Gündem

İnsanlığın İlk Rehberi İlk Dersi Nedir?

İnsanlık tarihinin ilk ölümlü olayında, ibret verici bir an yaşandı.

İnsanlık tarihinin ilk ölümlü olayında, ibret verici bir an yaşandı. Hz. Âdem’in oğulları Kabil ve Habil arasında geçen kıskançlık neticesinde, tarihin ilk c*nayeti işlendi. Kabil, kardeşi Habil’i öldürdüğünde onun cansız bedenine ne yapılması gerektiğini bilemiyordu. İşte tam bu noktada, Allah insanoğluna ilk defa bir canlıyı rehber kıldı: bir karga.

Kur'an-ı Kerim’de Maide Suresi’nde anlatıldığına göre, Allah, yeri eşeleyen bir karga gönderdi. Karga, toprağı eşeleyerek ölen diğer kargayı açtığı çukura koydu ve üzerini toprakla örttü. Bu sahne karşısında Kabil, “Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömemedim mi?” diyerek pişmanlık duydu ve kardeşinin bedenini aynı şekilde defnetti.

Bu olayla birlikte, insanlığa ilk kez ölüm karşısında nasıl davranılması gerektiği bir hayvandan, bir kargadan öğrenilmiş oldu. “Topraktan gelip toprağa dönmek” anlayışı, Allah’ın ilham ettiği bu sahneyle insana öğretilmişti.

Bugün martılar güzelliğiyle, zarafetiyle sevilse de; makbul olan kargadır. Siyah, sade, gösterişsiz ama bilgeliğin sembolü gibidir. İnsanlık tarihindeki bu anlamlı rolüyle karga, sadece bir kuş değil, aynı zamanda ilk öğretmen, ilk rehber olmuştur.

Kabil’in pişmanlığına sebep olan bu sade kuş, bize gösterişin değil anlamın, sesin değil davranışın, güzelliğin değil hikmetin izinden gitmemiz gerektiğini öğretir. Onun o toprağı eşeleyişiyle birlikte başlayan insanlık tarihi, ilk defa ölümle, definle, vicdanla ve sorumlulukla tanışır.

Demek ki hakikat, her zaman estetikte değil; hikmette, sadelikte, anlamda gizlidir. Ve bazen karşımıza ne bir bilge, ne bir lider, ne de bir kitap çıkar. Bazen bir karga gelir, sessizce bir çukur kazar ve bize insan olmanın ne demek olduğunu gösterir.

Gerçek öğretmen, kim olduğuna bakılmadan öğretendir. Ve insanlık, ilk defa bir kargadan ders alarak insanlaşmaya başlar.

Görünen o ki; hakikat, her zaman estetikte değil, hikmette saklıdır. Ve bazen karşımıza bir karga çıkar, bize insan olmayı öğretir…

Bu hikâyede, yalnızca ölüm değil, yaşam için de derin dersler var. Karga bize sadece gömmeyi değil, sorumluluğu, utanmayı, öğrenmeyi ve yüzleşmeyi de öğretiyor.

İlişkilerimizde, iş hayatımızda ve günlük yaşamımızda çoğu zaman yanlış yaparız. Ama asıl mesele yanlış yapmak değil, yanlışı fark ettiğimizde ne yaptığımızdır.

Kabil, kardeşini öldürdü ama asıl çaresizliği onun cesediyle ne yapacağını bilememesiydi. İşte o an karga çıktı ortaya. Sessizce, şov yapmadan, sadece yapılması gerekeni yaptı. Çünkü bazen en büyük ders, en sade hareketten gelir. Şikayet etmek yerine "ne yapılmalı?" diye sorar.

Günlük hayatta herkes dikkat çekmek ister ama gerçek değer; görünmeden, sessizce, fayda sağlayanlarda gizlidir. Yani mesele ne kadar parladığın değil, ne kadar yol gösterdiğin. Herkes martıları alkışlar çünkü güzeldirler. Ama kargalar; insanlığı utandıracak kadar asil, öğretecek kadar sadedir. Ve belki de bu yüzden; güzel görünmeye değil, doğru kalmaya çalışmalıyız.