KIRŞEHİR İÇİN KOŞMALIYIZ
Kenan Kerimoğlu
Ne olacak ülkemin ekonomik sıkıntıları, ne olacak Kırşehirimizin yatırımcı sorunları?
Ülkemde Cumhuriyet 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilirken, o günden bu güne Kırşehir’in seçilmiş ve atanmış insanları Atatürk’ün Kırşehir’i ziyaretinde ilin valisine söylediği söz birilerinin canını acıtsaydı atanmışın seçilmişin örnek aldığı söz olsaydı, bu şehir bu durumda olmazdı.
Ne demişti Ulu Önderimiz Atatürk Valilik konutunda otururken? Camdan dışarı bakan Atatürk yolun çamur halini görünce, “Sayın vali kaç yıldır burada görev yapıyorsunuz?” diye sorar. Vali Bey, “Yedi yıldır burada görev yapmaktayım sayın paşam” dediğinde kaşları çatılan Ulu Önder, “Bak sayın Vali her vilayet makamına gidiş gelişinizde yola bir taş koysaydınız bu yol bu şekilde çamur kalmazdı” der.
Ne büyük bir söz. Makamlar gelir, geçer fakat hizmetler asla unutulmaz emeği geçenler anılır.
Bizler de bu şehrin cumhuriyet tarihinden bu güne ve daha sonra gelecek günlere bu ilin ihtiyacı olan ne varsa planlanıp aşama, aşama bu hizmetler yapılsaydı veyahut bu ilin elli yıllık geleceğini planlayan bir mastır planı olsaydı her gelen her seçilen bu plana göre hizmet etmenin projesini yapıp hizmetler sıralansa idi Kırşehir göç vermez göç alırdı.
Bu şehre kim ne hizmet yapmışsa geçmişleri nur içerisinde yatsın.
Belki kıskanıp yapılan hizmetler yok sayıldığı zamanlar oldu, hizmet yapanın ardından teşekkür yerine argo laflar etmekte çekinmeyenimiz oldu, kırdık, döktük saygı duymadık. Kayıp geçen, yok olan onlarca seneler heba olurken, şehrimiz, insanımız kaybetti ne yazık ki…
Birileri “yatırım” derken, diğerleri menfaat çıkar demekte çekinmediler. Kaliteli, okumuş insanlarımızı yok saydık, sebep o vitrinde olursa biz onun arkasında kalırız. “Ondan bizim neyimiz eksik?” diyerek birbirimizi sevmedik. Bir olup memleket menfaatine olan işlerde aynı kulvarlarda koşamadık, hep sen-ben kavgasına kapılarak kendi çıkarlarımızı ilimizin çıkarlarından üstün tuttuk. Siyasetin hizmet sanatı olduğunu unutarak çıkar menfaatlerimizi ön planda tutarak kendi menfaatimizi daha çok istedik. Şehrimize yapılan onlarca akıllı yatırımları daha çok büyümesi beklenirken, birilerinin ekmeğine yağ sürülmesine göz yumduk.
Çok ortaklı onlarca yatırım, onlarca para birilerinin kendi menfaatine geçmesine, kullanmasına ses çıkarmadığımız için, devlet denetlemelerine siyasi baskılar kurarak yok olmasını sağladık. Kim ki bu şehrin çıkar ve menfaatine ters hareket etmişse, hak dünyada ise yattığı yer cehennem çukuru olsun, yok hayatta ise ölemesin yorgan ağzı gevelesin.
Kırşehir i sevmek lafla olmaz çıkacak anlatacaksın tarihler boyunca yapılan yanlışları, hukuksuzlukları, haksızlıklar karşısında susan olmayacaksın, şeytanın bindiği ata binmeden doğruları konuşup ilk önce ilimizin menfaatini kovalayacak ardından kendini düşüneceksin.
Burada acizhane şehrimizle yapılan yanlışlıklarla ilgili bir şeyler yazmaya çalıştım. İsteğim yeni seçilen Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu’ndan, tarihte yapılan yanlışların yapılmasına, kendi çıkar ve menfaatine koşan insanlardan uzak kalmasına, toplumdan şehir insanından kopmadan onlarla her zaman seçilmeden önce ne yapıyorsan her zaman aynısını yapmasını şehre yatırımcı gelmesi için Ankara’da çalmadık kapı bırakmamasını, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı görevinde iken edindiği tecrübelerle hareket edip, bütün sivil toplum kuruluşları ile bir olup bu il adına görev yapmış kim varsa onlarla diyalog kurup, gerekirse ilimizde misafir edilmesini sağlayıp, gerçek yatırımcıların ilimize gelmesinin sağlanmasını, bu konuda şovmenlik yapıp, ilimizi adını kullanıp, kendini bir yerlere taşımak için koyun postuna bürünmüş insanlardan uzak kalmasını isterim.
Bizler Anadolu insanlarıyız misafire saygıda kusur etmemeye çalışırız. Fakat şovmenlik yapıp bu şehrin adını kullanıp “vay şöyle projemiz var”, “vay şu kadar istihdam projemiz var” diyen asılsız yalancılara karnımız tok gönlümüz kapalı olmalı. Bizler burada bu topraklarda yaşıyoruz Allah nasip ederse bu boz topraklara defin edileceğiz. Rahmetli Şemsi Yastıman’ın söylediği gibi “çeken gitti bir pozla” deyip memleketten uzak kalmayacağız. Memleketimize insanlarımıza ötekileştirmeden sahip çıkmak zorundayız. Bizler düğünümüzde, cenazemizde hastalığımızda nasıl bir araya geliyor isek dağılmadan topluca hareket ederek, Kırşehirimize sahip çıkmasını da bilmek zorundayız. Bu birliği beraberliği Sayın Selahattin Ekicioğlu’ndan bekliyoruz.
Yorumlar