanlar yerlerinden edilir. Altın madenciliği toprağı, tarım alanlarını, meraları zehirler, ormanları yok eder.
Altın Madenciliğinde yeraltında bulunan altının miktarını belirlemek için yapılan aramalarda çok sayıda sondaj açılır. Bu sondajlar ile ağaçlar kesilirken ekosistemin zayıflamasına neden olur. Altın çıkarma işlemine geçildiği zaman ise 5 gram altın elde etmek için 1 ton civarında toprak kazılmaktadır.
TEMA Vakfı altın, gümüş gibi metalik madencilik faaliyetleri, arama, işletme ve faaliyet sonlandırma gibi birçok sürecin her aşamasında neler olabileceğini şu şekilde sıraladı.
Hektarlarca büyüklükte arazi tahribatlarına,
Yüksek miktarda su tüketmesi nedeniyle su varlıklarımız üzerinde baskıya,
Kullanılan siyanür ve sülfürik asit gibi kimyasallar nedeniyle kirliliğe ve canlı yaşamında tehdide,
Ormanların ve meraların zarar görmesine,
Tarımsal üretim üzerinde olumsuz etkilere ve
Biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden oluyor.
MADENLERDE SU KULLANIMI
Canlıların öncelikli hakkı sudur. Yaşamın sürdürülebilirliği için gerekli olan su madencilik çalışmaları ile sömürülmektedir. Madenler suyu tüketirken kirletmektedir de…
DEFAŞ Madenciliğin 25 Ekim 2024 tarihinde Bakanlığa sunduğu ÇED raporunda günlük 2400 ton kullanacağı yazıyor. Şu an maden sahasında 21 su sondajı yapıldığı ve bunların yeterli gelmemesi sebebiyle sondaj çalışmalarına devam edileceği aktarılıyor. İş İnsanı Mustafa Düğer Meclis Toplantısı’nda yapmış olduğu konuşmada “İl özel idaresinin 252 köy için nasıl su aradığını biliyoruz, bütün köylerimiz susuz, bu şartlarda bir kaman kadar suyu kullanmalarına müsaade edilmemeli. Çevre Şehircilik Bakanlığı resmî sitesinde Kırşehir Arıtma Tesisi ÇED raporundan alınan bilgilerde Kırşehir’in yıllık 9 milyon ton Kaman’ın 1 milyon ton su kullandığı belirtiliyor, maden firmasının kullandığı su yıllık Kaman kadar yani 1 milyon ton su ediyor.” ifadelerine yer vermişti.
ALTIN MADENCİLİĞİ SULARI KİRLETİYOR
Madenler yeraltı sularını etkilemektedir. Madenlerde kullanılan suyun önemli bir bölümü, kullanıldıktan sonra yeraltına boşaltılmak zorundadır. Bu suların ise çoğunluğu arıtılmamaktadır. Bu atık suların yeraltı sularına karışması kaçınılmaz bir sonuçtur. Diğer yandan, özellikle yer altı madenciliğinde, galerilerin yeraltı su seviyesine ulaştığı durumda, yeraltı suyunu kirletmesi ve asit kaya drenajı oluşması çok sık karşılaşılan bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
İzmir’in Menderes ilçesine bağlı Efemçukuru köyü yakınlarında yer alan Efemçukuru Altın madeni, Efemçukuru köyü içme suyu sondaj kuyusunu kirletmiştir. 5 Şubat 2015 tarihinde yapılan bir haberde “İzmir’e 20 kilometre uzaklıktaki TÜPRAG’a bağlı Efemçukuru altın madeninin bölgedeki yeraltı sularını kirlettiği bilirkişi raporuyla ortaya kondu. Davanın avukatı Arif Ali Cangı “Maden henüz 3 buçuk yılda bu kadar kirliliğe neden olduysa, 10-15 yıl çalışmasının sonuçları korkunç olur” dedi. Daha önce köyün suları içilemez olduğu için köye tankerlerle su taşınmıştı.” ifade yer alıyor. Bergama Ovacık altın madeninin, atık havuzu, 2007 yılındaki aşırı yağışlar sonucu taşarak siyanür içerikli atık sular, sebze ve meyve üretimi yapılan Bergama Ovasına yayılmış burada yetişen sebze ve meyveleri yiyen insanlar sağlık sorunları ile karşılaşmıştır. Bergama-Ovacık’ta bulunan su kuyularında örnek alınmış ve arsenik üst limitinin 10 mikrogramg/lt düzeyinde olması gerekirken 230 mikrogram/lt arsenik olduğu ortaya çıkmış. Dolayısıyla altın madenciliğinin suları kirlettiği görülüyor.
Kırşehir’de de altın madeni ocaklarının açılması durumunda suyun tükenmesi, havanın, suyun, çevrenin kirlenmesi mümkündür. Bu bağlamda çevre halkı başta olmak üzere tüm canlılar için ciddi sağlık riskleri ortaya çıkmaktadır.