Kırşehir'de görev yapan doktor, sağlık çalışanları ve vatandaşlar, İsrail'in Filistine karşı uyguladığı zulmü protesto ederek basın açıklamasında bulundular.
Ahi Evrân Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı öncülüğünde, Hekim Birliği Sendikası ve Kırşehir Sağlık-Sen'le birlikte Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde ortak basın açıklaması gerçekleştirildi.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Güneş yaptığı ortak basın açıklamasında; şunları ifade etti:
"İsrail, Filistin'de yıllardır uygulamış olduğu baskı, zulüm ve katliamlara bir yenisini daha eklemiş günlerdir Gazze'de ve Filistin'de kadın, çocuk, hasta, sağlık çalışanı ayrımı yapmadan bir soykırım uygulayarak binlerce insanı katletmiş, bir insanlık ve savaş suçu işlemiş, işlemeye de devam etmektedir. İlk olarak 17 Ekim gecesi Gazze'de EL EHLİ BAPTİST hastanesini bombalamış hekim, sağlık çalışanı, hasta ayırt etmeksizin onlarca kişiyi katletmiştir. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı verilerine göre işgalci israil rejimin Gazze'ye yönelik saldırının başlamasından bu yana 198 sağlık personeli şehit olmuş, 53 ambulansın tahrip edilmiş ve 135 sağlık tesisinin hedef alınmış, 21 hastane ve 47 sağlık merkezinin devre dışı bırakılmıştır. Her gün yeni bir hastane tehdit edilmekte bombalanmakta, sağlık çalışanı, hekim ve hasta ölüm haberleri de gelmeye devam etmektedir.
“Savaş dahil her türlü olayda dokunulmazlığı bulunan, insanların en korunaklı sığınağı olan, din, dil, milliyet ayrımı yapılmadan tüm insanları tedavi edildiği hastanelerin bombalanması ve sağlık çalışanlarının, hastaların öldürülmesi hiçbir vicdan sahibi kişi ve ülke tarafından kabul edilecek bir durum değildir. İsrali bu yapmış olduğu katliama dünyanın sessiz kalması sonucu bugün Gazze'de 35 hastaneden 21 tanesini kullanılamaz hale getirmiş, hekim, sağlık çalışanı ve hastaların katliamına devam etmiştir. En son olarakta şifa hastanesini bombalayarak ve hastanenin ihtiyacı olan enerji kaynaklarını keserek masum yenidoğan bebeklerin ve solunuma cihazına bağlı hastaların katliamına sebep olmuştur. Sağlık kurumlarını bombalamaya varan bu gözü dönmüş caniliğin bir örneğine daha şahitlik etmek, vicdanlarımızı derinden yaralamıştır. Din, dil, ırk, siyasi görüş gözetilmeksizin herkesin sağlık hizmeti aldığı hastaneleri bombalamak, bir savaş suçudur. Tıbbi yardım almakta olan insanları katletmek her türlü insani hassasiyeti ayaklar altına alan bir barbarlıktır. Sivilleri hedef almak ise açıkça bir savaş suçu ve insanlık suçudur.
“Biz sağlık çalışanları olarak hastanelerin dokunulmaz olduğunu, sağlık çalışanlarının, hekimlerin dokunulmaz olduğunu, hastaların dokunulmaz olduğunu, bebeklerin, çocukların savaş dahil her türlü olayda dokunulmaz olduğunu ve bunun evrensel bir değer olduğunu tüm dünyaya haykırıyoruz. Vicdanını kaybetmiş ve insanlıktan çıkmış olan israilli kınıyoruz ve lanetliyoruz. Saldırılarda hayatlarını kaybeden tüm sağlık çalışanlarına ve Filistinli kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Her ne gerekçeyle olursa olsun, uluslararası hukukun hiçe sayılıp, Sağlık kurumlarının bombalanmasını kabul etmiyoruz.
“İsrail’in bu katliamlarına bir an önce son bulması için gerekli tedbirterin alınmasını vicdan sahibi tüm ülkelerden bekliyoruz. Tüm dünya ülkelerinin sağlık çalışanlarına, Tıp fakültelerine, dünya sağlık örgütüne, insan hakları savunucularına ve vicdan sahibi tüm toplumlara İsraile gerekli yaptırımları uygulayarak bu barbarca katliamları durdurmasını sağlamalarını bekliyoruz."
(HABER: FAHRETTİN TOKER)