Gündem

KIRŞEHİR, KENDİSİNE İHANET EDENİ VE ETTİRENLERİ ASLA UNUTMAZ!..

Kırşehir’de altın ve maden aranması ilimizin ikinci kez ilçe olmasından farksızdır… Gelin Kırşehir için birlik ve beraberlik içinde olun ve bu büyük yanlışa dur deyin!

Kırşehir halkından çağrı: “Altın madeni aranması Kırşehir’in altına konan kimyasal bir bombadır”

               

                Son aylarda Kırşehir gündemine gelen altın arama ve maden çalışmalarına halkın tepkileri giderek artarken, gerek maden şirketlerinin, gerekse iktidar partisi Kırşehir Milletvekili Necmettin Erkan’ın sessizliği Kırşehir halkını endişelendirmeye başladı.

                Kırşehir’de maden arama çalışmalarına izin verilmesi halinde su kaynaklarının azalacağı, hatta zehirleneceği endişesi halkın öfkesini bir kat daha artırıyor.

                Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nun bu konudaki tepkilerini ve çalışmalarını memnuniyetle karşılayan Kırşehirliler, CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan’ın Meclis’te yaptığı konuşmayı yerinde olarak değerlendirirken, iktidar partisi Milletvekili Necmettin Erkan’ın sessizliğini ise asla kabul edemediklerini ifade ettiler.

                CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, TBMM’de yapmış olduğu konuşmada altın arama çalışmalarının su kaynaklarını tüketeceğine, hayvancılığı ve tarımı bitireceğine; şehir merkezi başta olmak üzere Kırşehir'de her yeri olumsuz etkileyeceğine dikkat çekerken, Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, “Belediye olarak DSİ tarafından Belediye şehri besleyen su kuyularının maden çıkartılacak bölgede olduğu, maden sahasının Kırşehir merkezine çok yakın olması nedeniyle olumsuz etkilerinin dikkate alınmadığı, hatta ‘Komisyona dâhil edilmedikleri’ gerekçesiyle ‘Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı dava ederek ‘yürütmenin durdurulmasını” talep etti.

                Kırşehir’de maden şirketlerinde arama müsaadesinin verilmesi halinde tarım ve hayvancılığın biteceğini, hava su suyunun zehirlenmesi nedeniyle insanların yaşamının tehlikeye gireceği için başka illere göç edebileceği gündeme geliyor.

Dağımız, taşımız, suyumuz, havamız, yeraltı kaynaklarımız siyanürle zehirlenecek, Kırşehir’de insanların yaşamı tehlikeye girecek, ama hala bu memleketin önde gelen yöneticileri, milletvekilleri, siyasileri, sivil toplum kuruluşları durumun ciddiyetinin farkına varmadan oturdukları koltuklarda günlerini gün edecek.

“MİLLETVEKİLLERİ TBMM’DE AÇLIK GREVİ YAPMALI”

                Kırşehir halkı CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan’ın Meclis’te konuştuğunu, ancak ilgililere sesini bu şekilde duyuramayacağını belirterek, “Sayın Milletvekilimiz bir konuşma yaparak ülkeyi yönetenlere bu sorunu böyle sesini duyuramaz. Diğer Kırşehir Milletvekilimiz Sayın Necmettin Erkan’dan ise hiçbir ses çıkmıyor. Buradan Milletvekillerimize sesleniyoruz. Bu sorun siyasi değildir. Kırşehir’in geleceğinin en büyük sorunudur. Parti farkı gözetmeksizin herkes bu sorunun çözümü için tek yumruk olmalıdır. Sayın Milletvekillerimiz Kırşehir’in sesini duyurmak için bir araya gelmeli ve gerekirse Meclis’te açlık grevi yapmalılar. Bütün Kırşehir halkı da onların yanında yer alacaklardır” diye konuştular.

