Yaşlı Kadının Yola Saçtığı Tohumlar
Çayırında, kırında koyun güden çobanım
Deli poyraz estiren hem şiir hem romanım
Durucanca bakarım, duyarlı bir insanım
Bakıyorum, nerede mis gibi temiz çevrem?
Kimi zaman internet ortamında özgün ve yararlı konular karışımıza çıkmaktadır. Bu tür yazıları köşemizde değerlendirip okurlarımızla paylaşmayı önemsiyorum.
Aşağıda temiz ve güzel çevreye yönlendirmek amaçlı alıntı metni içselleştirerek okuyalım ve örnek alalım, derim.Dilerseniz söz konusu metine ve destekleyen görüntülere hemen dönüş yapalım:
“Her gün işe gitmek için otobüse binmeye başlamıştı.
Otobüsle giderken bir durak sonra yaşlı bir kadın bindi
ve pencerenin yanına oturdu.
Yaşlı kadın bir çanta açtı ve tüm yol boyunca pencereden bir şeyler atmaya başladı.
Her sabah aynı duraktan otobüse binip aynı şeyi yapıyordu.
Bir gün adam dayanamadı,yaşlı kadının yanına gidip,ona pencereden ne attığını sordu.
Yaşlı kadın ona:
-Bunlar tohum, dedi.
-Tohum mu?
-Neyin tohumları? Dedi adam.
Yaşlı kadın ;
-Etrafa bakıyorum ve her şey çok boş… Keşke yol boyunca çiçek izleyerek seyahat edebilsek.Güzel olurdu, değil mi?Bunlar çiçek tohumları, dedi.
-Ama tohumlar asfaltın üstüne düşer, arabalar ezer, kuşlar yer…Bence tohumların yol kenarında tutması çok zor?Siz boşuna çabalayıp duruyorsunuz,
dedi adam.
Yaşlı kadın dedi ki:
-Kesinlikle haklısınız.Ama unutmayın ki bazı tohumlar kaybolsa da bazıları çukurda bitecek ve sonunda fışkıracaktır.
-Ama… Büyümeleri uzun sürer,üstelik suya ihtiyaçları var, dedi adam.
-Ben yapabileceğim her şeyi yapıyorum. Elbette yağmurlu günler gelecek, dedi
ve yaşlı kadın tohumları atmaya devam etti…
Adam işe gitmek için otobüsten indi,yaşlı kadının biraz aklını kaçırmış olabileceğini düşündü.
Daha sonra bu olayı ve yaşlı kadınla yaptığı konuşmayı unuttu gitti.
Birkaç ay sonra…
İşe giderken pencereden dışarı bakıyordu ki, tüm yolun çiçeklerle dolu olduğunu gördü… Tek gördüğü rengârenk çiçek açan bir yol kenarıydı!
Yaşlı kadını ve onun uzun zamandır otobüse binmediğini hatırladı.
Sürücüye sordu:
-Tohum atan yaşlı kadın otobüse binmiyor mu? Diye.
Şoför:
-Yaşlı kadın uzun zamandır otobüse binmiyor, sanırım vefat etmiş, dedi.
Adam üzüldü ve koltuğuna geri döndü, çiçekleri izlemeye devam etti.
Aniden küçük bir çocuğun gülüşünü ve haykırışını duydu. Bir kız çiçekleri gösteriyordu:
-Bak baba! Şu çiçeklere bak, ne kadar güzel!
Otobüsteki herkes ve adam çiçeklere bakarak mutlulukla gülümsedi…
Hayatımızda olmasını ve gerçekleşmesini istediğimiz güzel şeyler için;
Ya olmazsa,başaramazsam,bu yaptığım işe yaramazsa,gerçekleşmesi çok zor,
yapabilmem imkânsız,bu şekilde yaparsam komik duruma düşerim. Diye düşünmemeliyiz.
Umut etmekten ve gerçekleşmesi için çabalamaktan asla vazgeçmemeliyiz!
Elbette bir gün umudumuz çiçek açacaktır.
Güzel,güneşli,umut dolu günlere…”
Bir şiirle yazımızı sonlandıralım;
Bir Dünya Bırakın Biz Çocuklara
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
Bir vatan bırakın biz çocuklara
Islanmış olmasın gözyaşlarıyla.
Bir bahçe bırakın biz çocuklara
Göklerde yer açın uçurtmalara.
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
Bir barış bırakın biz çocuklara
Ulaşsın şarkımız güneşe ve aya.
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
Bir dünya bırakın biz çocuklara
Yazalım üstüne sevgili dünya
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
Adnan Çakmakçıoğlu