Büyük düşünmek, ileriyi görmek farklı bir şey bence.
Kırşehir’in efsane eski milletvekillerinden Kâzım Çağlayan da böyle büyük düşünenlerden biriydi.
Kırşehir’e ve Kırşehirlilere söz söyletmeyen, Kırşehir’in haklarını söke söke alan, Kırşehirlileri iş güç sahibi yapan, gittiği her yerden Kırşehir’e hizmet ve yatırım koparan Kâzım Çağlayan’ı Kırşehirliler nasıl unutabilir ki?
O benim çok yakından tanıdığım, sevdiğim, değer verdiğim, her alanda desteklediğim bir Kırşehir Milletvekiliydi.
Kâzım Çağlayan politikayı, Kırşehir eski Milletvekili olan, ele avuca sığmayan, tuttuğunu koparan, bakanlıklara gittiği zaman bakanların, müsteşarların kaçacak delik aradıkları Memduh Erdemir’den öğrenmiş, onun döneminde Mucur’da Adalet Partisi’nin İlçe Başkanlığını yapmıştı.
1987-1991 yılları arasında Anavatan Partisi’nden Kırşehir Milletvekili olarak TBMM’de görev yapan Kâzım Çağlayan, doğup büyüdüğü Mucur’a bir hastane yaptırmak ister.
O yıllarda Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ın makamına gider ve “Sayın Bakanım memleketim Mucur’a ve Mucurlulara sözüm var. Bizim hastane eski ve küçük. Buraya 200 yataklı bir hastane yapılmasını istiyorum” der.
Bakan Şıvgın, Kırşehir’in dosyasını ister ve bakar. Mucur’un o tarihlerde nüfusu 5-6 bin civarında. Bakan Şıvgın Mucur’un nüfusunu görünce “Sayın Vekilim buraya 200 yataklı hastane olur mu?” diye itiraz eder.
Kâzım Çağlayan, “Tamam Sayın Bakanım, 100 yataklı olsun o zaman” der.
Bakan Şıvgın yine olmayacağını söyleyince, Kâzım Çağlayan, “Sayın Bakanım burası Ankara-Kayseri Karayolu üzerinde. Burada çok sık kazalar oluyor. Buradaki hastalar Kırşehir’e, Kayseri’ye varıncaya kadar yolda ölüyorlar” diye karşılık verir.
Bakan Şıvgın yine bu büyükte bir hastaneye onay veremeyeceğini söyleyince, Kâzım Çağlayan’ın Bakan’ın odasında sesi yükselir:
“Sayın Bakanım anam avradım olsun bu makamdan çıkanın. Ben hemşehrilerime söz verdim, burada büyük bir hastane yapacağım dedim. Siz de buna onay verin ve imzalayın.”
Bakan Şıvgın bakmış olacak gibi değil, Kâzım Çağlayan’ın elinden kurtuluş yok, bugünkü 50 yataklı hastanenin Mucur’a yapılmasına onay verir.
Hatta Sağlık Bakanı’nı ikna etmek için, hiç unutmuyorum o tarihlerde Mucur eski Belediye Başkanı emekli Astsubay İsmet Aslan da Mucur girişindeki tabelanın 7 bin 200 olan nüfusunun önüne 2 rakamını yazdırıp 27 bin 200’e çıkararak, “İşte Sayın Bakanım Mucur’un nüfusu 27 bin 200. Büyük bir hastane yapılmasını istemek hakkımız değil mi?” diye ikna etmişti.
İşte sevgili hemşehrilerim, Kırşehir böylesi siyasetçileri de seçmişti bir zamanlar. Milletvekili dediğin böyle olur. Teslimiyetçi değil, tuttuğunu koparan olur.
Büyük düşünmek işte böyle bir şey.
Siyasetçiler hizmeti böyle koparır. Kâzım Çağlayan da cesur ve yiğit birisiydi. Öyle bakanların yanında, karşısında eğilip bükülmez, işini mutlaka onlara bir şekilde hallettirirdi. Olmadı akşam bakanların evine gider, mutlaka istediğini kopartır ve imzalatırdı.
Bugün Mucur’un nüfusu 15 bine yakın. Ama 50 yataklı devasa hastane verimli çalıştırılmadığı için, ihtiyaç duyduğu doktor ve ekipmanlar sağlanamadığı için bu ilçemizdeki hastalar Kırşehir’e ve Kayseri’ye gidiyor. Yerine de bugün 25 yataklı sağlık ocağını andırır küçük bir hastane yaptırılıyor.
Bugün aradan 30 yıl geçmiş o milletvekili bugün hâlâ gönüllerimizde yaşıyor.
Son yıllarda AK Parti’den seçilen Milletvekillerinden Mikâil Arslan da tıpkı Kâzım Çağlayan gibiydi. Kırşehir halkı bu nedenle kendisini üç dönem Kırşehir Milletvekili seçmişti.
Bugünkü 300 yataklı hastaneyi Kırşehir’e kazandıran Milletvekili Mikâil Arslan, o yıllarda 500 yataklı olması için büyük çaba harcamış, ama dönemin Sağlık Bakanı buna engel olmuştu.
Mikâil Arslan, üçüncü kez milletvekili seçildiğinde Kırşehir Devlet Hastanesi’nin eski yerine ek 200 yataklı yeni bir hastane daha yapılması yönünde karar aldırmıştı. Ama nedense bugün bu yatırımdan vazgeçilerek Kırşehir’e daha uzak bir yere Karakurt yoluna 400 yataklı yeni bir hastane yapılması programa alınmış.
Bilmem yapılır mı, hizmete açılır mı?
Ama Kırşehir ileriyi ve büyük düşünen Kâzım Çağlayan ve Mikâil Arslan gibi bir daha milletvekili seçer mi bilemiyorum. Ama bildiğim bir şeyi sizlerle paylaşayım. Kırşehir’den son yıllarda milletvekili seçilenlerden hiçbirisinin Kırşehir’e doğru dürüst kalıcı, nokta kadar hizmetleri yok.
Bu milletvekillerinin isimlerini burada belirtmeme hiç gerek var mı? Zaten bütün Kırşehirliler onları çok iyi biliyor. Keşke seçilmeselerdi. Onlar da zaten Kırşehir’e gelmiyor, gelemiyorlar, insan içine de çıkamıyorlar. Bu da onlar için en büyük ceza olsa gerek.
Ey Kâzım Çağlayan, bugün aramızdan olmasan da yaptığın bir dönem milletvekilliğinle Kırşehir’de silinmez izler bıraktın. Kimseye” eyvallah” etmedin. Kırşehir’e, Mucur’a ve hemşehrilerine ne hizmetler yaptığına yakınından şahit olan ben ve sorunlarını çözdüğün insanlar çok iyi biliyor.
Kim bilir kaç kere bizim gazetede hizmet isteyen belediye başkanlarıyla bir araya gelmiştin. Mesela eski Belediye Başkanı Dr. Cahit Gürses’in çok istediği TMO’ya ait Ofis silolarını nasıl kaldırmayı başarmıştın. Oraya bugünkü parkın kazandırılmasında verdiğin emeğin hiç unutulur mu?
Ben böylesi milletvekillerinin alnından öpmez miyim?
Bir kere daha Kâzım Çağlayan’ı rahmetle, şükranla anıyorum.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun!..