Altın madeni aranmasının Kırşehir’in altına konan kimyasal bir bomba olacağına dikkat çeken sağduyulu Kırşehir halkı konuyla ilgili olarak gazetemize yaptıkları açıklamada herkesi göreve davet ederek şunları ifade ettiler:

“Maalesef son yıllarda ülkemizin her şehrinde maden arama çalışmaları ile ülkemizin ormanları, suları, nehirleri, ırmakları, yeraltı kaynakları zehirleniyor ve adeta yok ediliyor. Ülkemizin toprağı, ormanı talan ediliyor ve bu bölgelerde yaşayan insanlar adeta göçe zorlanıyor. Kırşehir’de de maden arama çalışmaları başlatılırsa durum ne yazık ki bundan farksız olmayacak. Zaten Türk tarımı su kaynaklarının kurumaya başlaması ile birlikte can çekiştiriyor. Kırşehir de kuraklık nedeniyle önümüzdeki süreçte büyük su sıkıntısı yaşayacak. Ama ülkeyi yönetenler bu durumu bilmelerine rağmen sanki Kırşehir’i gözden çıkararak altın madeni çıkarılması için yandaş firmalara arama izinleri veriyor.

“Buradan iktidar mensuplarını ve Kırşehir Milletvekilimiz Sayın Necmettin Erkan’ı uyarıyoruz. Lütfen Kırşehir’e sahip çıkın ve derhal maden arama çalışmalarına izin verdirmeyin. Yoksa bu yönde alınacak karar Kırşehir’i ikinci kez ilçe yapılmış anlamına gelecek ve sizler bu kararın altında kalacak, hiçbir zaman unutulmayacak ve hep ah ile anılacaksınız. Gelin dağımızı, taşımızı, suyumuzu, havamızı, yeraltı kaynaklarımızı siyanürle zehirlenmesine fırsat vermeden bu karardan derhal dönülmesini sağlayın. Siz de biliyorsunuz ki proje alanı mera, tarım ve hazine arazilerinden oluşuyor. Bölgenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Özel mülkiyete konu onlarca tarım arazisi ve hayvancılık tesisi var. İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerin birçoğunun etini Körpınar, Büyükkışla, Külhüyük ve Çimeli gibi köylerimizdeki hayvancılık yapan halkımız sayesinde karşılanıyor. Altın madeni projesinin hayata geçmesiyle, çiftçi hayvanını otlatacak mera bulabilecek mi? Zaten su kıtlığı yaşanan bölgede hayvanların ihtiyacı olan su nereden karşılanacak? Susuzluktan hayvan ölümlerinin durumu nasıl olacak? Özel mülkiyetteki ruhsatlı mandıraların ve tarlaların bedelleri nasıl karşılanacak? Tozpembe hayallerle vaat edilen bedellere köylüler havasını, suyunu, çocuklarının torunlarının geleceğini mi satacak? İşte duyuyoruz bu şehirde yaşayan ve maddi durumu iyi olan insanlar şimdiden başka illere gitmek için hazırlık yapıyorlar. Gelin bu yanlışta ısrar etmeyin ve Kırşehirimize sahip çıkın.

“Bir de Kırşehir’de CHP dışındaki siyasi partilerden ve başkanlarından neden hiç ses çıkmıyor? AK Parti, MHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Zafer Partisi, Yeniden Refah Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Partisi ve diğerlerinin neden hiç sesleri çıkmıyor. Onlar sadece seçimlerde mi ortaya çıkıp konuşacaklar? Peki Kırşehir’deki sivil toplum kuruluşları neredeler? Ne iş yapıyorlar? Oturdukları koltuktan zahmet olmazsa Kırşehir’in hayati konularında kalkıp bir kez olsun memleketlerinin yanında olduklarını haykırsalar olmaz mı? Ama onlar da böyle bir düşünce ve istek olmadığı için günlerini gün etmeye, iktidarın yanlışlarına ortak olmaya devam ediyorlar. Ama Kırşehirliler ve tarih onları da asla affetmeyecektir.”