Herkesin bildiği gibi bu sezon oldukça kötü bir grafik sergileyerek küme düşme hattında mücadele ediyoruz. Sebepleri, o, şu, bu...
Artık o, şu, bunları bırakıp takımımıza sıkı sıkı sarılmamız gerekiyor. Bu takımı, bu Kırşehir halkı buralara kolay getirmedi, kolay da düşürmeyecek. Gün birlik günü, gün tek çatı altında olma günü...
Sezon başından beri Sayın Kulüp Başkanımız Çağatay Han Torun ile taraftarlarımız arasında sosyal medyada ve stadyumda iki diyaloglara girildi. Girilen diyaloglarda zararı takım gördü.
Başkan çıktı taraftara “cahil” dedi, taraftarlar maça gelmedi ve resmen takımı kaos ortamına soktular. Eğer başkan taraftarlarla diyalog içine girmemiş olsaydı, “Taraftarlar her zaman haklı, sizlerin desteğinize her zaman ihtiyacımız var deseydi” bugün gelinen nokta belki böyle olmazdı.
Taraftarlar Başkan’a kızdı, maçlara gelmemeye başladı, takımın aldığı her kötü sonucun ardından yönetime öfke kustu, faturayı başkana kesti. Sanki bu takım Çağatay Han Torun’un gibi gördüler ve yaptıkları olumsuz yorumlarıyla takımı kaosa sürüklediler.
Burada suçlu arayacaksak, o, şu, bu demeden hepimiz suçluyuz.
Bu saatten sonra suçlu, suçsuz aramıyoruz. Gelinen nokta herkesi çok ama çok derinden üzdü. Artık bu takıma sıkı sıkı sarılmamız gerekiyor.
Takım düşerse Kırşehir düşer.
Artık bütün yorumları bir kenara bırakalım ve takımımızın yanında aslanlar gibi olalım ve görevimizi layıkıyla yerine getirelim.
Bu takım Kırşehir’indir, bunu böyle bilin.
Bu takım Çağatay’ın, Ahmet’in, Mehmet’in takımı değil. Bu takımı siz büyük Kırşehirspor taraftarları buralara getirdi. Buralardan da kolay kolay kimse bizi gönderemez.
O yüzden Kırşehirspor taraftarları uyanık olsun ve takımlarına sahip çıksın.
Bu camiadan kimler geldi, kimler gitti?
Herkes gider ama takımımız baki kalır.
Akıllı olalım ve takımı bu kaos ortamından uzak tutup 12.adam vazifesini yerine getirelim. Futbolcuların umurunda olmaz bu takım düşse bile. Yarın giderler başka takımda oynarlar. Başkan çekip gider işinin başına, ama üzülen bizler oluruz.
Haydi Kırşehir ayağa kalkalım ve takımımıza sımsıkı sarılalım. Daha oynanmayan 8 maç ve kazanılabilecek 24 puan var. Gelin birlik olalım. Artık özellikle evimizdeki maçta tribünleri hınca hınç dolduralım. İş işten geçtikten sonra üzülen biz oluruz.
BU DAKİKADAN SONRA YAZDIĞIMIZ YAZININ ARDINDAN KARAR MERCEĞİ SİZ DEĞERLİ TARAFTARIMIZDA...